Uyuşturucu kullanan çocuğunuzu nasıl tanırsınız

Uyuşturucu kullanan çocuğunuzu nasıl tanırsınız

Ailelerin günümüzde en büyük korkularından biri, çocuklarının uyuşturucu madde kullanmasıdır. Ama aileler genelde uyuşturucu konusunda bilgi sahibi değillerdir. Böyle bir kültürel ortamdan gelmeyen, bizim köy kasaba tabir edebileceğimiz bölgelerde büyümüş, sonra büyük şehirlere gelmiş ve ya halen orada yaşayan anne babalar; uyuşturucu ya da uyarıcı maddeler konusunda fikri yoktur.  Bu anne ve babaların  çevresinde uyuşturucu kullanan kimse olmamıştır, etkileri konusunda bilgisi yoktur. En fazla alkolün sarhoşluğunu anlayabilir. Bu ebeveynler çocuğunda ki uyuşturucu etkilerini anlayamazlar.

            Klinikteki gözlemimiz bu ebeveynler genelde okuldan öğretmenlerin uyarması ve ya polisin çocuğu bir yerde yakalamasıyla öğrenirler ve bu onlarda şok etkisi yapar. Kliniğimizdeki deneyimlerden örnekler verecek olursak birçok anne-baba çocuğunu sigara kullanıyor yada içki içiyor diyerek bize getirdiği  halde, yapılan testlerde başka uyuşturucu maddeleri tespit edebiliyoruz. Yine ders sorunlarıyla  daha önce takip ettiğimiz; sonra ailenin tedaviyi bıraktığı bir çocuğu polis yolda rutin aramada üzerinde uyuşturucu madde bularak yakaladı böylece ailenin haberi olmuş oldur. Yine bir anne çocuğunun odasında bulduğu daha önce görmediği maddeleri bize getirdiğinde, yaptığımız inceleme ile esrar maddesi olduğunu fark ettik.

             Genel olarak bu ailelere baktığımızda belki uyuşturucu madde kullandığını anlamamışlardı ama farkında oldukları bazı başka şeyler vardı. Nedir bu şeyler ; hemen hepsinde okuldan ve derslerden bir uzaklaşma olur, arkadaş gruplarında değişme olur, daha önce zevkle yaptığı şeylerden uzaklaşır ( bilgisayar oyunu, futbol oynamak gibi), eskiye göre daha fazla dışarda vakit geçirmeye başlar, evde geçirdiği vakitte de ailenin yanında durmak istemez hep odasında vakit geçirmek ister, Uyku düzeni değişir bazen hiç uyumazken bazen çok uyumaya başlar, sabah kalkmakta sorunlar olabilir, eskiden olmadığı kadar çok konuşabilir ve ya az konuşur, bazen konuşmasında saçmalıklar yamulmalar olabilir. Göz bebeğinde küçülme ve büyüme olabilir. Dolayısıyla anne babalar bunları fark eder ama bunları başka şeylere bağlarlar. Uyuşturucu akıllarının ucuna bile gelmez. Bu belirtiler olduğunda uyuşturucu kullanımı düşünülmesi gerekmektedir.

            Bu konuda aileyi eğitmek çok önemlidir. Kendi kararıyla çocuğun, uyuşturucu kullandığını aileye söylemesini beklemek saflık olur. Esasen çocuk kendisinde ki davranış değişiklikleriyle uyuşturucu kullandığını anne babaya söylemiş oluyor.  Sadece çocukta ki davranış dilini ailenin dinlemesi gerekir. Bazı çocuklar anne babasına bu durumu söylemek ister fakat alacağı tepkilerden çok korktuğu için bunu yapamaz, köşeye sıkışmış hisseder.

            Aile çocuğuna öyle bir mesafe de durmalıdır ki; hem disiplin sağlayabilmeli hem de ulaşılabilir olmalıdır. Bunu çocuğunun iyi olması için yaptığını çocuğuna anlatabilmelidir. Aksi taktirde her şeyi eleştiren anne baba durumuna düşersiniz ki, bu da çocuğu sizden uzaklaştırır. Çocuğun gözünde anne baba eski kafalı hiçbir şeyden haberi olmayan insan konumuna düşer.

            Çocuklarınızla zararlı maddeleri konuşabilmesiniz. Onları siz anlatmazsanız sosyal çevresinde allandıra pullandıra anlatan akranları ve başka insanlar olacaktır. Bu maddeleri anlatırken gerçekçi anlatmalısınız. M

Medde kullanan herkes inanılmaz kötü insanlar, diye tanıtırsanız, madde kullanan iyi çocuklarla tanışınca şaşıracaktır ve anne babanın her zamanki gibi abarttığını düşünecektir. Çocuğunuzla bir şeyleri konuşmaktan korkmayın.

            Ailelerin ilk tepkileri çok sert olabiliyor. Bu sert tepki zaten aileye sınır koymuş bir çocuğun haklı olduğunu düşünmesine neden olur. Çocuğunuzu karşınıza alacağınıza yanınıza alıp beraber neler yapabilirizi konuşmanız gerekir. Bir psikiyatrise başvurmalısınız ve onunla beraber hareket etmelisiniz. Yeni madde kullanan herkese bağımlı muamelesi yapılmaz. Hele çocukta çoğunluğu yaşadığı ruhsal sorunlardan maddeye sığınmış çocuklardır ya da sosyal sorunlarını ihtiyaçlarını gidermek için grupla beraber hareket edip madde kullanmaktadır. Genç insan kendinin önemsenmesini ister dünya onun niçin çok maceralı bir yerdir. Uyuşturucu kullanan alt gruplar zihnindeki toplumsal çatışmaya cevap verebilir. Onu çabucak kabullenip sırf kendi olduğu için grupta yer verir. Ders başarısına bakmaz. Kendilerince dünyayı umursamama gibi bir felsefeleri vardır ve onlar için  her şey eğlence içindir.

            Madde kullanma gençler basit gelir ve maceraperest hisler verir. Halbuki ailelerin istediği ders çalışması mühendis, doktor olması..... bunlar uzun vadeli ve zordur. Bunlar olana kadarda adam yerine konulmayacaktır. Bu nedenle ailelerin çocuğuna değer verdiğini hissettirmesi önemlidir. Sadece ders ve başarı üzerinden ilişki kurmamalıdır. Çocuğa sakin ve olgun yaklaşım çocuğun tedaviye de ikna olmasına neden olur.

            Tedavi ekibi sadece madde üzerine odaklanmaz. Altta yatan sebeplere odaklanır. Bu sebepler çok çeşitli olabilir özellikle anne babadan yeterli ilgi sevgi görmeyen çocuklar, parçalanmış aileler, anne baba geçimsizlikleri çocuğu depresif bir sürece sokarak uyuşturucu kullanımına kadar giden bir yola girebilir.

             Ayrıca çocukluktan gelen bazı psikiyatrik hastalıklarda madde kullanımına zemin hazırlar. Bunlardan belli başlıları Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu , Davranım Bozukluğu , Dürtü Kontrol Bozukluğu, Depresyon ve bazı Anksiyete Bozuklukları da uyuşturucu kullanımına neden olabilir.  Çünkü bu maddeler hastalığı geçici süre yatıştırabilir bunu fark eden çocuk tekrar madde arayışına girebilir. Bu nedenle küçük yaşlarda bu hastalıkların tedavi edilmesi madde bağımlılığını önleyecektir.

            Günümüzde gençler uyuşturucuya çabuk ulaşıyor ve arkadaş çevresinin etkisiyle de başlayabiliyor. Bir kısmı arkadaşlar arasında kendini eksik hissetmemek için istemese de deniyor. Bunlar arasında maddeye alışanlar olsa bile bir kısmı kendiliğinden maddeden uzaklaşabiliyor. Ama davranış problemleri olan ve ya psikiyatrik problemleri olan ne yazık ki uzaklaşamayıp orada kalıyorlar. Uyuşturucu tedavisi tek bir kişinin tedavisi değildir çocukla beraber bir aile terapisidir. Herkesi psikolojik eğitime almak şarttır. Anne baba çocuk kardeşler gerekirse yakın çevre tedaviye katılır. Tedaviden sonra maddenin yerini aile doldurmalıdır. Çocuğun vaktini geçireceği aktivitelere aile beraber katılmalı onunla çok vakit geçirmelidirler. Aile olmadan bu başarılamaz. Uyuşturucu tedavisi yaşamın her anında olur. Vücut olarak fit olan insanlar nasıl rahat ve mutlu ise, ruhsal olarak fit olan bir çocukta mutlu olacağı için, uyuşturucuya ihtiyacı olmayacaktır.

Bu makale 11 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Öğr. Üyesi Serdar Alparslan

Yrd. Doç. Dr. Serdar Alparslan, 1970 yılında Rizenin Pazar ilçesinde dünyaya geldi. İlk ve orta öğretimini Samsun'da tamamlamasının ardından Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tıp eğitimine başladı ve 1995 yılında mezun olarak tıp doktoru unvanını aldı. Mezuniyetinin ardından ihtisasını Çocuk Psikiyatrisi alanında, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'nda sürdürdü. Dr. Alparslan, ihtisası süresince klinik eğitimlerinin yanısıra 'Çocuk ve Ergende Psikoterapi Eğitimleri' , 'Çocuk Grup Terapileri' ve 'Ergen Grup Terapileri' üzerine de eğitimler aldı. İhtisasını 2 Mart 2000'de tamamladı bu tarihten itibaren Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı uzmanı olarak yardımcı doçent kadrosu ile Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak akademik çalışmalarını yürütmeyi sürdürdü. Dr. Alparaslan, ...

Etiketler
Çocuk
Dr. Öğr. Üyesi Serdar Alparslan
Dr. Öğr. Üyesi Serdar Alparslan
İstanbul - Çocuk ve Ergen Psikiyatristi
Facebook Twitter Instagram Youtube