Dehb çocuğun yaşamını nasıl etkilemektedir?

Dehb çocuğun yaşamını nasıl etkilemektedir?

Sosyal düzlemde, DEHB olan çocuklar çoğu zaman otorite figürleri ve akranlarıyla uygun ilişkiler kurmada güçlük yaşamaktadır. Bu bozukluk yalnızca tanı koyulan çocuk üzerinde değil, ailesi üzerinde de büyük bir etkiye sahiptir. DEHB olan bir çocuk çoğu zaman itaatsiz ya da “dayatmacı” olarak yaftalanabilmektedir. Bunun nedeni çoğunlukla dikkati sürdürmedeki güçlükler ve bir konuşmanın veya talimatların önemli kısımlarını kaçırmasıdır. DEHB tarafından örselenen bir çocuk çoğu zaman kendisine adil davranılmadığını hisseder. Kimi durumlarda bu doğru olabilmektedir. Örneğin, sınıfta tüm çocuklar haylazlık yapmaktadır ve aniden öğretmen geri döner. DEHB'li çocuğun dışındaki tüm çocuklar hemen yerlerine otururlar. DEHB'li çocuk öğretmenin sınıfa girdiğini görmeyebilir ve gördüğünde de uygunsuz davranışı hemen kesemez. Sonuçta yalnızca DEHB'li çocuk öğretmen tarafından yakalanır ve suç üstüne kalır. DEHB çocukluk çağındaki arkadaşlıkları ve akranlarla ilişkileri çok güçleştirebilmektedir. Akranları tarafından reddedilmek ya da yakın arkadaşlarının olmaması, bu çocukların çoğunun çoğu zaman kendilerini yalnız hissetmeleri ve yanlış anlaşılmaları gerçeğine katkıda bulunmaktadır. Bazı durumlarda, bu çocuklar aynı zamanda ergenlik döneminde anksiyete, duygu durumu bozuklukları, madde kötüye kullanımı ve suç işleme açısından da daha yüksek risk altında olabilmektedirler. DEHB'in sosyal sorunlara nasıl katkıda bulunduğu tam olarak anlaşılmamıştır. Bir dizi araştırma, dikkatsizliğin önde geldiği DEHB'si olan çocukların akranları tarafından utangaç ya da içine kapanık olarak algılanabildiğini göstermektedir. Araştırmalar, dürtüsellik/hiperaktivite semptomları olan çocuklardaki saldırgan davranışın akranları tarafından reddedilmede anlamlı bir rol oynayabileceğini göstermektedir. Akranları tarafından reddedilmeye katkıda bulunabilen diğer faktörler bu çocukların zayıf dürtü kontrolü, sıralarını bekleyememe ve talimatları izleyememeleri ve aşırı konuşmalarıdır.

DEHB Okul Durumunu Nasıl Etkilemektedir?

Davranış sorunları, organizasyon bozukluğu ve öğrenme yetersizlikleri

DEHB belirtileri - yerinde oturma, dikkatini verme ve dinleme güçlüğü - okulu DEHB'li çocuk için zorlaştırabilir. DEHB olan çoğu çocuk ve ergenin normal veya normalin üzerinde zekâya sahip olmasına karşın, yüzde 40 ila 60'i ciddi öğrenme güçlükleri yaşamaktadır. Zayıf organizasyon, dürtüsellik/hiperaktivite ve dikkatsizlikten dolayı okuldaki başarılarında sorunları vardır. Bunun bir sonucu olarak, pek çok DEHB'li çocuk ve ergenin sınıf tekrarlama, okuldan çıkarılma ve düşük akademik başarı olasılığı daha yüksektir. Bereket, uygun eğitim uygulamaları ve ilaç tedavisi ve davranış tedavisini içeren tedavilerin doğru bileşimi ile bu sonuçlardan kaçınmak mümkündür.

Rutinler ve organizasyon DEHB'li çocuğun okul yaşamını kolaylaştırabilir

Organizasyon, yapı ve rutin, DEHB'li bireylerin yaşamlarında anahtar unsurlardır. Ebeveynler evde rutinler oluşturarak ve onlara düzgün, düzenli ortamlar sağlayarak DEHB'li çocuklarına yardımcı olabilirler. Çocuğa okul işlerini nasıl düzenleyebileceğini ve iç düzensizliğinin nasıl üstesinden gelebileceğini öğretebilirler. Örneğin, görsel hatırlatıcılar olarak günlük bir kontrol listesi ve yapışkan notların kullanılması ergenlerin okul işlerini düzenlemelerine yardımcı olabilir. Okul sonrası etkinliklere katılması çocuğun sosyal becerilerini ve benlik saygısını geliştirebilir ve fazla enerjiyi boşaltmaya yardımcı olabilir.

DEHB'in Çocuğun Ailesi Üzerindeki Etkisi Nasıl Olur?

Çocuğa DEHB tanısı koyulduğunda birçok ebeveyn tedirgin olabilir veya kafaları karışabilir, diğerleri ise çocuğun sorunlarının nedeni tanımlandığında bir ferahlama hissedebilir. DEHB'in “kötü ebeveynliğin” bir sonucu olmadığını ve belirtileri kontrol altına almaya yardımcı olacak çeşitli tedavilerin bulunduğunu öğrenmeleri ebeveynler için önemlidir. DEHB'li bir çocuğun ebeveyni olmak pek kolay bir iş değildir ve son derece zor ve stresli olabilmektedir. Sürekli olarak yüksek düzeyde ebeveynliğin gerekmesi aile yaşamı üzerinde çok büyük bir baskı oluşturabilir. DEHB'li çocuğu olan ailelerin artan düzeylerde ebeveyn asabiyeti, evlilik sorunları ve boşanma yaşadıkları bilinmektedir. DEHB'li bir kardeşle birlikte yaşamak ailenin diğer çocuklarını tedirgin edebilir. Bu çocuklardan bazıları bu duruma isyan ettikleri için itirazcı ve itaatsiz olabilirler. DEHB'li kişiler yaşamlarında yapı ve rutine gereksinim duyarlar. Tatiller, bayramlar ve diğer özel olaylar bu rutini bozabilir ve stresli durumlara yol açabilir. Ebeveynlerin neler olacağını çocuğa veya ergene önceden anlatmaları bundan kaçınmaya yardımcı olabilir. Ebeveynler çocuk fazla ajite olduğunda dikkatini başka yöne çekmeli ve aşırı enerjiyi boşaltma anlarını araya sokmalıdır.

Ebeveynler ve Bakıcılar Neler Yapabilir?

Ebeveynler ve bakıcılar doğru tanı koyulmasını ve çocuğun uygun bakımı almasını sağlamada yaşamsal bir rol oynamaktadır. Tanı sürecinde ebeveynler hemen sonuçlar çıkarmamaya dikkat etmelidir. Bir çocukta tek başına yüksek bir enerji düzeyi çocuğun DEHB'i olduğu anlamına gelmez.

Eğer ebeveynler DEHB'den kuşkulanıyorlarsa:

Hangi tip belirtilerin hangi durumlarda ortaya çıktığının bir kaydını tutmalıdır.

Öğretmenle temasa geçmelidir, çünkü onun sağlayacağı veriler son derece önemli olabilir.

DEHB konusunda uzmanlığı olan bir sağlık görevlisinden (çocuk ve ergen psikiyatrisi veya psikiyatri uzmanı) randevu almalıdır.

Çocuğa DEHB tanısı koyulduğunda, ebeveynler aşağıdakileri yaparak yardımcı olabilirler:

Bu bozukluk ve tedavileri konusunda doğru bilgiler edinmek.

Etkili ve uygun bir tedavi planının geliştirilmesi ve uygulanması.

Hangi ilaç tedavilerinin (doz dahil) alındığının ve çeşitli tedavilerin hangi etkilerinin olduğunun kaydını tutmak.

Çocuğa düzenli bir ortam sağlamak.

Çocuğun davranışını ve benlik saygısını iyileştirmek.

Çocuğa arkadaş edinmede yardımcı olmak.

Diğer DEHB'li çocuk ebeveynleriyle iletişim kurmak.

DEHB ile başa çıkmanın etkili yollarını öğrenmek.

Özellikle eğer yılgınlık hissetmeye başladıklarında, kendileri için destek ve danışmanlık almaya çalışmak.

Sabırlı olmak, çünkü tedavi uygulansa bile belirtilerin düzelmesi zaman alabilir.

Bazı ipuçları ebeveynlerin DEHB'li çocukla başa çıkmasına yardımcı olabilir:

Çocuğun davranışını ve benlik saygısını iyileştirmek için:

Eşinizle ve çocukla net ve tutarlı beklentiler, talimatlar ve sınırlar üzerinde önceden anlaşmaya varın.

Etkili bir disiplin sistemi kurun. Hatalı davranışa uygun ve tutarlı bir biçimde cevap verin ve olumlu davranışı ödüllendirin. Olumsuz davranışın karşılığını ve olumlu davranışın ödüllerini belirleyin.

En olumsuz davranışları değiştirmekle başlayın.

Her gün, ekstra pozitif dikkat harcayabileceğiniz bir “kaliteli zaman” dilimini çocuğunuzla birlikte geçirin.

Güçlü yönlerini açığa çıkararak ya da örneğin ona özel bir görev vererek, benlik saygısını iyileştirmesinde çocuğunuzu destekleyin.

Arkadaş edinmesinde çocuğa yardımcı olmak için:

Çocuğunuzu arkadaşlarıyla etkinliklere sokun.

Daha iyi sosyal beceriler geliştirmesine yardımcı olun ve diğer çocuklarla nasıl oynayacağı konusunda ona antrenörlük yapın.

Çocuğunuzun sağlayabileceği ilerleme ya da ortaya çıkabilecek sorunlar konusunda diğer ebeveynler, spor antrenörleri ve diğer ilgili kişilerle iletişim kurun.

Ebeveynlerin yardım için düşünebileceği diğer kaynaklar:

DEHB'li çocuklarda davranış yönetimi için beceri eğitimi veren kurslar.

DEHB ile ilgili deneyimleri paylaşmak için destek grupları.

Danışmanlık sağlayabilecek bir sosyal görevli ya da mental sağlık profesyoneli.

DEHB'li Çocukta Öğretmenin Rolü Nedir?

Bazı DEHB'li çocuklar ve ergenler bütün gün ya da günün bir bölümünde özel bir eğitim sınıfına yerleştirilebilir. Ancak, çocuğun ebeveynleri ile okul arasında iyi bir işbirliğinin olması koşuluyla, bu çocukların çoğu normal bir sınıfta kalabilir. Öğretmen DEHB'li çocuğun takibinde önemli bir rol oynar. Öğretmenlerle düzenli temas çocuğun davranışındaki değişiklikleri değerlendirebilmek için çok önemlidir. Sınıfta başa çıkabilmek için, çoğu zaman DEHB'li çocuğun kendi dikkatini ve davranışını kontrol edebilme tekniklerini öğrenmesi gerekmektedir. Öğretmen, örneğin olumlu desteklemeyi kullanarak çocuk veya ergenin davranışını nasıl yönetebileceğini ve değiştirebileceğini bilmelidir. Bunun yanı sıra, öğretmen, kurallar, organizasyon, rutine özel dikkatle iyi öğretme yöntemlerini kullanarak, öğrencilere ne öğreneceklerini önceden anlatarak, hem yazılı hem sözlü talimatlar vererek, talimatları gözden geçirerek, bir ödev için gereksinim duyacakları kitap ve materyali listeleyerek, görsel destek materyali sağlayarak da yardımcı olabilir. Tüm bu yöntemler düzensiz, dikkatsiz öğrencilerin okul işlerinin üstesinden gelmelerini kolaylaştırabilir ve başarmalarına yardımcı olabilir.

DEHB Tedavisi Nasıl Yapılır?

Herhangi bir DEHB tedavisinin amacı çocuğun günlük aktivitelerini ve öğrenmesini engelleyen istenmeyen davranışları değiştirmektir.

DEHB belirtilerinin tedavisi ve kontrolü için başlıca iki yaklaşım söz konusudur.

1. Davranışsal ve Bilişsel terapiler

2. İlaç tedavisi

Çocuklarda erken tanı ve uygun tedavi, olumlu sonuçları maksimum düzeye çıkarmanın ve DEHB'in erişkinlik dönemindeki uzun süreli olumsuz etkilerini minimum düzeye indirmenin anahtarıdır. İlaç ve davranış tedavisinden oluşan karma yaklaşım büyük bir klinik deneyde etkililik ve anne baba tatmini bakımından ölçüldüğünde en iyi dereceyi sunmuştur. Tedavi biçimleri tek tek ele alındığında ise DEHB konusunda en etkin tedavi yönteminin ilaç tedavisi olduğu görülmektedir.

Erişkin DEHB tedavisinde ilaç ve bilişsel davranışçı (BDT) yöntemlerin bir arada uygulanması en başarılı yöntemdir. Erişkinlerde DEHB distimi, depresyon ve anksiyete bozuklukları ile çok sık olarak birlikte görülebilir. Bu durumlarda bazen çoklu ilaç kullanımına gerek duyulabilir.

DEHB belirtilerini kontrol edebilen bir dizi ilaç vardır ve bunlar yaşam kalitesini gerçekten iyileştirebilmektedir. Bu tedavilerin de bir Doktor kontrolünde verilmesi gerekmektedir.

DEHB’in İlaçla Tedavisi

Çocuk ve ergenlerde DEHB tedavisinde ilk tercih edilen ilaç grubu merkezi sinir sistemi uyarıcılarıdır. Uyarıcılar arasında çok araştırılmış olanı ve ilk tedavi seçeneği olarak tercih edileni metilfenidattır. Bu ilacın kısa etkili ve uzun etkili formları vardır ve ilk tercih genelde uzun etkili olandır.

DEHB tedavisinde uyarıcılardan sonra seçilebilecek diğer önemli bir seçenek atomoksetindir. Bu ilaçlara dirençli olanlarda başka antidepresan ve uyarıcı ilaçlar verilebilir. DEHB ile birlikte belirgin davranış bozukluğu olanlara ilave antipsikotik ilaçlar verilebilmektedir.

DEHB İaçları Güvenilir midir?

30 yıla yayılan yüzlerce araştırma DEHB tedavisinde güvenilir ve etkin ilaçların ortaya konmasını sağlamıştır. Bu ilaçlar merkezi sinir sistemini (beyni) uyararak etki göstermektedir. Ayrıca, araştırmalar mevcut en iyi ilaçları kullanan DEHB olan kişilerde, yetersiz tedavi gören ya da hiç görmeyen kişilere kıyasla gelecekte madde kullanım riskinin daha düşük olduğunu göstermiştir.

DEHB Tedavisinde Yeri Olmayan Uygulamalar Nelerdir?

Bu konuda özelleşmiş kurumlar, öterler ve yapılan çeşitli araştırmalar DEHB tedavisinde yeterli bilimsel desteği olmayan uygulamaları (diyet tedavileri ve Biyofeedbeck uygulamaları gibi) önermemekte ve toplumu bu konuda uyarmaktadır. Psikiyatrist olmayan kişilerin DEHB tanısı koyup, konuşma terapisi veya özel eğitimle DEHB’i tedavi etme önerisi yanlıştır. DEHB tanısı Çocuk Psikiyatristi veya Erişkin Psikiyatristi tarafından konmalı ve tedavi programı psikiyatristin önerisine göre uygulanmalıdır.

Bu makale 17 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dr. Mustafa Canbazoğlu

Uzm. Dr. Mustafa CANBAZOĞLU, 1976 yılında Bulgaristan - Kırcaali’de doğmuştur. İlk ve orta öğrenimimi Kırcaali - Koşukavak’ta tamamlamış ve 1990 yılında Türkiye’ye göç ederek Bursa’ya yerleşmiştir. 1993 yılında Bursa Çınar Lisesi’nden mezun olmasını takiben Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tıp eğitimine başlamıştır. 1995 yılında ise Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yatay geçiş yapmış olan Uzm. Dr. Mustafa CANBAZOĞLU, 1999 yılında tıp eğitimini burada tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. 2000-2005 yılları arasında yaklaşık 6 yıl Bursa-İznik bölgesinde pratisyen hekim olarak görev yapmıştır. İhtisasına ise 2005 yılında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı’nda başlamıştır. 2011 yılında ihtisas eğitimini tamamlamış ve Psikiyatri Uzmanı olmuştur. Uzm. Dr. Mustafa CANBAZOĞLU, mecburi hizmet yükümlülü ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
twitter
Etiketler
Dehb'li çocukta öğretmenin rolü nedir?
Uzm. Dr. Mustafa Canbazoğlu
Uzm. Dr. Mustafa Canbazoğlu
Bursa - Psikiyatri
Facebook Twitter Instagram Youtube