Prostat kanserinin en yeni tanısı ve tedavisi

Prostat kanserinin en yeni tanısı ve tedavisi

PSMA: Akıllı moleküller ile prostat kanseri tanısı ve tedavisi

Antikor adı verilen proteinler vücutta kendilerine karşı geliştirildikleri antijen denilen proteinleri vücut içerisinde çok hassas bir şekilde bulabilirler. Aynı anahtar-kilit gibi her antikor belli bir antijene bağlanır. Yani antikorlar vücuda verildiğinde hedefi bulabilme özellikleri vardır. Bu nedenle akıllı molekül olarak adlandırılırlar. PSMA prostat kanseri üzerinde bulunan bir çeşit antijen proteindir. Bu antijen proteinine karşılık gelen antikor proteini üretilmiştir. Üretilen bu antikor Ga-68 denilen bir radyoaktif madde ile işaretlenerek PET/BT görüntülemesinde kullanılabilir. Veya Lu-177 ile işaretlenerek tedavi edilebilir. Daha önce Avrupa Birliği fonları, TÜBİTAK ve üniversite araştırma fonundan alınan desteklerle kurulan laboratuvarımızda bu molekül işaretlenebilmiştir. Bugün için sadece Almanya’da bir merkezde yapılabilen bu yöntem Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalında da kullanılabilir hale gelmiştir. Bu yöntem ile hastalara çok yüksek radyasyon verilmez. Verilen ilacın hastaya hiçbir yan etkisi yoktur. İşlem süresi 30-45 dakika kadar sürer. Kullanılan cihaz farklı değildir her türlü PET cihazı ile yapılabilir.

Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden biridir. Hastalığın tedavisi için çeşitli yöntemler kullanılabilir. Ancak tedavi şekline karar verilebilmesi için, ameliyat mı yoksa ilaç mı veya ışın tedavisi mi; hastalığın ne kadar yaygın olduğunun bilinmesi gerekir. Buna evreleme denir. Hastalığın evresinin bilinebilmesi için BT, MR, kemik sintigrafisi gibi yöntemler kullanılabilir. Ancak bunların hiçbirisi yeteri kadar başarılı değildir. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalında üretilen bir ilaçla yapılan ve yeni kullanılmaya başlayan PSMA-PET yöntemi ile tüm vücut görüntülenebilir ve hastalıklı dokular tespit edilebilir hale gelmiştir. Hastalığın durumu çok daha kolay ve daha doğru olarak yapılabilmektedir. Bu yöntem halen dünyada çok az yerde kullanılabilmektedir. Halen araştırma amacıyla kullanılmaktadır.

Prostat kanseri bazen bütün tedavilere rağmen ilerleyebilir. Hastalarda PSA yükselir. Metastazlara bağlı olarak kemik ağrıları gelişebilir. Bu durumdaki hastalara atom (LU-177-PSMA) tedavisi uygulanabilir. Almanya’dan sonra Türkiye’de ilk kez tarafımdan uygulanmıştır. Son 1.5 yılda çok sayıda hastaya uygulanmıştır. Bilinen hiçbir yan eksisi yoktur. Hastalarda saç dökülmesi, bulantı, kusma, halsizlik gibi olumsuz yan etkiler oluşturmaz. Tedavi edilen hastaların %80’den fazlasında ağrıları ya geçmiştir, ya da azalmıştır. Tedavi edilen %85’den fazla hastada PSA değerleri belirgin bir şekilde düşmüştür. Hastalar bu tedaviyi alırken diğer tedavileri de alabilir. Atom tedavisinden sonra kemoterapi veya radyoterapi de alabilirler.

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Levent Kabasakal

Prof. Dr. Levent KABASAKAL, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun olarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 1993 yılında İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı'nda yapmış ve Nükleer Tıp Uzmanı olmuştur. İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı'nda, 1997 yılında Doçent, 2003 yılında ise Profesör olmuş olan Prof. Dr. Levent KABASAKAL, Uluslarası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) uzmanı olarak çok sayıda ülkede eğitim vermiş olup Fransa ve Milwaukee, Paris ve ABD'de çalışmalarda bulunmuştur.  Ulusal ve uluslararası düzeyde bilimsel kongrelerde özellikle tiroid konusunda konferanslarda konuşmacı olan Prof. Dr. Levent KABASAKAL, evli ve 1 kız çocuk babasıdır. Ayrıca kendisi, Türkiye'de Radyonüklit Tedavilerin (Atom Tedavisi) gelişiminin öncülerinden biridir. İleri evre ti ...

Etiketler
Psa
Prof. Dr. Levent Kabasakal
Prof. Dr. Levent Kabasakal
İstanbul - Nükleer Tıp
Facebook Twitter Instagram Youtube