Anti-aging “Yaşlılık Karşıtı” anlamına gelir. Yaşlı popülasyonun her geçen gün artması ile Anti-aging uygulamaları estetik kozmetik dermatolojinin önemli bir parçası haline gelmiştir. Anti-aging uygulamalarda amaç cilt dokusunu ve bağlayıcı hücreleri yenilemek, hormonal dengesizlikleri erkek ve kadında ayrı ayrı ele alarak düzenlemek, cinsel gücü ve sağlığı artırmak, yaşlanma sonucu oluşabilecek hastalıklara karşı erken tanı ve tedavi sağlamaktır. Anti-aging uygulamalarda hedef, yaşlanma sonucu oluşabilecek hastalıkları önlemek, güç kaybını engellemek ve daha uzun süre genç kalmayı sağlamaktır.
Serbest radikallerin ortaya çıkması, glikozilasyonun artması, hormonların azalması, sağlıksız ve hareketsiz yaşam, sigara, stres, kalitesiz yaşam, sağlıksız beslenme. Buna karşı vücudun geliştirdiği savunma mekanizmaları ise şöyledir: Apoptoz, DNA onarımı, bağışıklık sisteminin güçlenmesi, uzun yaşama geninin varlığı, egzersiz, iyi ve kaliteli yaşam koşulları, diyet, sağlıklı yaşam, anti-aging vitamin ve besin destekleridir. Serbest radikallerin vücutta neden olduğu oksidatif stres (reaktif oksijen türevleri) yaşlanmanın en önemli ve ana nedenidir. Nefes alıp verirken vücuda giren oksijen, aynı zamanda serbest radikal denilen, elektronlarını kaybetmiş zararlı maddelerin ortaya çıkmasına neden olur. Serbest radikaller, buldukları dokularla birleşerek, onları fonksiyonlarını yapamaz hale getirir. Bu etki 30 yaşında başlar, 40'lı yaşlarda artarak ilerler ve 50'li yaşlardan itibaren dramatik bir şekilde fark edilen bir yaşlanmaya ve pek çok hastalığın ortaya çıkmasına neden olur. Vücutta bu serbest radikallerin verebileceği zarara karşı savunma mekanizmaları vardır. Bunlar antioksidan enzimler, düşük molekül ağırlıklı antioksidanlar ve besinler yani bedenin dışardan hazır olarak aldığı maddelerdir.
Antioksidan tedavide öncellikle vücudun serbest radikallere karşı geliştirdiği savunma mekanizmalarını korumak ve güçlendirmek gerekir. Sigara, kirli hava soluma, stres yoluyla biriken toksik yük vb. gibi dış etkiler sebebiyle vücuttaki antioksidan enzim sistemleri yetersiz kalmışsa yaşlanma hızlanır.
Yaşlanmanın en önemli faktörlerinden bir diğeri de zamanla vücutta oluşan hormonal dengesizliklerdir. Örneğin insan büyüme hormonu (HGH), dehidroepiandosteron sülfat (DHEA-SO4), testesteron, melatonin ve östrojen hormonlarının eksikliklerinde yaşlanmanın hızlandığı bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir. Özellikle insan büyüme hormonu (HGH) düzeyi gençlik çağındaki seviyenin 1/5'ine düşmekte ve bu nedenle hücreler yaşlanmaktadır. Erişkinlerde insan büyüme hormonu yetmezliği sonucu kilo artışı, yağlanma, kas kitlesinde azalma, egzersiz kapasitesinde azalma, kas gücünde azalma, kalp faaliyetinde zayıflama, kemik yapısında zayıflama, uyku bozuklukları ve genel olarak kendini iyi hissetme duygusunda azalma görülmektedir. IGF-1 (Insulin Growth Factor 1) ise beyinden salgılanan insan büyüme hormonunun karaciğerde dönüştüğü aktif metaboliti olup kan tahlillerinde büyüme hormonunun vücuttaki seviyesini değerlendirmemizi sağlar.
Estetik kozmetik dermatolojide antiaging tedavi; topikal kremler, lazer, RF vb. cihazlar, peeling, PRP, dolgu, botulinum toksini uygulamaları, dermabrazyon ve cerrahi işlemler gibi uygulamalarla yapılmaktadır