Bel fıtığı...

Bel fıtığı...

Hayatında bel ağrısı çekmeyenimiz neredeyse yoktur. Genellikle ağrılarımız dayanılmaz oluncaya kadar doktora gitmez, kulaktan dolma tedavi yöntemleriyle hastalığımızı kendi kendimize tedavi etmeye çalışırız. Oysa ki, günümüzde teknolojinin de yardımıyla geliştirilen bazı teknikler sayesinde, bel ve boyun ağrılarının en ilerlemiş halleri dahi çok basit yöntemlerle tedavi edilebilmektedir.

Omurgamıza 5 milyon kez yük biner
Bel ağrısı ve bel fıtığı toplumun büyük bölümünü etkileyen yaygın bir sağlık problemidir. İnsan omurgasının en çok yük binen ve hareket sistemi ile ilgili rahatsızlıkların en sık ortaya çıktığı alan bel (lomber) bölgesidir. Unutmayın ki, ortalama bir ömür yaşayan her insan hayatı boyunca omurgasına yaklaşık 5 milyon kez yüklenme yapar. Kişinin hareketlerini kısıtlayıp, bundan kurtulması asla mümkün değildir. Eğilme, kalkma ve çömelme gibi hareketlerin hepsi yüklenme anlamına gelir. Yatma dışındaki tüm hareketlerde omurgaya yükleniriz. Bu yüzden de 70-80 yaşındaki insanlarda bel fıtığına rastlanması kaçınılmazdır. Kısaca, bel ağrıları insan yaşamının kaçınılmaz bir parçasıdır.

Bel fıtığı nedir?
Bu kaçınılmaz vücut yükünün getirdiği en yaygın rahatsızlıklardan biri bel fıtığıdır. Fıtığı  iki omur arasında omurgaya binen yükü emen ve eşit dağılımını sağlayan disk olarak tanımlanan yapının, omuriliğe ve/veya sinir köklerine doğru fıtıklaşması sonucu ortaya çıkan bir rahatsızlıktır. Tedavi yöntemiyse, hastalığın kişideki seyrine ve ilerleme durumuna göre değişir.

Bel fıtığının belirtileri
Bel ağrısı, bacaklara vuran ağrı, bacaklarda, ayakta uyuşma, güçsüzlük, nadiren de olsa yanma ve iğnelenme, idrar yapamama ya da idrar kaçırmadır. İdrar kaçırma özellikle bel ağrısı ile birlikte olduğu zaman dikkat edilmesi gereken bir bulgudur. Bel fıtığının tedavi seçenekleri çeşitlidir.

4 temel tedavi yöntemi
Tedavi prensipleri 4 ana başlıkta özetlenebilir. Bunlar;
1 -Yatak İstirahati
2- İlaç Kullanımı
3- Fizik Tedavi Ve Egzersiz
4- Cerrahi Tedavi  
Yatak istirahati, ilaç kullanımı ve fizik tedavi çok ilerlememiş fıtıklarda elzemdir ve genelde olumlu yanıt verir. Durumu daha ilerlemiş olan rahatsızlıklarda ise cerrahi tedavi uygulanır. Ancak bu ameliyat demek değildir.

 

Bu makale 18 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. E. Onur Kulaksızoğlu

Op. Dr. E. Onur Kulaksızoğlu 1970 senesinde Kütahya'da doğan Op. Dr. E. Onur Kulaksızoğlu, Ahmet Kanatlı Lisesini derece ile tamamlamış ve ortaokul-lise eğitimi sırasında bölgesel ve ulusal birçok bilgi yarışmasına katılmıştır. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesine 1987 yılında başlamış, 1993 yılında Tıp Doktoru ünvanını alarak mezun olmuştur. Tıp eğitimi sırasında birçok etkinlik ve organizasyonda yer alan Op. Dr. Onur Kulaksızoğlu, ilk kez 1993 yılında düzenlenen "İlaç tanıtım günleri” organizasyonunu yapan kişidir. Bu organizasyon hala her yıl yapılmaktadır. 1993-1995 yılları arasında Karaman Devlet hastanesinde mecburi hizmetini tamamladıktan sonra 1995 ile 1997 yılları arasında Mersin ve Tarsus’ da hizmet vermiştir. 1997 yılı Ağustos ayında Erciyes Üniversitesi Beyin ve Sinir Cerrahisi bölümünde uzmanlık eğitimine başlayan ve bu eğ ...

Etiketler
Bel
Op. Dr. E. Onur Kulaksızoğlu
Op. Dr. E. Onur Kulaksızoğlu
İstanbul - Beyin ve Sinir Cerrahisi
Facebook Twitter Instagram Youtube