Çocukları obeziteden korumanın yolları

Çocukları obeziteden korumanın yolları

Okul çağı çocukları  büyüme ve gelişme döneminde olduklarından, günlük ortalama almaları gereken kalori miktarı ve alacakları besinlerin örüntüsü büyük bir önem taşımaktadır. Bu yaş grubu çocuklarda en sık yaşanan sorun erken kalkmalarından  dolayı kahvaltı öğününü atlamalarıdır.Düzenli bir kahvaltı yapmadıklarından,  birbirlerinden etkilendiklerinden dolayı, abur-cubur olarak tarif edilen besin değeri ve posa oranı oldukça düşük fakat kalori değeri yüksek besinleri tüketmeleri diğer karşılaşılan sorundur. Bu tür besinler özellikle soslu olarak tercih edilmekte, bu yüzden alınan kalori oldukça fazla ve kalitesiz olmaktadır.

Kahvaltı, okul çağı çocukları için günün en önemli öğünüdür.Okulda sağlıksız kahvaltı alternatiflerinin önüne geçebilmek için ailecek kahvaltı yapılmalıdır.Kahvaltıda süt veya taze sıkılmış meyve suyu ,yumurta,peynir,pekmez veya bal,zeytin,domates,salatalık gibi sebzeler tercih edilerek çeşitlilik sağlanmalıdır.Evde kahvaltı yapılamadığında sağlıklı sandwichler hazırlanarak bunların tüketilmesi sağlanabilir.Ara öğün olarak meyve ,ayran veya süt beslenme çantasına konulabilir.Bu sayede okuldaki  sağlıksız olarak nitelendirdiğimiz  kahvaltı  alternatifleri, poaça , çikolata, sucuklu tost, milföy hamuru ile yapılmış börek, tatlı bisküvi, hatta cipsler ve bunların yanında kolalı içecekler ve hazır meyve suları seçilmesinin önüne geçilmiş olacaktır.  Yeterli ve dengeli beslenen ;her besin grubundan ihtiyacı kadar tüketen çocuğun gelecekte obezite dediğimiz, şişmanlık hastalığına ve bu hastalığın getirebileceği problemlere zemin hazırlanmasının da önüne geçilmiş olacaktır. Unutulmamalıdır ki;çocukluk obezitesi kişinin hayatı boyunca kilo problemiyle uğraşması demek olabilir.

Ailelerin çocukları hakkında şikayet ettikleri diğer konular besin seçme, iştahsızlık, fast food tarzı besinlere yönelme gibi beslenme sıkıntıları gelmektedir. Bu konuda en belirleyici etken ailenin besin tüketiminde ki tutumudur.

Çocukluk döneminde büyüme ve gelişme çok hızlı gerçekleşmektedir. Bu nedenle çocukların ereksinim duydukları vitamin, mineral ve enerji gereksinimleri yetişkinlerden daha farklıdır. Hatta bu durum çocuklarda dönemsel farklılıklar dahi göstermektedir. Dolayısıyla beslenme bu özel dönemlere göre yapılmalıdır.
Önemli olan çocuğun ne kadar yemek yediği değil, ne kadar dengeli beslendiği, yeterli enerji besin öğelerini alıp almadığının gözlemlenmesidir.  Çocuğun boy ve kilosuna bakılarak normal gelişmesi değerlendirilmelidir. İştahsızlık sorunun çözümlenmesinde  beslenme eğitimi ve psikoterapinin önemi büyüktür. Çocuklarda gözlemlenen yemek yeme sorunları genellikle aile bireylerinin besinlere karşı tutumundan ileri gelir.

Çocuklarda metabolik bir sorun yoksa izlenmesi gereken yol öncelikle çocuğun yaşına uygun enerjiye eşdeğer bir beslenme planı hazırlayarak çocuğun  fiziksel aktivite edinmesini sağlamaktır. Beslenme eğitimi bu planın en önemli parçasıdır ve tüm aile bireylerini kapsamalıdır.

Hızlı kilo kaybı ve çok düşük enerji diyetler çocuklar için uygun değildir.Önemli olan çocuğun sağlıklı olması ve zaman içinde kilo vermesidir.Çocuk kilo verirken bir yandan doğru beslenme alışkanlıkları kazanmalı ve bunu yaşantısına geçirmelidir.Tüm bunların ışığında şişmanlığın tedavisinde uygulanacak genel tedavi ilkelerini şöyle sayabiliriz:
*Şişman çocuğun günlük enerji gereksinmesi kadar enerji verilmeli,herhangi bir kısıtlama yapılmamalıdır.
*Çocuğun ve ailenin günlük yaşam biçimi,alışkanlıkları göz önüne alınarak beslenme programı yapılmalıdır.
*Kötü beslenme alışkanlıkları düzeltilerek,günlük alınması gereken besinler sık öğünlerle (5-6 öğün/gün) verilmelidir.böylelikle çocuklar aç bırakılmadan yeterli ve dengeli bir beslenme planlanmış olur.
*Verilen diyette toplam günlük enerjinin %50-55 i karbonhidrat , %15-20 si protein,ve %30-35 i yağdan sağlanmalıdır.
*Şeker ve şekerli besinler,kuru yemişler, çikolata, börek,çörek,gibi enerji içeriği yüksek olan besinler beslenme programından çıkartılmalı.
*diyette doygunluk sağlanması açısından posalı yiyecekler (salata gibi),kullanılmalıdır.ayrıca sıvı tüketimi arttırılmalıdır.
*beslenme programına ek olarak yürüme,bisiklete binme gibi düzenli fiziksel aktivite yapması, kısaca günlük hareketlerini artırması önerilir.

Özetlemek gerekirse çocuğunuzun sağlıklı beslenmesi için;

Çocuğunuza kahvaltı yapma alışkanlığı edindirin.
Çocuğunuz ile beraber sofraya oturun ve unutmayın ki çocuğunuz sizi örnek alacaktır.
Çocuğunuzun oturarak yemek yemesini sağlayın, o oyun oynarken veya başka bir iş ile ilgilenirken peşinden koşturarak yemek yedirmeye çalışmayın.
Çocuklarınıza yemeklerini seçebilme imkanı tanıyın, sağlıklı besinleri görüntüleri ile oynayarak daha çekici hale getirebilirsiniz.
Çocuğunuzu yemekle ödüllendirmeyin veya cezalandırmayın.
Sağlıklı olmadığını düşündüğünüz besinleri çocuğunuza yasaklamayın, bu ona daha çekici gelebilir.
Çatal – bıçak kullanmalarını sorunlu hale getiren sert, parçalanamayacak türde besinleri çocuğunuzun önüne koymayın. Daha kolay tüketebileceği besinler pişirin.
Yemek yerken televizyonun açık olamamasına dikkat edin.
Ana öğünleri çok iyi tüketmeyen çocuklara besleyici ara öğünler verin.
Yemek öncesi şekerli besinler tüketmemelerine önem verin. Bu tarz besinler iştahı kapatır, boş enerji verir.
Yemek saatleri çok iyi ayarlanmalı çocuk çok aç veya çok tok durmamalı.
Tüketmek istemediği yemeğin alternatifini oluşturun.
Ara sıra ara öğünlerde az şekerli, az yalı hazırlanmış kek veya kurabiyeler koyun ancak, çoğunlukla süt, meyve türü besinlerden oluşan ara öğünler verin.
Çocuklar genellikle hacmi az besinler yemeği tercih ederler  bu sebeple kahvaltı etmek istemeyen çocuğa yağsız tam tahıllı ekmek ile beyaz peynir ve domates içeren bir tost yapabilirsiniz. Veya tam tahıllı gevrek ve süt ile hazırlanış bir kahvaltı ara sıra çeşitlilik sağlayabilir.
Çocuğunuz okulda yemek yiyorsa yemek mönüsü mutlaka kontrol edilmeli.

Diyetisyen Duygu Baydur

Bu makale 12 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dyt. Duygu Baydur

Uzm. Dyt. Duygu BAYDUR, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nde başladığı lisans eğitimini 2008 yılında tamamlayarak Diyetisyen unvanı almıştır. Mezuniyetinin ardından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde, Dr. Sami Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde ve İstanbul Acıbadem Hastanesi'nde uzun yıllar klinik, poliklinik ve toplu beslenme hizmetinde bulunmuş olan Dyt. Duygu BAYDUR, bu görevlerinin yanı sıra İstanbul’un önde gelen kolej ve kurumlarında sağlık söyleşilerinde bulunmuş olup kendisinin, Sözcü Gazetesi, Güneş Gazetesi, 4 Mevsim Dergisi, Hamileyiz Biz Dergisi… gibi pek çok gazete ve dergide ‘bayramda tatlı krizi’, ‘şişmanlık’, ’ramazanda beslenme’, ’sağlıklı beslenme’ konuları üzerine yazıları yayınlanmıştır. Uzm. Dyt. Duygu BAYDUR, mesleki ça ...

Etiketler
Obeziteden kurtulmak için tavsiyeler
Uzm. Dyt. Duygu Baydur
Uzm. Dyt. Duygu Baydur
İzmir - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube