Hayatın akışı içerisinde karşılaştığımız sorunlara karşı geliştirdiğimiz başetme yöntemlerimiz vardır. Bu yöntemler çoğunlukla içinde doğup büyüdüğümüz aile içinde yaşadığımız sorunları çözerken işe yarayan erken yaşlarda öğrendiğimiz davranışlardır. Ancak hayatımız sadece anne babamızla kurduğumuz ilişkiden ibaret değildir. Farklı ortamlarda farklı insanlarla kurduğumuz ilişkilerde bir zamanlar işimize yarayan ama artık işlevsel olmayan başetme yöntemleri kullanmak zorlayıcı yaşantılar olabilir.
Psikoterapiler yaşanılan sorunların erken dönemlerde öğrenilen bu davranışlarla bağlantısını kurmayı, bu tutumlarını kişinin önce farketmesini, sonra revize etmesini, temelde de kişinin bağımsızlaşmasını hedefler. Bunların olabilmesi süreç gerektirir, davranış bir an da oluşmadığı gibi bir anda da farklılaşmaz.
Terapiye yaşanılan yoğun kaygı, umutsuzluk, mutsuzluktan başvurulabileceği gibi hayatın anlamı, başarısızlıktan korkmak gibi bir çok farklı sebepten başvurulabilir. Yaşanılan tüm bu duyguların çalışılmasında terapiler etkilidir. Sorunun türü ve niteliğine göre terapinin süresi değişir.
