Omurga kanalı darlığı nedir?
Omurga kanalı darlığı, omurlar arasında mevcut üç eklemden hepsi yada bir kısmının bozulması sonucu yani bel boyun fıtıkları, faset eklem bozuklukları ve omurlar arasında kireçlenmeler neticesinde omuriliğin geçtiği kanalın daralması olarak açıklanabilir.
Sebepleri Nelerdir?
Temelde iki tür sebep vardır. Biri yapısal yada doğuştan, diğeri sonradan gelişen eklem bozuklukları veya tümör gibi kanalı daraltan sebeplerle oluşanları.
Biz daha çok ikinci grupta olanlarla karşılaştığımız için bu makalede sonradan edinilen omurga darlıklarından bahsediyoruz.
Omurga kemik, kıkırdak, tendon ve kas gruplarının yapısına katıldığı, iskelet sisteminin bütünlüğünde önemli rol oynayan bir kas iskelet sistemi parçasıdır. İçerisinde omuriliğin geçtiği çapı seviyelere göre değişiklikler gösteren, ancak genelde 10 mm üzerinde seyreden kanal mevcuttur. Omurga kanalı darlığı işte bu kanalın etrafındaki kemik ve eklemlerin bozulması sonucu omurlar arası bağların genişlemesi, kemiklerin kireçlenerek genişlemesi, omurilik komponentlerinden yada iskeletinden kaynaklanan kitle veya tümörlerin ortaya çıkması neticesinde oluşmaktadır.
Bir çok sebebi vardır. Aşırı ağır işlerde çalışmış olmak, bir veya birden fazla fıtık oluşmuş ve bunların tedavisiz kalmış olması, genel eklem kireçlenmelerine yatkınlık, romatizmal hastalıklar ve kemik erimeleri omurga kanalı darlığına sebebiyet verebilir.
Bulguları nelerdir?
Omurga darlığı hastalığının bulguları karışıktır. Bu hastalık bir çok kas iskelet sistemi hastalığına eşlik etmektedir. Aynı zamanda bulguları da bir çok iskelet sistemi hastalığı ile ortaktır. Bu yüzden hatalı veya eksik tanı alan hasta sayısı oldukça fazladır. Hatta bu hastaların bir kısmı ne yazık kı ameliyat edilmişler ancak şikayetleri azalmamış aksine artmıştır. Ameliyat sonrası hastaların doğru teşhisi aldığı olgu sayısı da ne yazık ki hayli yüksektir. Hasta önce kanal darlığı nedeni ile ameliyat edilip şikayetleri geçmeyince ortopedi doktorlarına gönderilmektedir. Bu yüzden omurga darlığı tanısı konmadan mutlaka kas iskelet sistemi bütün olarak ele alınmalıdır.
Bu hastalarda bel ağrısı olabilir yada belli bir süre olup geçmiş olabilir. Bacak ve kollarda uyuşma karıncalanma, kramp, yürüdükçe veya iş yaptıkça güçsüsleşme gelişmektedir. Hastalar dik durdukça şikayetleri artar, öne eğildikçe kısmen rahatlama hissederler. Bu yüzden de giderek kamburlaşma gelişir. Dik dururken mutlaka bir yerlerden destek alma ihtiyacı hissederler. Kol ve bacak kaslarında zayıflıklar ve incelmeler oluşur. Gece bel yada boyun ağrısı ile uyanabilirler. Genç hastalarda cinsel fonksiyon bozuklukları ortaya çıkar. Hastalığın ileri evrelerinde günlük yaşamda zorluklar başlar. Hastalar kendi başlarına günlük ihtiyaçlarını gideremez hale gelebilirler.
Tedavi
Tedavide esas medikal tedavi ve fizik tedavi ile izlemdir. İzlem esnasında hastada bulguların düzelmemesi sonucu cerrahi tedavi kararı verilebilir. Cerrahide geleneksel açık ameliyatlar yanında son yıllarda giderek popularize olan tam kapalı ENDOSKOPİK OMURGA CERRAHİSİ de uygulanmaktadır. Omurga bütünlüğünde ileri derece bozukluk olmamış, kanal darlığı yalnızce bağ ve kemik yada eklem genişlemelerine bağlı gelişmişse, rahatlıkla endoskopik cerrahi ıuygulanmaktadır. Omurganın eğrilikleri yada tümörlerine bağlı gelişmiş kanal darlıklarında da yine endoskopik ve mini açık cerrahi yöntemleri kombine edilerek hastanın çok büyük ameliyatlar olması önlenebilir. Endoskopik cerrahi de hastalar uzun hastanede kalma sürelerinden, uzun anestezi sürelerinden ve kanamalardan kurtulmaktadırlar. Özellikle yaşlı ve kalp hastalıkları bulunan yada kronik hastalıkları bulunanlarda daha çok tercih edilmesi gereken yöntemler ensokopik yada mini açık cerrahi teknikler olmaktadır.
Cerrahi sonrası bu hastaların yine yoğun bir fizik tedavi ihtiyacı vardır. Tanı ve tedavi ne kadar gecikirse hastadan başarılı sonuç elde etme oranı o kadar gerilemektedir. Bu nedenle cerrahi başarı biraz da hastalığın evresi ile ilintilidir.