Beyincik tümörlerini erişkinler ve çocukluk yaşı olarak iki ayrı başlıkta incelemek gerekir. Erişkin beyin tümörlerinin yaklaşık % 70-75 beyinde yerleşir,
Çocucukluk çağı beyin tümörlerinin % 60-70 ise beyincikte yerleşmektedir. Bir başka deyişle tüm erişkin beyin tümörlerinin 2/3'si beyinde görülürken çocukluk yaş beyin tümörlerinin 2/3'si ise beyincikte görülmektedir. Erişkinlerde en sık beyin tümörü glial tümörlerlerden (astrositomlar) görülürken buna karşılık en sık beyincik tümörü ise genetik geçişi iyi bilinen hemanjioblastomlardır.
Çocukluk çağı lösemilerden sonra en sık görülen tümör beyincik tümörleridir.
Çocukluk çağı beyincik tümörleri arasında en sık görülenleri (medulloblastom, astrositom, epandiom, beyin sapı gliomları dermoid ve epidermoid kistler v.b).
Erişkin beyincik tümörleri içerisinde özellikle erişkinlerde ponto-serbellar köşe bölgesinde en sık görülenler ise (Schwannoma, meningioma, araknoid ve epidermoid kistler,plazmasitomlar, glomus jugulare tümörleri, beyincik metastazlar v.b)
EPANDİMOMLAR
Epandimal neoplazmlar (epandimomlar ve epandimoblastomalar) tüm primer beyin tümörlerinin % 2-9 'u olup ortalama olarak % 5'ini teşkil ederler. Bu tümörlerin takriben % 50' si 20 yaşından küçüklerde yani çocukluk yaş grubunda görülür. Erkek ve kadınlar arasında görülme sıklığı erkeklerde biraz daha fazla sık görülmektedir. Epandimomların 3/1 beyinde yerleşirken, 3/2' ise beyincikte yerleşir. Bir başka değişle % 70 beyincikte görülürken, % 30 ise beyinde görülmektedir. Beyincikte yerleşen epandimomlar genellikle 4. ventrikül tabanından orijinlenirler genellikle solid tümörler olup bazende kistik komponeti vardır. Epandimomların nadiren BOS yoluyla yayılımı gösterirlerken, beyincikte yerleşen epandimomların takriben % 30' u ise BOS yoluyla yayılımı gösterirler.
Şikayetleri ve Bulgular
Beyincik epandimomların başlangıç şikayetleri baş ağrısı ve kusma, bulantıdır. Buradaki baş ağrısı başlangıçta sabahları uykudan uyandıran tarzda olup daha sonra devamlı ve inatçı hale gelir. Beyincikteki epandimomlar klasik olarak orta hat tümörü olduğundan 4. ventriküldeki beyin omurilik sıvısının (BOS) akımı engellediğinden kafa içi basıncı artması ( KİBA) hidrosefaliye bağlı gelişir. Baş ağrısı bulantısız ve adeta fışkırır tarzda kusma sabahları erken saatte başlar adeta hastaları uykudan uyandıran öncü şikayettir. Bu öncü şikayet daha sonra devamlı ve inatçı kusmalar takip ederki, bu şikayetler çocukları doktorlara götüren şikayetlerdir. Baş ağrısı ve kusma şikayetlerini, çift görme 6. ve 4. göz sinirleri felçleri takip eder. Ayrıca serebellum ana görevlerinden olan denge ve koordinasyon bozuklukları görülür. Nörolojik muayenede ise papil ödemi özellikle KİBA ya bağlı ortaya çıkar, bazen görme kaybı ile hastanelerde değişik diğer bölümlere muayene olurlar. Bunlara ilaveten ataksi, nistagmus, değişik kranial sinir felçleri de görülür.
Teşhis
Tüm beyincik tümörlerinde olduğu gibi beyin görüntüleme yöntemlerinden ilaçlı beyin magnetig rezonans (MR) tekniği bu lezyonların tanınmasında oldukça önemli güvenilir zararsız bir teşhis yöntemidir. Bunun dışında ilaçlı beyin bilgisayarlı tomografi (BT) tekniği bazı beyincik tümörleri (örneğin epandimom) gibi tümörlerde lezyonun tanımlanmasında MR tekniğine nazaran ilave ek bilgiler sunmaktadır. Sonuç olarak bir beyincik tümörü ön teşhis olarak düşünüldüğünde teşhis günümüzün ileri teşhis yöntemleriyle çok çabuk, hızlı, güvenilir bir şekilde konulmaktadır. Beyincikteki epandimomların teşhisi için kandanveya BOS dan tanımlanan tümör belirleyici testleri yoktur.
Tedavi
Tüm beyincik tümörleri olduğu gibi eğer doktor preoperetif dönemde beyincikteki lezyonun epandiomom olduğunu düşünürse hastanın yeteri kadar zamanı da (herniasyon riski) varsa bu lezyonların BOS yoluyla omurilik içerisine yayalımı olup olmadığı tetkik edilmelidir. Bu lezyonların cerrahi tedavi stratejisinde öncelikle lezyonun mümkünse cerrahi olarak tamamı alınmalıdır. Ancak çoğu epandiomomlar beyin sapına invazyon gösterdiğinden bu durum total rezeksiona uygun olmayabilir. Tecrübeli bir nörolojik cerrah beyincik ameliyatı esnasında böyle bir lezyonun nereden orijinlendiğini ve nerelere doğru büyüdüğünü bilerek cerrahinin seyrini yönlendirir. Çünkü beyincik tümörleri ameliyatı esnasında tüm anatomik dokuların hayatı fonksyonları önem arzetmektedir. Sadece lezyonu tamamını almak ne kadar önemli ise bunun yanında 4. venriküldeki tabanındaki anotomik dokuların korunması daha da önemlidir. Ayrıca bu tümörlerin ameliyat esnasında, komşu beyin sapının normal anotomik dokuların içerisinde çok önemli kranial sinirlerin çekirdekleri olduğu iyi bilinmeketedir.
Tümörün alındıktan sonra histopatalojik rapor epandimomun tipleri tanımlanması çok önemlidir. Eğer lezyon tamamı alındı ve epandimomda habis özellik yoksa diğer tedavilere gerek olmadan sadece klinik olarak takibi uygundur. Ancak tümörün tamamı alınamadı veya epandimom histopatolojisinde habis özellikleri varsa tedavinin ikinci aşamasında onkolojik tedavi eklenmelidir. Bu lezyonlarda tüm kraniospinal aksa BOS yoluyla yayılıp yayılmadığı sorusu iyi cevaplandıktan sonra diğer tedaviler iyice planmalıdır.
Sonuç olarak
Beyincik epandimomları çocukluk yaşı sık tümörlerindendir.Baş ağrısı kusma ve KIBA bulguları klinik işaretleridir. Teshisi günümüz teknolojileri ile kolaylıkla konulmaktadır. Tadavisi ise cerrahidir. Başarılı bir beyincik aeliyatı geçirenlerde ölüm ve sakalık oranları oldukça düşüktür. İyi huylu olanlarda sağ kalım oldukça uzundur