Ara öğün neden önemlidir?

Ara öğün neden önemlidir?

Neden ara öğün yapılmalı?

Diyet denilince birçok kişinin aklına ilk gelen ara öğün oluyor. Ama nedenini hiç sorguladık mı? Ara öğün ne işe yarar, neden yapılmalıdır? Nasıl kilo vermeye yardımcı oluyor? Her yiyecek ara öğün olarak sayılabilir mi, yoksa sadece meyve veya 3-4 adet ceviz mi olmalıdır ara öğün?

 Yukarıda belirttiğim sorular diyet yapan birçok kişinin aklından geçiyor, bazen diyetisyene sorulup yanıt alınıyor, bazen de bu sorular yanıtsız kalıyor. Ara öğünün neden gerektiğini inceleyelim.

1. Öğünler sayesinde vücuda enerji veririz. Vücut bu enerjiyi kullanarak hayati fonksiyonlarını yerine getirir. Verilen enerjinin düzenli olmaması, miktarının orantılı olmaması vücutta birçok sistemin çalışmasında sıkıntıya sebep olur. Bu yüzden dengeli ve düzenli beslenmek önemlidir.

2. Sabah kalktıktan sonra ilk yarım saat-bir saat içerisinde kahvaltı yapan bireylerin kahvaltı öncesi ara öğün yapmaları gerekli değildir. Ancak bazı bireyler kahvaltı ile uyanma saati arasında iki saat ve daha fazla vakit geçirebiliyor. Siz yataktan çıkmış olsanız bile bu süreçte herhangi bir şey yememiş iseniz, sindirim sisteminiz siz kahvaltı yapana kadar aktif bir şekilde çalışmaya başlamayacaktır. Bu yüzden uyanma saati ile kahvaltı öğünü arasında bir saatten fazla vakit olan kişilerin kalkınca ara öğün yapmaları gerekir. Bu ara öğün taze meyve, kuru meyve, ceviz, fındık, badem, galeta, grissini, süt, yoğurt benzeri bir besin olabilir. Miktarı günlük almanız gereken enerjiye ve kahvaltı öğününün içeriğine bağlı olarak değişir.

3. Kahvaltı ile öğle yemeği arasındaki sürede herkesin ara öğün yapması şart değildir. Bunu şu şekilde açıklayabiliriz: Maksimum açlık süreniz 4 saat olmalıdır. Eğer kahvaltıyı yedide yapıyorsanız öğle yemeği on iki civarındaysa ara öğün yapmanız gerekir. Çünkü bu süreçte kan şekeriniz düşmeye başlamış olur ve açlık hissi artmaya başlar. Bu uzun süreli açlık sonrası yemeğe oturduğunuzda hem yemeği çok hızlı yiyeceksiniz, hem de tüketim miktarınız çok fazla olacak. Düşen kan şekerini yükseltmek için vücut, tatlıya yönlendirecek sizi ve yemek sonrası tatlı tüketimi de olmuş olacak. Oysaki bu iki öğün arasında bir ara öğün yapılmış olursa öğle yemeğine çok acıkmamış bir şekilde başlarsınız, yemeği daha yavaş yersiniz ve daha az kaloriyle tokluk hissi oluşur.

4. Öğle yemeği ile akşam yemeği arası genelde en uzun iki öğün arasıdır. Öğle yemeği on iki bir arasında olurken akşam yemekleri altı ile sekiz arasında değişmektedir. Bu süreç, kan şekerinin oldukça düşmesine sebep olur. Öğleden sonra uyku hali, halsizlik, çalışmaya karşı isteksizlik, iş veriminde azalma gibi sonuçlara sebep olur. Duruma göre bu iki ana öğün arasına bir ya da iki ara öğün yerleştirilmelidir. Bu ara öğünlerden biri bir bardak sütlü kahve bile olabilir.

5. Kilo vermek isteyen birçok kişi akşam yemeğinden sonra bir şey yememeye çalışır. Akşam harcadığımız enerji gün içinde harcadığımız enerjiden daha düşüktür, ancak vücut otururken bile hayati fonksiyonlarını devam ettirebilmek için enerji harcar, hatta siz uyurken de. Akşam yemeğini saat yedide yiyen bir kişi yemekten sonra hiçbir şey yemeden on ikiye kadar oturuyorsa ertesi gün o kişi için açlıkla mücadele günü olur. Sürekli kendini aç hisseder ve doymaz. Kilo vermeye kendini şartlamış bir birey ilk günlerde psikolojik olarak bir şartlanma yaşadığı için bu günleri çok sıkıntılı geçirmeyebilir ancak bir hafta sonrasında besinlere karşı koyamama durumu başlar ve diyet süreci başarısızlıkla sonlanır. Bu sebeple akşam yemeğinden bir iki saat sonra, yatma saatinden iki saat öncesinde meyve, süt, yoğurt, ayran, bisküvi, galeta benzeri küçük bir ara öğün yapmak vücudun daha fazla çalışmasını sağlayacak ve ertesi güne aç başlamanızı engelleyecektir. Sağlıklı ara öğünler yaptığınız günleriniz olsun J

 

Bu makale 16 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Safiye Taş Koçyiğit

Ben Safiye Taş Koçyiğit. 2011 yılında Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden mezun oldum. Mesleki anlamda çalışma hayatıma, 2010 yılında son sınıf öğrencisi iken, Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması’nda başladım. Mezuniyetimin akabinde İzmir’e taşındım. Özel Akut Kalp ve Damar Hastanesi ve sonrasında Özel Ege Sağlık Hastanesi’nde çalışmamın ardından, 6 yıldır İzmir Özel Kent Hastanesi’nde çalışıyorum. Mezun olduğumdan beri tıp biliminin insan faktöründen dolayı değişken olduğunu kabul ediyor ve güncel konularda kongre ve eğitimleri takip ediyorum. 2015 yılında ISO 22000:2005 Standartları ve Baş Denetçi Eğitimi aldım. 2016 yılından bu yana ketojenik diyet konusunda uluslararası kongreleri takip ediyor ve eğitimler veriyorum. Aynı zamanda, düşük kalorili ketojenik diyet alanında, Türkiye’de yapılan geniş çaplı bir çalış ...

Etiketler
Ara öğün
Dyt. Safiye Taş Koçyiğit
Dyt. Safiye Taş Koçyiğit
İzmir - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube