Bitki çaylarının hayatımızdaki yeri

Bitki çaylarının hayatımızdaki yeri

BİTKİ ÇAYLARI

Siyah çay ve kahve gibi günümüzde yaygın olarak tüketilen kafeinli içeceklerden daha önce dünyanın birçok bölgesinde çeşitli bitkilerden çay olarak yararlanılıyordu. Amaçları ise bitkilerin iyileştirici özelliklerinden faydalanmak ve hoşa giden lezzetlerini hissetmekti. Son yıllarda bitki çaylarının kullanımı ve önemi oldukça arttı. Televizyonda, sosyal medyada zayıflatan, yağ yakan, ödem attıran, bağırsak çalıştıran bitki çaylarının satışları-reklamları yapılmakta. Bitki çaylarının bazıları aromalarıyla, bazıları kimi rahatsızlıklarda tedaviye yardımcı olan etkili bileşikleri ile ön plana çıkmaktadır. Dolayısıyla aktarlarda ve marketlerde satılan çayların günlük yaşantımızdaki yeri ve önemi her geçen gün artmaktadır. Ancak sunulan ve tüketilen ürünlerin güvenilir olması şart. Bitkilerin kalitesi, yetiştirilme yöntemi, toplanma zamanı, depolanması, ağır metal ve ilaçlarla kontaminasyonu bitkinin kalitesini etkilemektedir.

Bitki çayları; soğuk algınlığı, mide rahatsızlıkları, ishal, kabızlık, yorgunluk, uykusuzluk gibi şikayetleri gidermeye yönelik belli kurallara tabii olarak hazırlanan karışımlar olarak tanımlanmaktadır. Çoğu bitki çayının güvenli tüketim miktarları bilinmemektedir. Bazı farmakolojik ajanlar içeren bitki çaylarının, süt çocukları ve küçük çocuklar için güvenilirliği konusunda yeterli bilimsel araştırma bulunmuyor. Örneğin sıklıkla önerilen papatya çayı, yeşil çay gibi bitki çaylarının da demir emilimini azaltıcı etkisi var. Günlük hayatımızda bitki çayı kullanırken kronik hastalık varlığına(diyabet, tansiyon, kalp hastalığı, böbrek rahatsızlıkları vb.), kullandığınız ilaç ile olan etkileşimine dikkat etmelisiniz. Bunun için diyetisyen, eczacı ve doktorunuza danışmalısınız. Ayrıca  kaynatılan ya da demlenen bitki çaylarının iki saat içinde tüketilmesi önemli çünkü uzun süre bekletilen bitki çayları, içeriklerinde bakteri üreterek, yarardan çok zarar verebilir.

Günlük hayatımızda sıklıkla kullandığımız bitki çayları ve etkileri şu şekilde:

Ihlamur çayı: Kan dolaşımını düzenleyen ıhlamur çiçeğinin yatıştırıcı özelliği vardır. Bağışıklık sistemini güçlendirerek, grip ve soğuk algınlığına karşı koruyucu özelliğiyle tanınır.

Nane çayı: Mide-bağırsak spazmını azaltır, gaz söktürür, sindirim problemlerine, bulantıya iyi gelir. Migren, uykusuzluk ve baş dönmesine faydası olabilir. Nefes almayı kolaylaştırıcı etkisi nedeniyle astım, grip, bronşit ve öksürük için kullanılabilir. Heyecan ve korkuyu yatıştırır, sinirleri gevşetir.

Zencefil çayı: Nefes darlığı, astım, bronşit ve soğuk algınlığına iyi gelir. Gevşetici, sakinleştirici ve terletici etkisi vardır.

Yeşil çay: Yeşil çay içerisindeki kateşinler sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir, direnci artırır. Sakinleştirici etkisiyle sinirleri yatıştırır.

Rezene çayı: Mide ve bağırsak hareketlerini artırır. Bronş mukozası üzerindeki salgıları artırmada ve iltihap gidermede etkilidir. Gaz söktürücü ve süt artırıcıdır.

Papatya çayı: Boğaz, solunum yolu, mide ve bağırsak iltihap ve ağrılarını gidermede faydalı olup, içimi son derece yumuşak bir çaydır. Bebeklerde ve küçük çocuklarda gaz söktürücü olarak kullanılır.

Limon çayı:  B ve C vitaminlerini içerir. Soğuk algınlığında, mide bulantısı ve sindirim şikâyetlerinde rahatlıkla kullanılabilir. Tansiyonu düşürür, sinir sistemini yatıştırır.

Diyetisyen Cansu Teke

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dyt. Cansu Teke

Etiketler
Besinler
Uzm. Dyt. Cansu Teke
Uzm. Dyt. Cansu Teke
Kırşehir - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube