Sebeplerden biri; toplumsal bir gelenek olan ısrar etme alışkanlığımız. Israrlara karşı gelmek ise bazı durumlarda o kadar güç oluyor ki, o zaman insanın amaan boşver diyesi gelebiliyor. Sonra da ardından gelen vicdan azabı ve battı balık yan gider düşüncesiyle hiç hesapta olmadığı halde fazladan tüketilen yiyecekler, tatlılar... Tüm bunlar, diyet yapanların hayatını birden bire zindana çevirebiliyor. Öyleyse ne yapmalı?...
Israrlara karşı gelemediğimizi düşünerek kilo kontrolü için önlemler almaya çalışalım. Bayram ziyaretlerine gidiyorsak yakın mesafedeki yerlere yürüyerek gitmek hareketimizi ve dolayısıyla da enerji tüketimimizi arttıracaktır.
İkram edilen besinlerden şekerli olanlar yerine, mümkün olduğunca tuzlu olanları tüketmeye çalışalım. Tatlılardan 1-2 lokma alarak tadına bakmakla yetinebiliriz.
Aynı gün içinde 3-4 yerden fazla bayram ziyaretinde bulunmamak da bir çözüm olabilir. Böylelikle tatlı tüketimlerimiz toplam 1 porsiyonu geçmemiş olur.
Evde bulunduğumuz sürelerde daha hafif besinleri tüketmeye gayret edebiliriz. Sebze ağırlıklı bir besin tercihi ve her zamankinden biraz daha az ekmek yemek, bize bu süreci kolay atlatmamızda yardımcı olacaktır.
Yapabiliyorsak her gün 1 saat tempolu yürüyüş yapmamız faydalı olacaktır. Böylelikle aldığımız fazla enerjiyi yakma fırsatımız olacaktır.
Eğer siz de bu bayramı tatil yaparak geçirecek kişilerdenseniz, o zaman işiniz biraz daha kolay. Bol bol hareket edip, her zaman yaptığınız gibi beslenmenize dikkat etmeniz yeterli olacaktır.
En önemlisi, Ramazan ayı boyunca oruç tutmuş iseniz, metabolizmanız oruç tutmanın etkisiyle yavaşlamıştır. Bu nedenle kilo almamak için hareketliliğinizi mutlaka arttırıp, beslenmenize de dikkat etmeniz gerekiyor. Aksi taktirde kilo alımı kaçınılmaz olur.
Herkesin şeker gibi bir bayram geçirmesini dilerim .