Yaşlanan insan vücudunda bazı değişimler meydana gelir. Bunlar;
1-Kalp-damar sistemi :
Yaşlanan bünyede kalp daha yavaş çarpmaya başlar, tansiyon yükselir, ritim bozuklukları olur ve kalp çevresinde yağlanma başlar. Ayrıca atardamar duvarlarında biriken kalsiyum ve yağlar damar sertliğine o da kan basıncının zamanla yükselmesine yol açar.
2-Solunum Sistemi:
Akciğerlerde kapasite düşer ve bunun sonucu olarak kanın temizlenip oksijen ile birleştirme işlemi azalır. Nefes alma zorlukları başlar ve bronşit riski de buna paralel olarak artar.
3-Cinsel ve boşaltım sistemi:
Yaşın artması ile cinsel bölgede küçülme, kuruma ve fonksiyonlarında azalma olur. Böbreklerin kan akımı azalır. Erkeklerde prostat hastalıkları riski artar.
4-Sindirim Sistemi:
Dişlerde kayıplar olur, çiğneme azalır ve zamanla tüm sindirim fonksiyonları yavaşlar. Besinlerin ince barsaklardan emilimi bozulur.
5-Duyu organları:
Tat alma kabiliyeti bozulur, görme ve işitme keskinliği azalır. Göz yaşı kurur ve gözün rengi solar.
6-İskelet ve bağ dokusu :
Vücut kemik kütlesi azalır. Kemiklerde osteoporoza doğru gidiş başlar. Kas kitlesi ve gücü azalır. Omurgalar arası kıkırdak yastıkçıklar(disk) içindeki su miktarı azaldığından yükseklikleri azalır ve omurga giderek eğilir. Bunun sonucunda boy zamanla kısalır.
7-Sinir sistemi
Her gün 30 binden fazla nöron (beyindeki sinir hücreleri) ölür. Böylece beyin hücre sayısı giderek azalır ve beyin ağırlığı düşer. Bunun sonucunda hafızada zayıflamalar ve etkilere karşı tepki verme zamanında uzamalar ortaya çıkar. Zamanla unutkanlıklar ve çevreyle ilişkilerde azalmalar başlar. Alzheimer hastalığına yakalanma riski, 65 yaşından sonra her 5 yılda bir iki katına çıkar.
8-Cilt dokusu ve saçlar
Cilt kurur, esnekliği ve terleme kapasitesi azalır ve zamanla kırışmaya başlar. Kıllar ve saçlar beyazlaşır seyrelir.
Dokular yaşlandığından ve zamanla hassasiyetlerini kaybettiklerinden, göğüsler küçülür ve sarkar. Uykusuzluk başlar. Çevredeki insanlarla iletişim bozulur, kendi içine kapanır ve çevresiyle giderek daha geçimsiz olmaya başlar.
Erken yaşlanma olgusunu başlatan birçok neden göze çarpmaktadır. Bunlar;
1- GEÇİRİLMİŞ HASTALIKLAR
Damar sertliği, hipertansiyon, kas ve eklem romatizmaları, kireçlenmeler, şeker hastalığı, karaciğer, kalp, böbrek, hipofiz ve tiroid bezi yetmezlikleri
2- HÜCRESEL BOZUKLULAR
Hücrelerde serbest radikallerin fazlalığı, kanda ensülin yüksekliği
3-YANLIŞ BESLENME
Yüksek kalorili, ürik asit, protein ve yağı çok besinlerle beslenme sonucunda hem kilo fazlalığı durumu hem de erken yaşlanma ortaya çıkar.
4- YANLIŞ HAYAT TARZI
Yoğun iş ve ev yaşamı stresler, hareketi az bir yaşam tarzı, uyku sorunları olanlar erken yaşlanırlar. Ayrıca alkol, uyuşturucu ve sigara kullananları da erken ihtiyarlık beklediği unutulmamalıdır.
5- ÇEVRE KİRLİLİĞİ
Yoğun çevre kirlenmesi ve ortamdaki radyoaktivite, manyetik kirlenme yaşlanmayı provoke eder.
ÖMRÜMÜZÜ UZATAN VE KISALTANLAR
İnsan vücudundaki bazı dengeler otuzlu yaşlardan itibaren bozulmaya başlar. Bu yıpranma, aynı yaştaki bireylerde birbirinden farklı düzeylerde olabilir.
Bunun nedenleri, genlerimiz ve doğduğumuz andan itibaren yaşadığımız zorluklar, geçirdiğimiz hastalıklar olabilir. Bunlar bizim kontrol edemeyeceğimiz değişikliklerdir. Fakat bizim kolaylıkla kontrol edebileceğimiz bazı nedenler de olabilir.
Yaşamımızı bir tahterevalliye benzetecek olursak bir tarafta hastalıklar, genetik etkenlerin yarattığı bozulmalar ve yanlış yaşam tarzımız diğer tarafta ise yaşamımızdaki doğrular bulunmaktadır. Bu konuda verilen bazı örnekler vardır.
Düzenli ağız ve diş bakımı yapanların kazancı + 1.2 yıl
Hergün 20 dakika düzenli egzersiz yapanların + 1.4 yıl daha çok yaşama şansı var
Halbuki, yağ oranı yüksek yiyeceklerden tüketildiğinde - 2 yıl
Günde 10 dan fazla sigara tüketildiğinde - 2 yıl
2 kadehten fazla alkol kullanan kadınların - 1.2 yıl
Yoğun stres altında yaşayan insanların - 2.8 yıl daha az yaşayacakları tahmin ediliyor.
