Dil kanserleri

Dil kanserleri

Dil kanseri, dil hücrelerinin bozulması sonucu dilde yara veya kitle şeklinde ortaya çıkar.  Baş ve boyun kanserleri içinde, oral kavite kanserleri alt başlığı içinde yer alır.

Dil 2/3 ön kısmında olduğunda oral dil kanseri, dil 1/3 arka kısmında dil kökünde olduğunda orofarenks kanseri olarak sınıflanır.  Burada daha çok oral dil kanserlerinden bahsedeceğiz, dil yan kısımlarında, dil ucunda, dil üst kısmında veya dil alt kısmında yerleşebilir.

Squamoz (yassı) hücreli kanser dilde en sık görülen kanser çeşididir. Bu kanser aynı zamanda baş ve boyun bölgesi kanserlerinin de en sık olan tipidir. Ağzımızı, dilimizi, boğazımızı döşeyen örtüye epitel denir ve squamoz hücrelerden oluşur.

Sınıflandırılması nasıl yapılır?

Bütün kanserler; kanserin bulunduğu yerdeki boyutuna ve komşu organa yayılımına göre (Tumör  “T”), kansere en yakın lenf bezi bölgesine yayılıma göre (lenf Nodu “N”) ve kanserden uzak organlara yayılımına göre (uzak Metastaz “M”) sınıflandırılır.  TNM sınıflandırması dünya genelinde neredeyse bütün tümörler için kullanılan ortak bir sınıflamadır.

Bu sınıflandırma doktorlar hastayı tanımlarken ortak bir dil kullanmasını sağlar. Ayrıca bu sınıflama bize olası karşılaşacağımız kötü senaryoların ipuçlarını verir.

T: Dil kanserinde, boyutuna ve derinliğine göre belirlenir. T1 küçük, T4 büyük kitle anlamına gelir.

N: Kanser lenf bezine yayılıp yayılmadığını gösterir. NO hiç kanser yayılımı yok, N1 küçük boyutta tek lenf nodu tutulmasını gösterirken, N3 çok sayıda, büyük boyutta tutulmayı gösterir.

M: Uzak Metastaz dilden çıkan bir kanserin uzakta kemikte, karaciğerde, akciğerde veya başka bir organda ortaya çıkmasıdır.

TNM sınıflaması çok sayıda hastanın incelenmesi sonucu ortaya çıkmıştır ve bu sınıflama kanserin ne kadar kötü gidişli olabileceği hakkında doktora bilgi verir ve doktorun hangi tedavileri, önlemleri, tetkikleri alması gerektiğini ona söyler, hastanın tedavi sonrası takiplerini de belirler.

VIEW GALLERY4

Belirtiler Nelerdir?

Erken dönemde dilde küçük bir kabarıklık şeklinde olabilir, dil arka kenarlarında veya altında olduğunda görülmeden gizli kalabilir.  Erken bulgu ağrıdır ama kural değildir ağrısızda olabilir. Kitle veya yara iyileşmez ama kanamayabilir.

Dil kanserinde diğer bulgular:

Dilde tekrarlayan kırmızı ya da beyaz yama şeklinde lezyonlar

Dilde geçmeyen ülsere yara

Ağrı ve şişlik

Ağızda uyuşukluk

Dilde kanama

Dilde geçmeyen şişlik

Bu bulguların hepsi olması gerekmez dilde 3 haftadır geçmeyen yara varsa mutlaka bir KBB uzmanına muayeneye gitmek gerekir.

En sık sebepler ve kimler risk altında?

Kesin sebep bilinmeyebilir. Ancak bazı alışkanlıklar ve davranışlar kanser riskini artırır:

Sigara içmek veya tütün çiğnemek

Aşırı alkol tüketimi

HPV virüsü ile enfekte olmak

Ailede ağız veya dil kanseri hikayesi olması

Baş-boyun bölgesinde squamoz hücreli kanser hikayesi olması

Kronik diş irritasyonu (dişin sivri kenarının dilli çizmesi yaralamasının sürekli olması)

Kötü ağız hijyeni (aşırı diş taşları, diş çürümesi, hiç diş fırçalanmaması)

Kötü beslenme (meyve sebze tüketiminin çok az olması)

Dil kanseri yaşlı erkeklerde (55 yaş üsttü) gençlere ve kadınlara göre daha sık görülmektedir. 

Nasıl Tanı konulur?

Önce doktorunuz sizinle ağzınızdaki yara ile ilişkili bilgileri sorgular, sizin veya ailenizin kanser hikayesi sorgulanır, sigara ve alkol kullanımı, kullanılıyorsa bunu ne kadar sık kullanıldığı sorgulanır. HPV testi yapılıp yapılmadığı veya olası bulaşma durumları sorgulanır.

Sonra doktorunuz dillinizi gözüyle ve elliyle muayene eder. Boyun muayenesi yapılarak olası lenf şişliği araştırılır. 

Eğer doktorunuz her hangi bir dil kanseri şüpheli lezyon görürse, şüpheli bölgeden biyopsi yapması gerekir. Bu biyopside olası şüpheli bölgeden lokal anestezi ile küçük bir parça alınır ve patolojik incelemeye yollanır. Bazen küçük bir lezyonda biyopsi yerine bütün lezyonun alınması planlanabilir. Sonuç kanser lehine çıkarsa doktorunuz dillinizdeki kitlenin derinliğini ve boyun bölgesine yayılımını belirlemek için MR veya CT tetkiki isteyebilir. Bazen de daha ileri bir tetkik olan PET-CT istenebilir.

Nasıl tedavi edilir?

Dil kanseri tedavisinde öncellikle tümörün büyüklüğüne ve derinliğine göre cerrahi yapıldığında geriye ne kadar dil dokusu kalacağına bakılır. Erken evre dil kanserinde dilin etkilenmiş bölgesinin sınırlı bir ameliyat ile eksize edilmesi yeterli olabilir. Büyük tümörler parsiyel glossektomi denilen ve dilin hastalıklı kısmının çevresinde bir miktar sağlam doku bırakılarak eksize edilmesini içerir.

Daha büyük tümörlerde dil bir kısmı alınırken aynı zamanda rekonstrüktif cerrahi ile başka bir bölgeden doku ile dil bölgesi onarılmaktadır. Amaç en az hasar bırakarak ve en fonksiyonel şekilde dil dokusu bırakarak ameliyattı tamamlamaktır. Dillin büyük oranda alınması gerektiğinde yemek yeme, konuşma ve yutma fonksiyonları ciddi şekilde etkilenmektedir.

Boyun lenf nodlarına yayılım varsa aynı ameliyat sırasında boyun lenf nodlarınında çıkarılması gerekir bu işleme boyun disseksiyonu denilmektedir. Bu işlem bazen mikrometastazları önlemek için önlem olarakta yapılabilir. İleri evre kanserlerde tedaviye kemoterapi veya radyoterapi eklenebilir.

Dil kanser riskini nasıl azaltırım?

Sigara içmeyin, tütün çiğnemeyin

Alkol kullanmayın

HPV aşısı olun

Diyetinize meyve ve sebzeleri ekleyin

Dişinizi fırçalayın, diş ipi kullanın

Dillinizde travmaya yol açan diş problemlerini diş hekimi ile çözün

Sonuç olarak

Dillinizde 3 haftadır geçmeyen bir yara veya dillinizden kabarık bir kitle mevcutsa mutlaka KBB doktoruna muayene olun. Erken tanıda T1 kanserde tam kür şansı varken, geç kalınmış T3 kanserlerde bu şans %50 azalır, yine lenf nodu metastazı olması durumunda da tam kür şansı azalır. Uzak metastazda tam kür şansı çok azdır. Ne kadar erken tanı konursa dillinizde fonksiyonel kayıp o kadar az olur.

Bu makale 23 Mayıs 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Hakan Cıncık

Prof. Dr. Hakan Cıncık,1970 yılında Malatya’da doğmuştur. Orta öğrenimini İstanbulda tamamlamıştır. 1993 yılında Gülhane Askeri Tıp Akademisinden mezun olmuştur. 1996-2000 Yılları arasında GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesinde uzmanlık eğitimlerini tamamlayarak, GATA Haydarpaşa Kulak Burun Boğaz Hastalıkları servisin de Yrd. Doçent, Doçent ve Profesörlük Akademik ünvanlarını almıştır. Uzun yıllar GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi KBB servisinde görev yapmıştır. Bilimsel kariyeri sırasında 1 yıl süreyle Amerika’da Pittsburgh Üniversitesi Kulak Burun Boğaz, Baş ve Boyun Cerrahisi Bölümünde eğitim almıştır, bunun yanı sıra daha kısa sürelerle yurtdışında değişik merkezlerde KBB Baş ve Boyun Cerrahisinin farklı konularında eğitimler almıştır. Prof. Dr. Hakan Cıncık mesleki çalışmalarına Lifemed Tıp Merkezi'nde devam etmektedir. ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Ağız kistleri
Prof. Dr. Hakan Cıncık
Prof. Dr. Hakan Cıncık
İstanbul - Kulak Burun Boğaz hastalıkları - KBB
Facebook Twitter Instagram Youtube