Kaygı nedir?

Kaygı, olumsuz beklentinin hem zihinsel hem de fiziksel halidir. Anksiyete, dikkatimizi toplamak ve önemsediğimiz şeylerle ilgilenmek ve gerekli değişiklikleri yapmaya bizi teşvik etmek içindir. Kaygı, insanların geleceği hayal etme yeteneğine sahip olmak için ödediği bedel olarak da düşünülebilir.

Kaygı nedir?

Bizi uyanık ve canlı tutmada çok önemli bir rol oynadığı için kaygıyı tamamen ortadan kaldırmak ne mümkündür ne de arzu edilir. Tedavi, kaygıyı yönetilebilir seviyelerde tutmaya yöneliktir. Aşırı kaygı terapi , ilaç veya her ikisi kullanılarak başarıyla tedavi edilebilir. Düzenli egzersiz ve derin nefes alma gibi yaşam tarzı önlemleri de kaygıyı kontrol etmede son derece önemlidir.
Ancak kalıcı, yaygın veya aşırı kaygı, ister okulda, ister işte veya sosyal alanda olsun, günlük yaşamı bozabilir. Bu, bir kaygı bozukluğunun işaretidir.
Kaygıdaki genel artışın sık sık dile getirilen bir nedeni, bir dizi ekonomik ve kültürel değişime yanıt olarak modern yaşamın hemen her alanındaki belirsizlik yüküdür. Belirsizlik kaygıya neden olmaz, ancak bunun için üreme zemini sağlar.
Gençler arasında kaygıya katkıda bulunan iki önemli faktör, çocukları aşırı koruyan ebeveynlik uygulamaları ve sosyal medyanın yükselişidir. Teknoloji, insanları birbirine bağlamak için yeni fırsatlar sağlamasına karşın yeni olumsuz sosyal karşılaştırma deneyimlerine ve sosyal dışlanma için yeni yollara yol açar.
Kaygı, yalnızca zihinde sonsuz endişe döngüleri ile değil, vücuttaki genel ürkeklik, titreme, kulak çınlaması ve nefes darlığı kalp çarpıntısı yaratan rahatsızlıklarla da kendini gösterir. Bu semptomların organik bir hastalık sonucu olduğu varsayılabilir ve yanlış yönlendirilmiş bir arayışta, sorunun gerçek kaynağına ulaşmak zor olabilir. 

Endişeli, hissettiğinizde beyniniz size tehlikede olduğunuzu ve kendinizi güvenli bir yere almanız gerektiğini söylemeye çalışır buna kaygılanmak denir. İşteyken, okuldayken, evde hiçbir şey yapmadığınız anda kaygılanabilirsiniz.
Kaygı rahatsız edici bir durumdur endişeli hissettiğimizde kaygımızı yatıştırmak için bir şeyler yaparız. Kaygınızı azaltmak için yaptınız şeyler daha sonra daha da fazla endişe yaratır. Kısa süreli kaygıdan kaçınmak için uğraşırız ancak bu kaygı daha da kalıcı hale gelir çünkü kaygınızı beslemiş olursunuz böyle yaparak. Kaygıyı gidermek için bir şey yaptığınızda beyninizin tehlikeli olduğunu düşündüğü şeyin gerçekten de tehlikeli oldugunu ve hayatta kalmanızın tek sebebinin beyninizin size kaygı vermesi ve sizin de bu konuda bişeyler yapmanız olduğu yönünde koşullanmanızdır.
Kaygıyı yenmek için yapılacak en iyi şey dürtüleri kontrol altına alıp bu konuda hiçbir şey yapmamaktır.
O anda ne yapıyorsanız onunla devam edin ve kaygınızı görmezden gelin. Kaygıya daha fazla önem atfettikçe bizi zorlamaya devam eder. Beyniniz size tam o anda gerçekten büyük, önemli bir tehlike olduğunu haykırırken bunu yapmak elbette çok zor. Ancak sürekli olarak hiçbir şey yapmazsanız, beyniniz kaygı gürültüsünü filtrelemeye başlar. Onunla ilgilenmeyi bıraktığınızda, durumun önemli olmadığını varsayar ve gelecekte benzer durumlar için dikkatinizi çekmeyi bırakır. Beyniniz sizi endişe verici bir durum olduğunu söylerse görmezden gelin ve o an yaptığınız işe odaklanın.  Dikkatinizi ve zihinsel çabanızı kaygıdan çok buna yönlendirin. Zamanla bunu tutarlı bir şekilde yaparsanız beyniniz endişeli içeriği filtrelemeye başlayacaktır. Bu şekilde günlük hayatta kaygı seviyenizi normal düzeyde tutabilirsiniz.
Kaygı bozuklukları genellikle psikoterapi ile, tek başına veya ilaçla kombinasyon halinde ve yaşam tarzı değişiklikleri ile başarılı bir şekilde ele alınabilir. Bdt çalışırken danışanlar çarpık düşüncelerle başa çıkmayı öğrenirler. Bireyin kaygılarına göre şekillendirilen bilişsel davranışçı terapi bu sorunu çözmek için var olan en etkili seçeneklerden biridir.

Bu makale 25 Ocak 2022 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Hanım Acar Tanrıverdi

Uzm. Kl. Psk Hanım Acar Tanrıverdi, Bahceşehir Üniversitesi Psikoloji bölümünden yüksek onur derecesiyle mezun olduktan sonra eğitim hayatına Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesinde Klinik Psikoloji alanında devam etti.

2021 yılında Yüksek Lİsans Tezini başarıyla savunduktan sonra aynı okulda doktora programına kabul aldı.

Çalışma alanları Bilişsel Davranışçı Terapi, Şema Terapi ve Aile Danışmanlığıdır.

Uzm. Kl. Psk Hanım Acar Tanrıverdi, mesleki çalışmalarına ise şu an Online terapi - Paylaşımlı Ofis olarak devam etmektedir.

Uzm. Kl. Psk. Hanım Acar Tanrıverdi
Uzm. Kl. Psk. Hanım Acar Tanrıverdi
Ankara - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube