Selim prostat büyümesi (bph)

Selim prostat büyümesi (bph)

Selim prostat hiperplazisi yaşlanma ile ilişkili bir durumdur. Erkek hastaların yaşam kalitesini ileri derecede bozan prostat büyümesine bağlı şiddetli idrar şikâyetleri 65 yaş üzeri erkeklerin üçte birinde görülmektedir. Selim prostat büyümesi (BPH) olan hastalarda gün geçtikçe idrar akım hızında azalma, mesanede kalan idrar miktarında artma, prostatta büyüme, idrar atım şikayetlerinde artma görülür. Bir kısım hastada hiç idrar yapamadığı için idrar retansiyonu da görülebilir. Prostat hastalığının ilerleyebileceği hastaları yaş, PSA testi, prostat hacmi, böbrek fonksiyonlarında bozulma, şikayetlerin derecesi ve azalmış idrar akım hızına bakarak belirleyebilmekteyiz. Prostat şikayetleri ile başvuran hastaların öncelikle öykülerini detaylı bir şekilde alıp, şikayetlerini değerlendiriyoruz.

Sık idrara çıkma, idrarda yanma, kesik kesik işeme, idrar yaptıktan sonra rahatlayamama, zayıf idrar yapma, zor idrar yapma, gece idrara sık kalkma, idrara zor yetişme, idrar kaçırma, idrarda kanama gibi şikayetler prostat hastalarında karşılaştığımız şikayetlerdir. Ardından PSA (prostat spesifik antijen) kan testi ile mutlaka iyi huylu prostat büyümesini prostat kanserinden ayırıyoruz. Hastada gerek muayene gerekse de PSA testi ile prostat kanseri şüphemiz var ise bunun için ileri tetkikler yapıyoruz (bkz. Prostat kanseri). Her PSA yükselmesi prostat kanserine işaret etmemekte olup, enfeksiyon, travma, yaş, prostat hacmi gibi faktörlerin de PSA yükselmesine neden olduğunu bilmekteyiz. Üre ve kreatinin testleri ile böbrek fonksiyonlarını, idrar tahlili ile de idrar yolu enfeksiyonu yada kanamasını değerlendirmekteyiz. Muayenede parmakla rektal muayeneyi oldukça önemsemekteyiz.

Sadece prostat büyüklüğünü değil aynı zamanda herhangi bir olası prostat iltihabı ya da prostat kanserini de tahmin edebilmekteyiz. Selim prostat hiperplazisi olan (BPH) erkeklerin tanısında en sık kullandığımız radyolojik tetkik ultrasonografidir ve ileri tetkik gerektiğinde ise IVP (intravenöz pyelografi), BT ve MRI yapılabilmektedir. Üroflowmetre(işeme testi) idrar akım hızını ölçtüğümüz kolay bir tetkiktir. Sistoskopi hem üretrayı hem de prostatı, bunun yanında da mesaneyi değerlendirdiğimiz bir endoskopik yöntemdir ve lokal anestezi ile de yapılabilmektedir. Ürodinamik çalışma ise mesane fonksiyonunu değerlendiren sistometri ve prostata bağlı bir tıkanıklığı yada mesane disfonksiyonunu değerlendiren basınç akım çalışmasını içermekte olup yaklaşık 30 dk süren günübirlik yapılan önemli bir tetkiktir. Tedavi tamamen hastanın klinik tablosuna göre belirlenmektedir. Hastanın fiziki durumu, yaşı, prostat hacmi, şikayetlerinin derecesi, prostat büyümesi yanında mesanede taş yada divertikül olması, hastanın kanama bozukluğunun olup olmaması yanında doktorun tercihi de önemlidir. Sadece hafif derecede alt üriner sistem şikayetleri olan hastalar yaşam tarzındaki değişiklikleri yaparak izlenebilir.

Peki, prostat hastalarına neler tavsiye etmekteyiz? Günün belirli kısımlarında sıvı alımını azaltmak, diüretik etkisi olan kafein ve alkol alımından uzaklaştırmak, rahat bir şekilde ikili işemeye yönlendirmek, mesane eğitimi gibi basit ama yararlı tavsiyeler… İlaç tedavileri 5-alfa redüktaz inhibitörleri (Finasterid, dutasterid), alfa blokörler (terazosin, doksazosin, alfuzosin, tamsulosin) veya ikisinin kombinasyonunu içermektedir. İlk grubu, prostat hacmini küçülterek mekanik obstrüksiyonu ortadan kaldırmak için, ikinci grubu ise dinamik obstrüksiyonu ortadan kaldırmak için kullanmaktayız. Gerektiği durumlarda ise her iki ilaç grubunu birlikte vererek hedefe ulaşmaya çalışıyoruz. Bitkisel kaynaklı ilaçlar da, etki mekanizması tam olarak bilinmemekle birlikte günümüzde gerek Avrupa gerekse de Amerika Birleşik Devletleri’nde oldukça yaygın kullanılmaktadır. İlaç tedavisine gerekli cevabı vermeyen, tekrarlayan prostat kaynaklı kanaması ve enfeksiyon bulunan hastalar, mesanede taşı ve divertikülü de bulunan hastalar, idrarını yapamadığı için üretral foley (sonda) takılmış hastalar ile böbrek fonksiyonları bozulmuş ya da bozulmaya başlamış hastalar cerrahi tedavi adayıdırlar. Gerek endoskopik (kapalı) gerekse de açık ameliyat verrahi seçenekler arasında olup tamamen hastanın kliniği ve doktorun tercihine göre yapılmaktadır. Transüretral prostat rezeksiyonu, lazer (Greenlight, holmium, …) ameliyatı, plazmakinetik cerrahi gibi endoskopik ameliyatlar günümüzde en sık uygulanan cerrahilerdir. Artık prostat cerrahisinden sonra görülen komplikasyonlar oldukça azalmış olup, az miktarda izlense de üretral darlık, üriner sistem enfeksiyonu, kanama, mesane boynu darlığı, idrar kaçırma ve retrograd ejakülasyon gibi kısa dönem ve uzun döneme ait komplikasyonlar görülebilmektedir.  

Bu makale 16 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Cevdet Kaya

Etiketler
Sık idrara çıkma
Prof. Dr. Cevdet Kaya
Prof. Dr. Cevdet Kaya
İstanbul - Üroloji
Facebook Twitter Instagram Youtube