Kırık olan burnumu, 8 yıl önce kendisine yaptırdım.
Ameliyat öncesi herkes gibi korkuyordum ve araştırdık. Birbirinden habersiz ve farklı kişiler Figen hanımı övdüler, ben de bu bir işaret diyip ona gittim.
Çok ilgilendi, fotoğraflar çekildi, yapılacaklar konuşuldu: Burnumun üstündeki (gözlüklerim hep eğri duruyordu bu yüzden) ve burun deliklerini ayıran kısımdaki eğrilikler giderilecekti, içindeki et alınacaktı (kendisi aynen bunu söylemişti). Hacettepe'de ekip olarak girdikleri ameliyatı eğer profesörün yapmasını isterseniz ücret için fark alıyorlar, onu da ödedik ameliyatı Figen Hanım yapsın diye.
Ameliyat günü ameliyattan çıkana kadar kendisini görmedim. Ameliyat sonrasında burnumda bir sıcaklık hissederek kendi kendime uyandım. Gözümü açamadığım için ortamı göremiyordum ama sesler vardı, sanki koridordaymışım gibi hissettim; seslendim, birisi geldi burnumdan kan geliyor sanırım dedim ilgisiz ve kaba bir şekilde yok bir şey dedi ama hissediyorum diye ısrar ettim, o sırada kan sargıların dışına çıkmış olacak ki ikna oldu ve gidip pamuk falan getirdi üstüme bıraktı ve gitti, şaşırdım, zaten göremiyordum neyi nasıl silecektim. O sırada Figen hanım geldi ve akanları sildi. Sonra beni odaya aldılar.
Hastanede yüzümü gören trafik kazasından çıkmışım gibi tepki veriyordu. Göz çevrem mosmor, kan oturmuş, burnum aşırı şiş... Zaten gözlerimi açamıyordum, kirpiklerimin arasından hafifçe ışığı gözlüyordum. Böyle bir şeyin normal olabileceğini düşündük, sonuçta cerrahi bir operasyon! Aynı odayı paylaştığım kız da burnu düştüğü için ikinci ameliyatını olmuştu o gün Figen Hanıma.
Sonrasında tamponların falan çıkarılması için bir iki kez daha gittik Figen Hanıma. (Beklerken hasta konuşmalarında memnuniyetsizliklerini dile getiren başkalarını da duydum. Dudak yarıklığı için birçok çocuk geliyordu, o gün kanaat getirdim ki bunda çok iyiydi fakat ben ameliyatımdan önce duyduğum övgüler yerine şimdi burun estetiğinde hep yergilere rastlıyordum.)
Kontrol etti burnumu, ilk çıkarılması gerekenleri çıkardı, altında bant falan kalıyor ya o haliyle korktuğumun başıma geldiğini hissettim, hep kemerdeki eğriliğin olduğu kısmı daha da belirgin hissediyordum çünkü, elimle yoklayınca iyice emin oldum ki artık eğrilik farklı bir şekildeydi, üstelik burnun tam üstüne dokunduğumda ortada bir şey fark ettim sanki düz olması gereken kemiğin ortasında çizgi gibi bir kırık bir boşluk vardı. Kendisine bunu söylediğimde "hayır çok güzel oldu sadece şu an şişlik var inince göreceksin normal olduğunu bir yıl içinde oturacak burnun" dedi! İçindeki fazlalık etleri aldınız mı dedim, güldü, etler alınmaz ki yakılır dedi (kendisi ameliyatta alacağız demişti halbuki), peki dedim yaktınız mı, hayır o ameliyat esnasında olmaz sonrasında olur dedi. Her söylediğime itiraz ettiği için ikna olmak zorunda kaldım.
Bir de sonradan öğrendim ki ameliyat sonrası tıpkı öncesindeki gibi burnun mutlaka fotoğrafı çekiliyormuş. Hiçbir şekilde fotoğraf çekilmedi, zaten ilgi bile öncesindeki gibi değildi.
Ameliyattan birkaç gün sonra feci şekilde kustum, hatta burnumdan da gelince korktum, buna şaşırdılar, narkozu atmışım (ama çok gecikmeli olarak). Sonrasında bana etleri almak-yakmak için gün verilmedi. Ben de hem çekingen hem depresyonik yapım sebebiyle tekrar tekrar gitmedim. Yaptığım hata tabii ki gidip süreci devam ettirmeliydim ama bana hiçbir şey söylenmedi, zaten çekiniyordum da, bir de bizden daha mı iyi bileceksin havaları falan burnumu dedikleri gibi beklemeye bıraktım. Oturması için en az bir yıl gerekli dendi çünkü (sonra iş hayatıyla ilgili yaşadığım başka hayal kırıklıklarının da etkisiyle hiç cesaret edemedim gidip bi zahmet artık şununla ilgili bir şeyler yapacak mısınız demeye). Kısacası kötü bir deneyim oldu benim için.
Figen hanımın daha önce yaptığı birkaç burnu gören birisi bana direkt bu hiç de Figen hanımın işine benzemiyor dedi. Böylelikle ben iyice ameliyata Figen hanımın girmediğine hatta asistanlar uzmanlaşsın diye önlerine sunulan sesi çıkmayacak hastalardandım diye düşünmeye başladım.
Şimdi aradan onca yıl geçti burnum hala oturuyor, öyle ki kemerdeki yeni kalınlık sanki artıyormuş gibi geliyor, düzeltmeye çalışırken gözlük kırmaktan bıktım. Sonuçta bakılamayacak bir yüzüm yok şu an ama estetik olduğumu duyan herkes şok içinde bakıyor suratıma bunu neresi estetik diye. Eğrilik gün geçtikçe farklı bir hal alıyor. Burnumun üstüne çekiçle vurulmuş gibi bir düzlük yanlara yayılmış falan. Her seferinde canım sıkılıyor. Boş yere can sıkıcı bir durum yaşadım gibi geliyor. Çünkü her ameliyatın riski vardır evet ama doktorunuz size ameliyat sonrasında öncesi gibi davranmıyorsa yaptığı işte bir yanlışlık vardır gibi hissettiriyor. Sonuç her sabah gözlüğümü takarken başlayan moral bozukluğu, nefes alamıyorum, baş ağrısı. (Lens de kullandım ama o daha da vahim burnumu daha rahat inceledikleri için durumu daha net görüyorlar ve "aaa burnunun orası nasıl eğri öyle ne değişik sen ameliyat olmamış mıydın" demeleri daha çok can sıkıyor).
Görüşü Şikayet Et