Varikosel: belirtileri ve tedavisi

Varikosel: belirtileri ve tedavisi

Varikosel, çocuğumuz olmuyor diye doktora giden infertiliteden şüphelenen erkeklerin en sık aldıkları tanıdır. Ancak ne iyi ki, tedavi ile düzeltildikten sonra böyle erkeklerin üçte birinin yüzü güler ve doğal yolla baba olabilir. Doğal yolla olmasa bile, varikoselin düzeltilmesi aşılama (IUI) ve tüpbebek (ICSI) başarısını da artırabilir. Yeter ki şu iki koşulu sağlasın:

Muayene ile belirgin bir varikosel bulunsun.

Sperm kalite ve miktarında bozulma başlamış olsun. 

Varikosel dediğimiz durum; testislerden kirli kanı götüren venlerin anormal biçimde genişlemesi ve içindeki kanı uzaklaştırmadaki yetersizliktir. Damarlar o kadar genişler ve artar ki, testisin etrafında gözle görülür bir yığın oluşturur. Daha karşıdan bakmakla bile damarlardaki genişleme fark edilir. Sıklıkla o taraf testiste ayakta durmakla ya da ıkınmakla ağrı da olur. Varikoseli olan erkekler sadece ağrı nedeniyle de doktora başvurabilmekteler. Bu damarlar bazen gözle fark edilemeyebilir ve sadece elle muayenede de anlaşılabilir. İster görülecek kadar büyük olsun, isterse sadece muayenede anlaşılsın, eğer sperm değerlerinde bozulma başlamışsa veya testisin gelişmesine mani olmuşsa tedavi edilmelidir. Çünkü bunlar uygun şekilde düzeltildikleri takdirde, büyük kısmı eşlerini gebe bırakabilir.
Varikoselin spermi bozmasının klasik olarak 3 nedeni vardır: Testislerde ısı artımı yapması, beslenmesini bozması ve zararlı atıkların gerisin geri testise gelmesi. Bunların spermler üzerine olumsuz etkileri çok sayıda bilimsel çalışma ile ortaya konmuştur.
Varikosel tanısı sadece muayene ile konulur. Ultrason ya da Doppler gibi tetkikler bazı nadir durumlar dışında yönlendirici olmaz. Tedaviden fayda görecek bir varikosel ya gözle görülmeli ya da elle muayenede anlaşılmalıdır. %90 sol tarafta ortaya çıkar. Sağda görülmüşse, akla altta yatan çok önemli başka hastalıkların bulunabileceği gelmelidir.
Varikosel, sperm sayısını düşürerek, hareketlerini bozarak ya da şekil bozukluğu yaparak sağlıklı bir gebelik gelişmesini engeller. Son yıllarda, spermin içyapısında da bazı değişiklikler yaptığı anlaşılmıştır. Özellikle hasarlı DNA taşıyan sperm sayısını artırabilir.
Tedavisi ameliyattır. Ameliyatta, genişlemiş olan venler bulunarak bağlanır ya da kesilir. Böylelikle, testisler üzerindeki zarar verici etkileri ortadan kaldırılmış olunur. Ameliyatın mikrocerrahi teknikle yapılması önemlidir. Çünkü bu damarların yakınından, testisi besleyen arterler, sinirler ve daha da önemlisi sperm taşıyan kanal geçer. Yanlışlıkla arterler kesilirse, testiste atrofi gelişebilir. Sinirlerin zarar görmesi, şiddetli ağrı ve hissizliğe neden olabilir. Sperm kanalının kesilmesi ise, eğer iki taraflı yapılmışsa, sperm çıkışını tamamen ortadan kaldırır. Ama mikrocerrahi tekniği ile yapılan ameliyatlarda bu tür yan etkilerle artık çok nadir karşılaşılmaktadır; her 100 hastanın sadece birinde görülmekte.
Varikoselin mikrocerrahi olarak düzeltilmesini takiben, hastaların yaklaşık %44-70’inde sperm parametreleri düzelir. Yarısına yakınında da 1 yıl içerisinde gebelik geliştiği gösterilmiştir. Geniş çaplı bir çalışmada Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) 1 yıllık gebelik oranlarını karşılaştırdığında tedavi edilmemiş grupta %16, tedavi grubunda ise %35 olarak bulmuştur.
Şunu bir kez daha vurgulamak gerekir; tek başına varikosel bulunması varikosel tedavisi için bir endikasyon oluşturmaz. Çocuğu olmayan bir çiftte kadın eş tetkik edildikten sonra erkekte anormal sperm analizi bulguları ile birlikte muayenede saptanabilen varikoselin bulunması durumunda ameliyat kararı verilir. Ergenlik öncesi çocuklarda ise testiste, karşı testise göre küçülme olması ameliyatı gerektirir. Sperm tahlilinde hiç hücre çıkmayan azoospermik erkeklerde varikosel tedavisini takiben sperm çıkışı görülebilir. Sperm tahlilinde sperm bulunmasa bile, varikoselin düzeltilmesinin bunlarda faydası, mikroTESE dediğimiz ameliyata gerek kalmaksızın, ejakülatta çıkan spermlerle tüp bebek yapılır hale gelebilmeleridir.
Netice olarak, çocuğum olmayacak diye hemen endişeye kapılmaya gerek yok. Belki varikosel vardır ve tedavi ile düzeltilirse, gebelik sağlanabilir.

Saygılarımla.

Bu makale 9 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Kaan Aydos

Prof. Dr. Kaan AYDOS, lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1984 yılında tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. 1986 yılında aynı üniversitenin Üroloji Anabilim Dalı'nda ihtisas eğitimine başlamış ve Üroloji Uzmanı olmuştur. 2003 yılında ise Profesörlük kadrosuna atanmıştır. Ayrıca akademik hayatı esnasında 1 yıl süreyle İtalyan Hükümeti Bursuyla İtalya Valduce Hastanesi Androloji Departmanında infertilite ve erektil disfonksiyon konularında çalışmalar yaparak bilgi ve tecrübesini artırmıştır. 1999-2000 yılları arasında GATA ÜYT Merkezi'nde 6 ay IVF ve 2 ay uygulamalı mikroenjeksiyon eğitimi görmüştür. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde, İnfertilite Araştırma ve Uygulama Merkezi'nin kurulmasında aktif orol almış olan Prof. Dr. Kaan AYDOS, halen Ankara Üniversitesi Tıp F ...

Etiketler
Varikoselin belirtileri
Prof. Dr. Kaan Aydos
Prof. Dr. Kaan Aydos
Ankara - Üroloji
Facebook Twitter Instagram Youtube