Kendimize büyük amaçları ilk seçtiğimizde, bunlara ulaşmak imkansız gibi görünür. Ama amaç, seçmenin en önemli anahtarı size ilham verecek kadar büyük bir amaç bulmaktır. İçinizdeki gücü ancak o zaman serbest bırakabilirsiniz. Amacınız ne? Sırf güzel konuşmak mı? Yoksa iyi bir hatip, yönetici olmak mı? Kekemelikten kurtulmayı bakkaldan kekelemeden ekmek almak için mi istiyorsunuz? Yoksa doktor, hakim, müdür, idareci, yönetici olmak gibi büyük hedefleriniz mi var? Hedefiniz ne kadar büyükse sorundan kurtulma ihtimaliniz de o kadar büyük olur.
“San Francisco” nun yıkık dökük mahallesinde, yoksul koşullar içerisinde doğan bir gencin gerçek hikayesini ve seçtiği amaçların kendisi dışında herkese nasıl imkansız göründüğünü hep birlikte okuyalım.
Bu delikanlı, Jım Brown’ un hayranlarındandı. Brown o sırada, Cleveland Browns takımında bek oynuyordu. Sözünü ettiğim delikanlı, yetersiz beslenme nedeniyle geçirdiği hastalıklardan sakat kalmış, 6 yaşındayken bacakları eğrilmiş, baldırları atrofi olup ona “kalem bacak” adını kazandırmış olmakla birlikte, günün birinde kafasındaki kahraman gibi bek oyuncusu olmayı kendine amaç edinmişti. Cebinde futbol maçlarına gidecek kadar parası yoktu. Bu yüzden, ne zaman Browns’ ın maçı olsa gidip stadın kapısına dikilir, bakım ve temizlik ekibi dördüncü setin ortaklarına doğru kapılarını açıncaya kadar beklerdi. İçeriye ancak o zaman girer, oyunun ancak ondan sonrasını seyrederdi. Sonunda, 13 yaşındayken, ömrünce hayalini kurduğu fırsat karşına çıktı. 49’ların Browns’ ına karşı oynadığı bir maç sonrasında dondurmacı dükkanına girdiğinde, karşında çocukluğundan beri hayran olduğu kahramanını gördü!. Futbol yıldızına yaklaşıp; “Bay Brown, ben sizin en büyük hayranınızım” dedi. Brown ona zarafetle teşekkür etti. Çocuk direndi. “Bay Brown, biliyor musunuz?” Brown tekrar ona dönüp, “Ne var oğlum?” diye sorunca bu sefer çocuk; “Ben sizin kırdığınız her rekoru, her kaybettiğiniz sayıyı bilirim.” dedi. Brown gülümsedi, “Bu harika bir şey,” diye karşılık verdi, sonra yarım bıraktığı sohbete geri döndü. Çocuk bu sefer onun gözlerine öyle bir ihtirasla baktı ki, Brown o gücü kendi benliğinde hissetti. “Bay Brown, günün birinde sizin her rekorunuzu kıracağım!... ”Futbol efsanesi gülümsedi, “Harika evladım,” dedi. “Adın ne senin?” Çocuk “Orenthal, efendim,” diye karşılık verdi. “Orenthal James Simpson… arkadaşlarım beni O.J. diye çağırırlar.”
O. J. Simpson gerçekten de Jim Brown’ un bütün rekorlarını kırdı, yerine kendi rekorlar anıtını dikti! Anonim.