Safra kesesi taşları: riskin boyutu

Safra kesesi taşları: riskin boyutu

Safra kesesi, karaciğerde üretilen ve safra kanalları ile on iki parmak bağırsağına iletilen safranın depolandığı armut biçiminde, 50 ml hacimli bir organdır. Karaciğerin altında yani karnın sağ üst tarafında yerleşmiştir.

Karaciğerde üretilen safra, yağlı yiyeceklerin sindirimi için kullanılır. Safranın içeriğindeki bazı değişiklikler, içeriğinde kristalleşmeye ve takip ederek de taş oluşumuna sebep olur.

Safra kesesi taşlarının görülme sıklığı yaş ile birlikte artar. Kadınlarda daha sık görülmesine karşın, kabaca her 10 kişiden biri yaşamı boyunca safra kesesi taşı ve bulguları ile karşılaşır. Bu kişilerin yaklaşık olarak %60’ında herhangi bir şikayet oluşmaz. Başka bir nedenle yapılan tetkikler esnasında tesadüfen safra kesesi içinde taş olduğu saptanır.

Safra kesesi taşlarının oluşturduğu basit şikayetler; özellikle yemek sonrası karnın sağ üst tarafında sırta vuran ağrı, hazımsızlık, bolca geğirme gibi müphem bulgulardır. Taşların safra kesesinin kanalını tıkaması durumunda “biliyer kolik” ve “akut kolesistit” denilen ve çoğu kez hastanede yatmayı gerektiren tablolar oluşabilir. Biliyer kolik genellikle ilaç tedavisi ile yatıştırılabilirken, akut kolesistit bazen acil olarak ameliyatla safra kesesinin çıkarılmasını gerektirebilir.

Safra kesesi taşları eğer safra kesesi kanalından geçerek ana safra kanalına düşerler ise, sarılık ve pankreas iltihabı gibi çok daha ciddi durumlara yol açabilirler. Safra kesesi taşlarına bağlı sarılık geliştiği zaman safra kesesi ameliyatından önce safra yolundaki taşların çıkarılması için önce endoskopik bir işlem olan “ERCP” yapılması gerekecektir. Pankreas iltihabı ise bazen ölümle sonuçlanabilecek ciddi bir tablodur.

Tüm bu nedenler ile, safra kesesi taşı saptandığında şikayete sebep olsun ya da olmasın eğer ameliyat için çok ciddi bir engel yok ise, safra kesesi ameliyat ile çıkarılmalıdır.

Safra kesesi ameliyatı günümüzde laparoskopik yani kapalı olarak çok rahatlıkla yapılabilmektedir. Bu ameliyatın en önemli avantajı, ameliyat sonrası günlük yaşama çok kısa bir süre içinde dönülebilmesidir.

Bu makale 15 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Atilla Çökmez

Prof. Dr. Atilla ÇÖKMEZ, 1963 yılında Kerkük'te doğmuştur. Lisans öncesi eğitimini İzmir'de tamamlamıştır. Tıp eğitimini 1986 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesinde almış olup, ihtisasını ise yine Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Bilim Dalı’nda Genel Cerrahi üzerine yapan Prof. Dr. Atilla ÇÖKMEZ, 1992 yılında uzman ünvanı almıştır.

Şu an kendi muayenehanesinde mesleki çalışmalarını sürdüren Prof. Dr. Atilla ÇÖKMEZ, mecburi hizmetini Artvin'de yapmıştır. Sonrasında İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Diyarbakır Asker Hastanesi'nde görev almıştır. 2001 yılında şeflik sınavında başarı olmuş, Diyarbakır Asker Hastanesi'ne Şef Yardımcısı olarak atanmıştır.

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Safra kesesi ameliyatı
Prof. Dr. Atilla Çökmez
Prof. Dr. Atilla Çökmez
İzmir - Genel Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube