Reflü hastalığında ilaç tedavisi

Reflü hastalığında ilaç tedavisi

Herkesin bildiği gibi antasit ilaçlar midedeki asit üretimini azaltması ve reflünün daha az ağrılı olmasını sağlayabilirler. Ne yazık ki antasitler kısa süreli ağrıda rahatlama sağlarlar (ortalama 1 saat ). Daha sonra daha  fazla doz alımını gerektirirler. Ancak daha fazla doz alınımlarda ishal ya da kabızlık gibi yan etkilere neden olur. Özellikle yatma vaktinde artan asit reflüsünü önlemede yetersiz kalırlar ve daha farklı ilaç gereksinimi doğar.

Bu amaç ile pek çok ilaç kullanılmıştır. Simetidine, Ranitidin, Famodin gibi H 2 reseptör antagonisti denilen ilaçların yanısıra günümüzde Omeprazol, Lansoprazol, Nexium gibi proton pomba inhibitörü denilen ilaçlar kullanılmaktadır. Özellikle PPI (proton pompa inhibitörleri) kullanıldığında sorunların büyük bir kısmının ortadan kalktığı gözlenir.

Artık reflü ile ilgili yakınmalar sona erdi. Bilinmesi gereken yakınmaların ortadan kalkmasının yemek borusunda oluşan hasarın ortadan kalktığı anlamına gelmediğidir. İlaç kullanımına son verildiğinde ya da ara verildiğinde yakınmalar yeniden başlıyabilir. Unutulmaması gereken reflünün uzun dönem hastalık olduğudur.

HANGİ DURUMLARDA ARALIKLI İLAÇ TEDAVİSİ UYGULANIR?

Yaş 60’ın altında ise

Yılda 3 ‘den az hastalığın tekrarı oluyorsa

Yakınmaların şiddeti hafif ya da kontrol altına alınabiliyorsa

Yemek borusunda hasar yoksa hastaya aralıklı ilaç tedavisi uygulanır.

HANGİ DURUMLARDA KALICI İLAÇ TEDAVİSİ UYGULANIR?

Yaş 60’ın üzerinde ise

Yılda 3’den fazla hastalık tekrarlıyorsa

Günlük yaşantıyı bozan yakınmalar varsa bunlar aralıklı tedavi ile kontrol edilemiyorsa

Şiddetli yemek borusu hasarı varsa

Başka hastalıklarda mevcut ise hastaya kalıcı ilaç tedavisi uygulanır.

Reflü

Reflü

 

Günümüzde reflü hastalığının tedavisinde endoskopik tedavilerde yerini almaktadır. Endoskopik tam kat plikasyon (Plikator), sütür (Endocinch), Enteryx, Endonetics, Plexiglas microspheres gibi daha nadir uygulanan yöntemler yanı sıra Stretta gibi öne çıkan uygulamalarda vardır.  Stretta yönteminde özofagus alt bölümüne 12-16 adet noktaya mukoza soğutulurken 2 dakika süreyle 85°C ısı oluşturan radyofrekans enerji uygulanmasıdır.

Ancak etkinlikleri %60-70 oranlarında olan bu yöntemler mide fıtığının (hiatal herni) olmadığı yada 2-3 cm’den küçük olduğu durumlarda, yutma güçlüğü, darlık ve Barrett özofagus olmadığı durumlarda uygulanabilir.

Bu makale 18 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Erhun Eyüboğlu

Prof.Dr. Erhun EYÜBOĞLU, 1974 yılında İnegöl Lisesi'nden mezun olmuştur. Tıp eğitimini 1981 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. 1981-1982 yılları arasında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Kürsüsünde volonter asistan olarak görev alan Dr. EYÜBOĞLU,1982-1986 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı'nda asistan doktor olarak görev yapmış, 1986 yılında “Rektum Kanserlerinin Tedavisinde Anterior Rezeksiyonun Yeri”  başlıklı tezi ile Genel Cerrahi Uzmanı olmuştur. 1989 yılında Doçent, 1996 yılında da Profesör unvanı almıştır.  Prof.Dr. Erhun EYÜBOĞLU, Türkiye'de ilk kez 1993 yılında laparoskopik sol kolon rezeksiyonu işlemini gerçekleştiren hekimdir. Türk Tabipler Birliği, Ulusal Cerrahi Derneği, Travma Derneği, İstanbul Cerrahi Der ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Reflü belirtileri
Prof. Dr. Erhun Eyüboğlu
Prof. Dr. Erhun Eyüboğlu
İstanbul - Genel Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube