Sağlıklı menopoz

Sağlıklı menopoz

 Kadın yaşamının büyük bir kısmı menopozda geçiyor. Çocukluk, ergenlik, üreme çağı ve sonuç olarak bir gün adetten kesilme, yani menopoz.

menopoz kadının en az 6 ay, ortalama 1 yıl hiç adet görmediği ve bir daha da görme beklentisinin olmadığı bir dönemdir. Toplumda menopozla özdeşleşmiş pek çok klişe vardır. menopozda ateş basar beklentisi, menopozsan kemiklerin erir düşüncesi, menopozda kilo alınır kaygısı, menopozda bunarım korkusu, gibi.

Peki bunlar mutlaka olur mu? Hayır. Mutlaka olmak zorunda değildir. menopozda ateş basması kadının üremesini sağlayan hormonların azalmasına, beyindeki ısı düzenleyicilerinin verdiği bir tepkidir. Ateş basmasını arttıran pek çok faktör vardır. Bir kadın sigara içiyorsa, tiroid (guatr) sorunu yaşıyorsa, kan yağları dengesiz ve kötü kolesterolü yüksekse, depresyona meyilli ise daha fazla ateş basması yaşar. Ateş basıyorsa beynimize daha az kan gidiyor demektir. Beyin ısıya dayanamadığı için soğutma yoluna giderek terlemeyi arttırır ama yine de hücre ölümlerini engelleyemediği için beyin fonksiyonları azalır. Hafıza bulanmaya başlar. Yemeğin altı yanıyor muydu? Kapıyı kilitlemiş miydim?

Terlemeler arttıkça üşütmeye bağlı yan hastalıklar artar. Daha sık zatürre, bronşit, bademcik olunur hale gelir. İlaç kullanımı artar.

Ateş basması olur olmadık zamanda gelip sosyal yaşantıyı sıkıntıya sokabilir. Bir dersin veya toplantının veya duruşmanın ortasında yelpazelenen bir kadın herkesin dikkatini çeker. Yani ateş basmasa iyi olur.

 Menopozda kemik erimesi olmaması mümkün müdür? Tabii ki mümkündür. Bir kadın menopozdan önce de kendi sağlığını ihmal etmiyor, düzenli olarak D vitamini, kalsiyum metabolizmasını kontrol altında tutuyorsa, düzenli olarak kemik sağlığını koruyucu egzersizler yapıyorsa, menopozun ilk iki senesinde oluşan ve sonrasında verilen hiçbir tedavi ile asla ilk haline dönemeyen kemik erimesiyle yaşaması gerekmez. Kemiklerimiz erirse, omurgamız çöker. Omurgamız çökerse nefes alışımız bozulur. Nefes alışımız bozulursa, organlarımıza daha az oksijen gider. Organlarımıza daha az oksijen giderse hücre temizliği daha az olur. Kanser ihtimali bile artar.

 Kemiklerimiz erirse kalçamız daha dayanıksız olur, ayaklarımızın tavanı çöker ve dengemiz bozulur. Düşmeler kolaylaşır. Düşersek kemiklerin kırılma riski artar. Kırık sonucu bütünlüğü bozulan yağ, pıhtı gibi kana karışıp ani ölümlere sebep olabilir. Yani kemik erimesi olmasa iyi olur.

 Menopozda kilo almak şart mıdır? Hayır. Bir kadın menopoza girdiğinde eskisi gibi yese de kilo alacağını biliyorsa, menopoza girmeden önce metabolizmasını, kan şekerini, tiroid ve kan yağlarını dengede tutuyorsa, beslenmesini kontrol altında tutuyor ve düzenli egzersiz yapıyorsa kilo almak zorunda değildir. menopozda eskisi gibi yense de kadınlık hormonunun yokluğu veya azlığıyla zayıflayan metabolizma sonucu kilo alımı olursa, zayıflayan kemiklerin üzerine binen ağırlığı kas ve eklemler yüklenince kireçlenmeler ve eklem hasarları artar. Artan kas ve eklem zayıflığı bel ve boyun gibi yerlerde fıtıklara sebep olur. Karın bölgesinde giderek artan yağlanma iç organların yağlanıp fonksiyonlarını yavaşlatmalarıyla sonuçlanır. Cilt rengi solar, saçlar dökülür, kabızlık artar, reflü oluşur. Artan kilonun idrar torbasına yaptığı bası, eriyen kemik ve zayıflayan kaslarla birleşince sarkmalara sebep olur. İdrar kesesi sarkınca sık idrar yapma veya öksürünce hapşırınca idrar kaçırmalar başlar. Yani kilo alınmasa iyi olur.

Menopozda akıl sağlığı bozulmadan olur mu? Tabii ki olur. Ruh ve beden bir bütünlük ve uyum içindedir. Tüm organları bozulmuş bir kişinin ruh sağlığının bozulmadığını varsaymak hayalperestlik olur. Öyleyse menopozdan önce kendisini tanıyan bir hekimi olan ve menopozda olabilecek durumlara karşı hazırlıklı olan bir kadında beden sağlığı ciddi olarak etkilenmeyecektir. Bu durumda, ateş basmaları az olacak veya olmayacak, olursa tedbir alınacak ve kadın toplumdan kaçmayacak, kendisini kapalı kapılar ardına kapatmayacaktır. Geceleri sağlıklı ve kesintisiz uyumasını engelleyen sık idrarlar, uyku bozuklukları olmadığı için ertesi gün, sabırsız, huysuz, bellek sorunu yaşar durumda olmayacaktır. Hafızası gayet açık, berrak olacaktır. Kimse onun bunadığını düşünmeyecektir. Neşeli, sağlıklı, mutlu, huzurlu bir menopoz için düzenli olarak gittiğiniz, sizi tanıyan hekiminizle adetten kesilmeden gereken önlemleri alınız.

Kalın sağlıcakla. 

Yrd.Doç. Dr. Seçil Günay Avcı

Bu makale 7 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Öğr. Üyesi Seçil Günay Avcı

Yrd.Doç.Dr. Seçil GÜNAY AVCI, 17 Aralık 1973 tarihinde doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nde yapmış ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olmuştur.İstanbul Esenyurt Üniversitesi'nde Yardımcı Doçent ünvanını almıştır. Uzmanlık eğitimi sonrasında, Halkalı Kent Hastanesi'nde, Gelişim Hastanesi'nde, Memorial Hizmet Hastanesi'nde, Medical Park Bahçelievler Hastanesi'nde görev yapmış olan Yrd.Doç.Dr. Seçil GÜNAY AVCI, mesleki çalışmalarına Bakırköy'de bulunan Özel Muayenehanesi'nde devam etmektedir. Yrd.Doç.Dr. Seçil GÜNAY AVCI, Türkiye Jinekoloji ve Obstetriks Derneği, Maternal Fetal Tıp ve Perinatoloji Derneği, Jinekolojik Endoskopi Derneği, Türk T ...

Etiketler
Menopoz nedir
Dr. Öğr. Üyesi Seçil Günay Avcı
Dr. Öğr. Üyesi Seçil Günay Avcı
Muğla - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube