Çölyak gangliyon blokajı

Çölyak gangliyon blokajı

BT kılavuzluğunda Çölyak Pleksus Blokajı (Splanknik Blokaj)

Çölyak ganglionu ilgilendiren hastalıkların yolaçtığı kronik karın ağrısını gidermede veya azaltmada Çölyak Pleksus Bloku oldukça etkili ve güvenli bir yöntemdir. Çölyak Pleksus Blokunda ağrı iletimi sinir istasyonu düzeyinde kesilmektedir. Bu işleme Çölyak Gangliyon Blokajı da denir. Ağrının nedeni çoğunlukla ilerlemiş (pankreas, mide, oniki parmak barsağı, ince barsak, karaciğer ve safra yolu kanseri) kanser hastalarıdır. Bu durumda ilaçlarla ağrının giderilmesi genellikle başarısız olmaktadır.

Bilgisayarlı Tomografi kılavuzluğunda Perkütan (ciltten iğne ile girilerek) Çölyak Ganglion Bloku bu hastalarda ağrının giderilmesinde oldukça başarılı ve güvenli bir yöntemdir. Ayrıca kronik pankreatitli hastalardaki ağrının azaltılması veya giderilmesinde de yapılmaktadır.

Önceleri görüntüleme kılavuzluğu olmadan yapılan bu işlem artık BT eşliğinde daha güvenli ve (hedef daha rahat görülebildiği için) daha etkili olarak Girişimsel Radyoloji Uzmanı tarafından yapılmaktadır.

Girişim Bilgisayarlı Tomografi ünitesinde görüntüler alınıp ölçüm ve işaretlemeler yapılarak gerçekleştirilmektedir.  Hastaya önden (karın bölgesinden) iğne ile giriş yapılabildiği gibi arkadan (sırt bölgesinden) de giriş mümkündür. Uygun olan giriş yolunu işlemi yapacak olan Girişimsel Radyolog kararlaştırmaktadır. Kullanılan iğne 20-22 Gauge çapında olup oldukça incedir.

Önden girişin en büyük avantajı nörolojik komplikasyonların oluşma ihtimalinin olmamasıdır. Önden girişte hasta sırtüstü yattığından yatış pozisyonu da daha rahat olmaktadır.  Aort denilen ana atardamarın delinme ihtimali de önden girişte ortadan kalkmaktadır.

Çölyak ganglion; diafram kruslarının önünde, aortanın iki taraflı anterolateral duvarına bitişik olarak Çölyak arter çıkışının hemen altında yeralmaktadır.

Blok için nörolitik (sinir öldürücü) ajan olarak 20-50 ml hacminde %50-100 konsantrasyonda Etanol enjekte edilmektedir.  Çölyak gangliyon blokunda bununla birlikte lokal anestezik (uyuşturmak için) olarak Bupivacaine veya Lidocaine kullanılmaktadır.

İşlem sonunda hastaların %75’inde ağrıda biraz azalma olurken %60’ında ağrı ciddi azalır. 

İşlem sonrasında oluşabilecek hipotansiyonu gidermek için normal salin ile hidrasyon yapılabilir. Vazokonstriktör ajanlar  da bu amaçla kullanılabilmektedir.

İşlemin Komplikasyonları:

Ağrı: İşlem esnasında veya hemen sonrasında başlayan, nörolitik ajanın doğal etkisiyle oluşan, karın arka duvarı veya bel bölgesinde ağrı görülebilir.

Diare (İshal) (%20): Kendini sınırlayıcı ve işlemin etkisiyle ortaya çıkan bir yan etkidir. Sempatik blokaj ve karşılığında parasempatik eferent etkinin oluşmaması nedeniyle oluşur. Genellikle 48 saat içerisinde geçer.

Ortostatik Hipotansiyon (Ayağa kalkınca tansiyon düşmesi): Sempatik tonus kaybı ve karın bölgesi damarlarında genişlemeye bağlı olarak oluşur.  Olguların %20’sinde görülür. Genellikle birkaç saat içinde geçer. Damar yoluyla sıvı verilerek tedavi edilir.

Nörolojik (sinirsel) komplikasyonlar: Parapleji, bacaklarda güçsüzlük, duyu eksikliği, parestezi gibi sinirsel hasara bağlı olarak ortaya çıkan komplikasyonlar çoğunlukla arkadan (posterior) girişte görülmektedir.  Parapleji (belden aşağının tutmaması) spinal kordun işlem esnasında direkt zararlanması veya anterior spinal arter içine enjeksiyon yapılması durumlarında görülmektedir.

Giriş yolu komplikasyonları: Karaciğer, mide, pankreas ve barsaklarda zararlanma oldukça nadirdir.

Diğer: İmpotans, gastroparezi, süperior mezenterik ven trombozu, şilotoraks, pnömotoraks, kimyasal perikardit, aort psödoanevrizması, aort disseksiyonu, kanama ve retroperitoneal fibrozis oldukça ender oluşan komplikasyonlardır.

Bu makale 8 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Mehmet İnal

Etiketler
Kanser ağrıları tedavisi
Prof. Dr. Mehmet İnal
Prof. Dr. Mehmet İnal
Adana - Radyoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube