Soru ve cevaplarla ramazanda beslenme

Soru ve cevaplarla ramazanda beslenme

Ramazanın sağlığa ne gibi faydaları vardır ?

Ramazan bedenin dinlenme ayıdır. Tüm yıl boyunca çalışan sindirim sistemimizin soluklanması için gereklidir. Ramazanda sindirim sistemi kendini yeniler. Diğer yandan yemeklerle mücadelemizi durdurur. Nefsin yemeklerle olan mücadelesi kilo alımının en büyük sebeplerindendir. Bunun önüne geçilmesi için de uygun zamandır

Sağlıklı bir ramazan deyince ne anlamalıyız ? Bu süreçte nelere dikkat etmek gerekir ?

Sağlıklı bir ramazan sahurun kahvaltı olmasıyla başlar , hafif bir iftar ve ara öğünlerde meyve tüketimiyle de sona erer . bu yıl yaz ayına denk geldiği için de bol su içmeyi gerektirir. Uzun süre açlıklardan sonra sindirimi zorlamamak için hafif iftarlar çok önemlidir.

Ramazanı sağlıklı geçirmek adına sahurun önemi nedir ? Gece rahatsız etmemesi, uzun yaz günlerinde tok tutması için nasıl bir beslenme şekli uygulanmalıdır ?

Sahur önemlidir çünkü tüm gün boyunca sahurda yenen yemekler kullanılır. Bu nedenle sıkı bir kahvaltı önerilir. Çay yerine süt içilebilir. En az 60 gr. kadar peynir tüketilmelidir. Bol sebzeyi sahura da bulundurmak gerekir. Vitamin-mineral ihtiyacını karşılaması bakımından önem taşır. Beyaz ekmekler yerine tam buğday ekmekleri tüketmelidir. Hem daha tok tutarlar hem de B gurubu vitaminlerce daha zengindirler. Haşlanmış yumurta haftada 2-3 kez tüketilebilir. Yağlı yiyecekler tüm gün susama ihtiyacını arttırır. Bu nedenle yağlı yiyeceklerden uzak durulmalı ve bol su içilmelidir. Sahurda en az 600-700 ml su içilmelidir.

Ramazanın yaza denk gelmesiyle gün süresinin uzun, sıcaklığın yüksek olması birleşiyor. Ramazanda bir günü hasarsız en az hasarla atlatmak için sahurda ve iftarda yapılması gereken temel şeyler nelerdir ?

Geniş sürelere yayılmış öğünlerle yavaş yemek gerekir. Birden yüklenmek sindirimi çok zorlaştırır. Tüm besin guruplarını bir öğünde bir arada bulundurmak gerekir. Bunlar besin gurupları süt ürünleri, et ürünleri, sebze-meyveler ve tahıllardır. Her bir besin gurubundan 1-2 besini bir arada almak gerekir. Böylece vücut hem gerekli protein, karbonhidrat, yağını hem de vitamin –mineralini almış olur. İftarla sahur arasında ortalama 2 litre sıvı almak gerekir. Bu sıvının temel kaynağı su olmalıdır .bunun dışında açık çay da tercih edilebilir.

Sıcaklığın etkisiyle yaşanacak ciddi sıvı kaybı kişiyi nasıl etkiler  ? İftarda yemekten önce çok su içmek tehlikeli midir ?Bunun miktarı ne olmalıdır ?

Özellikle iftardan önce çok büyük olmayan 2 su bardağı su içilmelidir. Biraz bekledikten sonra çorbayla başlamak gerekir çünkü  çorba en iyi geçiş besinidir. Diğer su ihtiyacı iftardan 1 saat sonra başlayarak tüm geceye yayılmalıdır . sahur bitene kadar 2 litre su tamamlanmalıdır .

Ramazanın vazgeçilmezi tatlıdır. İftardan ne kadar sonra tatlı ya da meyve yenmelidir ? bunun ölçüsü ne kadar olmalıdır ?

Tatlılar yemeğin hemen üzerine tüketilmemelidir. Yemekten 2 saat sonra sütlü tatlılar veya dondurma tüketilebilir. Porsiyon ölçüsü küçük olmalıdır. Yemeğin hemen üzerine tüketilen tatlı hem kilo alımına neden olur hem de sindirimi güçleştirir . bu nedenle en uygun tatlı alternatifi öncelikle meyveler daha sonra 1 kase sütlü tatlıdır . Düzenli olarak her akşam tatlı tüketmemek gerekir . Çoğunlukla meyve tüketmeyi tercih etmelidir.

Tansiyon, kalp, şeker vs. hastalıkları olanlar için oruç tutmak nasıl riskli hale gelir ? doktor gözetimi gerekli mi ?bu konuda nelere dikkat etmeli, nasıl bir beslenme şekli izlenmelidir ?

Kolesterol sorunu olanlar ramazan ayında daha dikkatli beslenmek zorundadırlar. Genelde beslenme alışkanlığı daha yağlı ve ağır bir şekle döner . Bu da kişinin kolesterolünün yükselmesine neden olur. Kişiler özellikle bu dönemde lifli beslenerek barsaktan kolesterolün atımına yardımcı olabilirler. Ancak bu tek başına yeterli olmaz. Mutlaka kolesterolü düşük , lif değeri yüksek bir diyet uygulamalıdır.

Diabetik hastalar ramazan döneminde beslenmelerine bir kat daha dikkat etmek zorundadırlar. Özellikle de insülin yada ilaç kullanan kişiler bu konuya bir kat daha özen göstermelidir. Çünkü yanlış beslenmeleri kan şekerlerinin çok fazla yükselmesine ve ya azalmasına neden olabilir. Bu nedenle lifli ve dengeli beslenmeleri çok önemlidir. Az ve sık beslenilmelidir ve her öğünde karbonhidrat ve protein birarada olmalıdır. Lifli beslenmek kişinin kan şekerindeki ani iniş –çıkışları engeller.

Hipertansiyonu olan kişiler ani yemekle mideye yüklendiklerinde aynı zorlanma damarlarda da olacağından tansiyonda ani çıkışlar olabilir. Bunları engellemek için çok fazla yüklenmeden az ve sık beslenmelidir. Yüksek  lifli beslenildiğinde açlık sorunu yaşanmadığından çok fazla yeme ihtiyacı doğmayacaktır. Tansiyonda da çok fazla iniş-çıkış gözlenmeyecektir.

Genellikle insanlar ramazanı fazladan aldıkları 3-5 kiloyla bitirir. bunun önüne geçilmesi için yapılması ve yapılmaması gerekenler nelerdir ?

Ramazanda gün boyu aç kalındığı metabolizma hızı %30-35 oranında düşer. Bu da kilo alımını kolaylaştırır. Ramazanda kişiler genelde aç kaldıkları için kilo verdiklerini zannederler. Ancak yanlış bir düşünüştür çünkü yeme düzeni tamamen akşam saatlerine kaymaktadır. Özellikle ramazan aylarında hazırlanan sofralar daha geniş çaplıdır ve daha fazla yemeye sebep olurlar. Ayrıca beslenme düzeni de tamamen yanlış yöne kayar. Kalıcı şekilde olursa daha da kilo alımına sebep olur. Yüksek lifli beslenildiği takdirde daha erken doyulacağı için kalori değeri yüksek gıdalardan uzak durulacaktır. Öğünleri çorba , sebze , salata , yoğurt gibi besin değeri yüksek , kalori değeri düşük besinlerden oluşturmak gerekir.

Ramazanın vazgeçilmezi olan hurmanın faydası nedir ?

Hurma çok değerli meyvelerdendir . Besleyici değeri oldukça yüksek. 100 gr.da 274 kalori içerir. 2.2 gr. da proteini vardır . 2.3 gr. lif bulunur ve bu özellikle ramazanda bağırdak tembelliği yaşayan kişiler için önem taşır . İftarı hurma ile açmak kan şekerinin dengelenmesi bakımından da faydalıdır .

 

 

 

 

 

Bu makale 9 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Deniz Şafak

Diyetisyen Deniz Şafak,1974 yılında Trabzon’da dünyaya geldi. İlkokul ve ortaokul öğrenimini Trabzon'da tamamlamasının ardından 1997 yılında Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyet Bölümü’nden mezun oldu. Mezuniyetinin ardından 2000 yılına kadar özel bir klinikte bebek ve çocuk beslenmesi alanında ilk serbest çalışan diyetisyen oldu. Diyetisyen Deniz Şafak, 2000 yılında Otacı’da Sağlıklı Yaşam Kulübü Yöneticiliği ve Diyetisyenliği görevine başladı ve özellikle doğru ürünlerle sağlıklı beslenme programları hazırlayarak beslenme ve diyet konusunda eğitim hizmeti verdi. Kendisi, 2005 yılından beri kendi muayenehanesinde hastalarına hizmet vermeye devam etmektedir. Sağlıklı beslenme, zayıflama diyetleri, kilo alma diyetleri, hastalıklarda diyet, gebe ve emzikli beslenmesi, bebek ve çocuk beslenmesi, özel hastalık durumlarında beslenme kon ...

Etiketler
Ramazanda beslenme
Dyt. Deniz Şafak
Dyt. Deniz Şafak
İstanbul - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube