Bir panik atağın günlüğünden

Bir panik atağın günlüğünden

       “Her şey birden bire başladı. İşteydim. Son zamanlarda hayatım biraz sıkıntılı geçiyordu. Birden kalbim deli gibi atmaya başladı. Sanki yerinden, hatta ağzımdan fırlayacak kadar hızlı atıyordu. Sanırım bu kalp kriziydi. Daha önce böyle bir şey hiç yaşamamıştım. Kendimi en yakın hastanenin acilinde buldum. Elektrolar, tansiyon ölçümleri. Kalp krizi değilmiş. Doktor Panik Atak  olabilir dedi yarım xanax verdi gönderdi. Panik Atak da nedir ?  Neyse şükür kriz değilmiş. İlacın etkisiyle bütün gün uyumuşum.

       Ertesi gün; arabadayım işe gidiyorum. Ne o trafik mi tıkanıyor? Neden nefes almakta zorlanıyorum, sanki oksijen yetmiyor, cam açmam gerek, aman Allahım tekrar kalbim çarpmaya başladı. Nefesim de daralıyor bu kesin kalp krizi. Terlemeye de başladım. Korkudan öleceğim. Trafik tıkalı hastaneye yetişmem çok zor. Dakikalar oldu hala kalbim deli gibi çarpıyor, kesin tansiyonum da çıktı. Neyse şükür hastaneye geldim acildeyim…

          Hastanedeki doktorun tavsiyesiyle bir psikoloğa gittim. Ama o da beni anlamıyor. Benim kalbimde bir sorun var. Bunu bulmaları gerek. Psikolog bana yardım edemez. Hatta bugün başımda bir basınç var, sanki sıkışıyor, uyuşuyor. Belki de beynimde tümör var ve her şeyi o yapıyor. Evet evet bende tümör var hemen hastaneye gitmeliyim…

           Tomografi çekildi, kan tahlillerim yapıldı bir şey çıkmadı. Bence yanlış hastaneye gittim, kesin tomografisi bozuktu. Ben başka bir hastaneye daha gideyim.

            Gideceğim hastane karşı yakada. Ama ya giderken tekrar kalbim çarparsa, ya trafik tıkandığında olursa, ya köprüde olursa. Yok ben bu yakada bir hastaneye gitmeliyim bunu göze alamam.

             Yemek yiyorum ama çok tedirginim. Geçen gün boğazında yemek kalan birinin haberini okudum. Sanki lokmalar boğazımdan aşağı inemiyor boğazım kapanmış gibi. Ya boğazımda kalırsa beni kurtarabilirler mi. yok en iyisi ben yalnız yemek yemeyeyim. Bir şey olursa yanımda beni kurtaracak birileri olsun.

              Günlerdir doğru dürüst katı bir şey yiyemedim. Yemekleri çiğnemekten çenem ağrıyor. Sanırım boğazımda bir şey var. O yüzden yemekler rahat geçmiyor. Belki de bir tümör.

                Sürekli kendimle uğraşıyorum. Sürekli vücudumu dinliyorum. Bende fiziksel bir şey var ve bunu kimseye anlatamıyorum. Neden bana inanmadıklarını da anlayamıyorum. Tutturmuşlar panik atak diye. Hayır ben bu ağrıları sızıları hissediyorum. Fiziksel bir şey olmasa hissetmem. Midem çok kötü ve bağırsaklarım felaket. Durup dururken kalbim deli gibi atmaya başlıyor. Nefes alamadığımı hissediyorum. Göğsüm daralıyor. Arada başım sıkışıyor, uyuşuyor, kollarım parmaklarım uyuşuyor.

                Bugün biraz dikkatimi dağıtmaya alışveriş yapmaya gittim. Ama o da ne; sanki ben cam bir fanusun dışındayım insanlar fanusun içinde  ve insanlara o cam duvarın arkasından bakıyorum. Sadece uğultu var. Bu gerçekten çok garip bir his. Çevrem de hem insan dolu hem de sanki ben yapayalnızım gibi. Açıklayamıyorum .

                 Artık normal hayatımı sürdürmek çok zor olmaya başladı. Her şeyden korkmaya başladım. Ya spor yaparken kalp krizi geçirirsem, ya banyoda sıcak su beyin kanaması yaparsa, ya tünelden geçerken yada asansördeyken yine kalbim deli gibi atmaya başlarsa, ya yemek yerken boğulursam, dışarda yediğim yemek ne kadar taze ya zehirlenirsem, bu balığın kılçığı kesin boğazımda kalacak, ben hastayım kesin vücudumda bir şey var, grip oluyorum nefes alamıyorum, burnum ve boğazım o kadar tıkanacak ki hiç nefes alamayacağım, ateşim de düşmeyecek  grip beni öldürecek.

                Bu gün çok yeni bir şey yaşadım. Kalbim ya da midem sanki olduğu yerde döndü. Çok garip birşeydi. Beynime kadar şimşekler çaktı. Sonrasında kalbim yine hızlandı. O kadar çok korktum ki anlatamam. Doktora bunu bir türlü açıklayamadım. Reflüymüş göya. Ne alaka, sanırım ya kalple ilgili bir şey yada midem de bir şey var benim. Her gün yeni bir şey geliyor artık başıma çok ama çok yoruldum. Doktor doktor gezmekten, derdimi anlatamamaktan,  hastanelere yakın yaşamaktan, yapılan sayısını unuttuğum tetkiklerden o kadar bıktım ki. Bu kadar kısa zamanda ben nasıl bu hale gelebildim. Böyle yaşanmaz hayatım mahvoldu. Hemen her gece kalbimin çarpmasıyla uyanmaktan, geceleri hastaneye yetişebilmek için giysilerimle uyumaktan evdeki herkesi sürekli tedirgin etmekten çok yoruldum.

                Psikoloğum internet yasağı getirdi bana ama kendime engel olamıyorum. Başıma gelen her şeyi internette araştırıyorum, sürekli ilaçların prospektüslerini okuyorum. Ama bunlar beni daha da endişelendiriyor, okuduğum her şey sanki bende var gibi hissediyorum deliricem az kaldı. Gördüğüm, duyduğum anlatılan her hikayeyi kendime uyarlıyorum.  Bütün günüm kendimi dinlemekle ve korkmakla geçmeye başladı. Artık dayanamıyorum. İş hayatım sosyal hayatım aile hayatım her şeyim mahvoldu.

Ben en iyisi sadece ailemin yanında durayım onlar durumu biliyorlar, şimdi arkadaşların ya da başkalarının yanında bir şey olsa kimseye derdimi anlatamayacağım bir de benimle dalga geçecekler. Gerçi ailem de artık çok bunaldı benim ataklarımdan, atak geldiği zaman deli gibi oraya buraya koşturmamdan, sürekli korkmamdan, yarattığım huzursuzluktan, artık onlarla yaptığım bir çok şeyi yapamamamdan.

            Artık canım hiç bir şey yapmak istemiyor. Her şey boş ve anlamsız gelmeye başladı. Kendimi amaçsız bomboş hissediyorum. Evden çıkmak bile zor gelmeye başladı. Eskiden yaptığım hiçbir şeyden zevk almamaya başladım.  “

          Evet sanırım bu yazdıklarımdan tanıdık gelen, kendisinde bir şeyler bulan, yaşadığı şeyi ya da yaşadıklarından bir kaçını gören çok kişi vardır. Bunlar Panik Bozukluk semptomlarından sadece bazıları. Birçok panik bozukluk hastası, yaşadığı semptomların fiziksel değil de panik bozukluktan dolayı olduğuna inanmakta büyük zorluk çeker. Yapılan tetkiklerden sonra inansa da bu geçici bir inançtır ve aynı semptom tekrar ortaya çıktığında bütün inancı kaybolur, kendi kendine verdiği bütün artık inandım ben hasta değilim boşuna hastaneye gitmeyeceğim ve geçmesini bekleyeceğim sözleri unutulur ve hastaneye koşulur, psikoloğunu arar, ya da bu süreçte edindiği bir doktor arkadaşını arar ve emin olmaya çalışır.

        Panik Bozukluk tamamen iyileşebilen bir hastalıktır. Belirli bir süre terapi sürecine ihtiyaç vardır. İhtiyacımız olan şey, bir olay yaşandığında bu olayı, panik bozukluk  hastalığı olmayan normal düşünebilen kişilerin yorumladığı şekilde yorumlayabilecek hale gelebilmemizdir. Çünkü panik bozukluk hastalığının en önemli noktası bilişsel çarpıtma dediğimiz, olayları beynimizin artık normalden çok farklı olarak, bizi endişelendirecek yorumlamaya başlamış olmasıdır. Beynimizin bize en güzel oyun oynadığı hastalık Panik Bozukluktur. Ne zaman ki beynimiz bize hastaneye git dediğinde semptom geçene kadar bekleyebileceğiz, bu bir panik atak, her zaman geçti şimdi de geçecek diyebileceğiz, işte o zaman ataklar azalmaya, semptomlar eskisi gibi şiddetli olmamaya başlayacak ve yavaş yavaş bilişsel çarpıtmalarımız azalmaya başlayacaktır. Eğer bunu tek başımıza başaramıyorsak mutlaka bir uzmana gitmeli, hayat kalitemizi, iş, aile ve bütün yaşantımızı etkileyen bu durumu artık bitirmeyi hedeflemeliyiz.

Uzm. Klinik Psikolog Pelin ÖZAYDIN 

 

 

        

Bu makale 12 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Pelin Özaydın

Uzm.Psk. Pelin ÖZAYDIN, ilk ve orta öğrenimini  tamamladıktan sonra İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği bölümünde lisans eğitimi almıştır. Sonrasında Okan Üniversitesi'nde İngilizce Psikoloji okumuş ve Sağlık Yönetimi Bölümü'nden lisans derecesinde mezun olmuştur. Yüksek Lisansını ise Üsküdar Üniversitesinde “Panik Bozukluk Hastalarında tanı öncesi sigara ve alkol miktarlarının, tanı sonrası sigara ve alkol miktarlarıyla karşılaştırılması” isimli teziyle tamamlamıştır. Lisans eğitiminin ardından, KİM Psikoloji, Acıbadem Kadıköy Hastanesi, Türk Kalp Vakfı ve NP İstanbul Nöropsikiyatri Hastanesinde stajlarını yapmış olan Uzm.Psk. Pelin ÖZAYDIN, 14 sene Sağlık ve Hayat Sigortaları branşında yönetici ve eğitimci olarak çalışmıştır. Şu an Özel Pedamed Psikiyatri Tıp Merkezi'nde Klinik Psikolog olarak mesleki çalışmalarını sürdürmekt ...

Etiketler
Panik
Uzm. Psk. Pelin Özaydın
Uzm. Psk. Pelin Özaydın
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube