Cinsellik hakkında doğru bilinen yanlışlar

Cinsellik hakkında doğru bilinen yanlışlar

 Cinsellik kavramı, canlıların var olduğu ilk andan itibaren var olan bir olgudur. Canlı deme gereği duyuyorum; çünkü cinsellik hem insan hem hayvan hem de bitkiler için geçerli bir kavram aslında. İnsan dışındaki canlılarda üreme temel amacı yer alsa da; insan cinselliğinden bahsederken sadece üremeden değil, hedonist (hazcı) boyutundan, toplumsal ve ruhsal boyutundan da bahsetmek gerekiyor.

Cinsellik; yemek, içmek kadar temel bir güdüdür. Freud’un da ele aldığı üzere insan davranışlarına yön veren, çoğunlukla bastırılan bir kavram. Özellikle bu bastırmanın, yoğun olarak yaşantılandığı toplumlarda cinsel mitleri ve bunlara bağlı ortaya çıkan cinsel işlev bozukluklarını çok sık görüyoruz. Bu mitleri konuşup cinselliğe sağlıklı bir bakış açısı ile yaklaşmadıktan sonra sadece sorunları halının altına itmiş oluyoruz aslında.

İnsan denen varlık, evrimsel açıdan üremeye kodlu olmasının yanı sıra, cinsellik insan için çok daha fazla anlam ifade etmekte. Bu doğrultuda hem psikolojik hem sosyolojik hem de biyolojik boyutundan söz etmek mümkün. Cinselliğin bastırılmış ve ayıp olduğu toplumlarda üremek olarak algılansa da , bu üç boyutu göz ardı etmek çok daha büyük problemlere yol açacaktır. Bunların psikofizyolojik  sonuçlarından biri de cinsel işlev bozukluklarıdır.

Cinsel İşlev Bozuklukları, büyük oranda bireylerin cinsel sağlık eğitimi hakkına erişim olanaklarıyla ilişkilidir. Cinsel sağlık eğitimine erişim olanaklarının az olması ise toplumlarda cinsel mitlerin yaygın bir hale gelmesine alan açar. Peki nedir bu cinsel mitler? Kısaca bir inceleyelim:

1- Cinsel davranışı erkek başlatır, cinsellikte yönetici erkektir:  En yaygın yanlış inanışlardan biridir. Bu bakış açısı cinselliği sadece heteroseksist bir bakışla sınırlandırmakla birlikte, erkeğe cinsel yaşamda gereğinden fazla sorumluluk yüklemektedir. Cinsel eylemirıza olduğu müddetçe hangi partnerin başlattığında bir fark yoktur.

2-  Cinsellik penis-vajina ilişkisi demektir: Cinselliğin psikolojik, sosyolojik ve biyolojik boyutu olduğundan bahsetmiştik. Çoğunlukla cinsel organlarla sınırlandırılsa da kullandığımız dil, cinsiyet vs. hepsi cinsellik kavramının konu alanına girer. İnsan cinsel bir varlıktır.

3- Mastürbasyon kirli ve zararlıdır: Yine en yaygın mitlerden biridir. Özellikle ergenlik çağındaki bireyler üzerinde bu yanlış inanış büyük kaygı yaratır. Masturbasyon, özdoyumdur ve kişiye herhangi bir zararı yoktur. Herşey de aşırılık nasıl ki zarar ise masturbasyon da işte o zaman sıkıntı yaratacak bir durum halini alabilir.

4- Eğer partner varsa masturbasyona gerek yoktur: Bireyin hangi cinsel eylemden hoşlandığı kendi tercihinde olmakla birlikte, partneri olan bir bireyin masturbasyondan da hoşlanması normal bir durumdur.

5- AIDS/HIV, eşcinsellerde  olur: AIDS/HIV, korunmasız cinsel ilişki ile hijyenik olmayan enjeksiyonlar ile her insana bulaşabilir. Cinsel yönelimle bir ilgisi yoktur.

6- Erkeğin penis boyu çok önemlidir: Penis boyunun cinsel doyum ile doğru orantılı olduğu sanılsa da yapılan araştırmalar penis boyu ile cinsel doyum arasında bir ilişki olmadığını gösteriyor.

7- Erkek kadına nasıl zevk vereceğini bilir: Bu inanış da erkeğe cinsel yaşamda çok fazla sorumluluk yüklemekle birlikte, kadını pasifize eden bir tutum içerir. 

8- Sevişme sırasında konuşulmaz: Konuşmak partnerler arasında en önemli şeydir. Kişiler, sağlıklı bir ilişki için duygularını, düşüncelerini rahatlıkla ifade edebilmelidir. 

9- Geri çekilme yöntemi ile gebe kalınmaz: Geleneksel bir korunma yöntemi olarak kullanılan geri çekilme yöntemi ile, vajina dışına ejeküle(boşalma) olarak gebelikten korunmaya çalışılsa da, bu yöntemde gebelik riski diğer korunma yöntemlerine göre yüksektir. Bunun yanı sıra cinsel yolla bulaşan enfeksiyon kapma riski de vardır.

10- Cinsel ilişkide penisin vajinaya girmesi zor ve sancılıdır: Vajinusmus'da fizyolojik temeli haricinde,  en temelde  yatan inanışlardan biridir. Cinsel birleşme sırasında kişinin ağrı yaşaması ya da yaşamaması tamamıyla öznel bir durumdur; bunun sebebi ise her kadının vajinal yapısının birbirinden farklı olması. Bununla beraber vajinanın esneyebilen  bir organ olduğu da bilimsel olarak bilinen bir gerçektir.

Yukarıda bahsettiğimiz 10 madde en çok rastlanan mitlerden sadece birkaçı. Elbetteki listeyi uzatabiliriz. Bu yanlış inanışlardan kurtulmanın en önemli ve işlevsel yolu ise doğru şekilde verilecek, kapsamlı bir cinsel sağlık eğitimidir.

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Damla Kankaya

Uzm. Psk. Damla KANKAYA, Almanya doğmuştur. Lisans öncesi eğitimini (ilk, orta ve lise) Nürnberg'de tamamlamıştır. Ardından başlamış olduğu Beykent Üniversitesi Psikoloji Bölümünden "Onur Öğrencisi" olarak mezun olmuş ve Psk. unvanı almıştır. Üniversite eğitimi süresince birçok ulusal kongre ve üniversite seminerlerine katılım göstermiştir. Birçok sosyal sorumluluk projesinde ve Beykent Üniversitesi Psikoloji Klübün'nde asil üye olarak  aktif görev yapmıştır. Ve Lisans eğitimi sırasında, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, Sana Klinik Hastanesi (Almanya) stajyer psikolog olarak birçok kurum ve hastanede staj yapmış ve kendini geliştirmeyi hedeflemiştir. Mezuniyetini takiben aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü Klinik Psikoloji yüksek lisans eğitimine başlamış ve "Klinik Psikolog" olarak  yüksek lisans derecesini tamam ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
linkedin
instagram
facebook
Etiketler
Cinsel perhiz
Uzm. Kl. Psk. Damla Kankaya
Uzm. Kl. Psk. Damla Kankaya
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube