Neden psikoterapi almalıyız?

Neden psikoterapi almalıyız?

Psikoterapi eski Yunancadan gelme nefes, ruh anlamındaki “pscyche” ve tedavi anlamındaki “therapia” kelimelerinin birleşiminden oluşmuştur. Çeşitli ruhsal sıkıntıların,  bu konuda uzmanlaşmış biriyle birlikte duygu ve düşünce alışverişi içinde çözümlenmesi durumuna verilen addır. Psikoterapi esnasında kişinin kendisiyle ilgili farkındalık süreci artar, çözüme giden yollar bulunmaya çalışılır. Kişinin kaygılarını, çökkünlüklerini, ruhsal çatışmalarını azaltan, kişilerarası sorunların çözülmesinde yardımcı olunan, bilimsel temellere dayanan bir süreçtir.

Psikoterapinin bir komşu veya arkadaşınızla konuşmak ve teselli almak olmadığı gibi; terapist de, danışanı rahatlatmak veya onun haklı olduğunu ifade eden kişi değildir. Terapi sürecince psikolog, yalnız çocukluğunuzu anlattırıp size tavsiyelerde bulunan kişi değildir.

Terapi, çeşitli psikoloji ekollerinden birine dayanarak, planlı bir şekilde karşılıklı bir süreçten oluşur. Bu haliyle danışmanlık, kişisel gelişim ve koçluk gibi durumlardan ayrılır. Terapi, çeşitli terapi eğitimleri alan, tıp mezuniyetinin üzerine psikiyatri ihtisasını yapmış veya psikoloji lisans eğitiminin üzerine klinik psikoloji yüksek lisansını tamamlamış uzmanlar tarafından uygulanır.

Terapistin görevi, danışan ile güvenli bir iletişim kurduktan sonra, onun kişiliğini çeşitli testlerle analiz etmek ve bir terapi ekolü seçerek onu uygulamaya koymaktır. Danışana, yaşadığı süreçleri onu yargılamadan, aslında hangi sebeplerden, duygu ve düşüncelerden dolayı yaşadığını göstermek, yani kendini gözlemleyebilme becerisini arttırmak ve çözüm için gereken değişiklileri başarmasını sağlamaktır.

Aslında terapi kişiye balık tutmasını öğretmektir. Kişi kullanacağı oltayı, nerede balık tutacağını kendi belirler. Ancak bu süreçte daha kolay ve hızlı balık tutabilmesi için yanında ona yardımcı olan kişi terapisttir. Balık tutup tutmamaya karan veren ve bu eylemi yapan yine kişinin kendisidir.

Terapiler, çeşitli ekollere göre değişmekle beraber genelde 50 dakika süren, en az haftada bir devam etmesi gereken ve konuşulanların kişinin izni olmaksızın aile bireyleriyle bile paylaşılmadığı gizlilik ilkesinin temel olduğu süreçlerdir. Ara verilmeden seanslara devam etmek tedaviyi hızlandırmakla beraber, eğer danışan terapistiyle olumsuz bir durum yaşadıysa bunu seansta konuşarak terapist değiştirebilmelidir.

Yüzlerce terapi çeşidi olmakla beraber günümüzde en çok bilişsel davranışçı terapi, çözüm odaklı terapi, emdr, stratejik aile terapisi, geştalt terapi, kişiler arası terapi, hipnoterapi, dinamik terapi, aile terapisi ve grup terapileri gibi terapi çeşitleri uygulanmaktadır. Psikoloğunuza hangi terapi yöntemiyle ilerleyeceğinizi sormak ise en doğal hakkınız.

Neden terapi almalıyım?

Çözemediğiniz ruhsal sıkıntılarınız varsa,  önce kendi içinizde çözüm ararsınız. Çeşitli kitaplar okunur, hobiler bulunur, zihni dağıtacak eylemlere geçilir. Ancak tek başınıza çözemediğinizde kişilerarası sorunlar, duygusal çökkünlükler artar ve böylelikle ikinci hedef bir arkadaşa veya tanıdığa başvurup rahatlamaktır. Ancak tanıdık kişiler genellikle sizden taraf olacakları için size objektif bir şekilde bakıp, gerekli çözümleri sunmada bir yere kadar yol kat edebilirler. Ayrıca yeme bozuklıkları, obsesyonlar vb. klinik problemlerde, yakınlarınız yaşadığınız durumu tam olarak bilemedikleri için size çözüm sunmaktan ziyade, genel geçer öneriler vereceklerdir. Ancak ruh sağlığı uzmanı, sizi dikkatlice dinleyip, size ve yaşadığınız duruma dışardan bir gözle bakarak, kendinizde gözlemleyemediğiniz, fark edemediğiniz duygu ve düşünceleri gösterebilmede yardımcı olacaktır. Klinik problemlerde de nasıl tedavi edileceğini bildiği için size bir yakınınızdan çok daha geçerli yollar sunacaktır. Terapi almanın en önemli sebebi farkındalığınızı arttırmaktır. Farkındalık elde edildikten sonra somut bir şekilde nasıl yol alabileceğiniz noktasında da terapist size yol gösterecektir. 

Eğer;

-depresif duygu durumu içindeyseniz

-çeşitli kaygılarınız varsa

-öfkemi kontrol edemiyorum diyorsanız

-fobileriniz bulunuyorsa

-iletişim sorunlarınız varsa

-ilişkilerde başarılı olamıyorsanız

-baş edemediğiniz stresleriniz varsa

-takıntılarınız varsa

-hamilelik, doğum sonrası gibi duygusal yoğunluğun fazla olduğu bir dönemde iseniz ve baş edemiyorsanız

-kendimi keşfetmek, farkındalığımı arttırmak istiyorum diyorsanız

-veya sizi rahatsız eden herhangi bir ruhsal probleminiz varsa

terapi sürecinden geçiyor olmanız size fayda sağlayacaktır.

Serra Ağırakça Dinç

Uzm Klinik Psk

 

 

Bu makale 17 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Serra Ağırakça Dinç

Uzm. Psk. Serra AĞIRAKÇA DİNÇ, lisans eğitimini 2008 yılında İstanbul Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde tamamlayarak Psikolog unvanı almıştır. Üniversite eğitimi süresince Bezm-i Âlem Valide Sultan Vakıf Gureba Hastanesi, Ümraniye Devlet Hastanesi, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ve çeşitli özel eğitim ve rehabilitasyon merkezi ile özel psikolojik danışmanlık merkezlerinde gönüllü psikolog olarak çalışmalar yaparak henüz öğrenciyken mesleki deneyim kazanmaya başlamıştır. Ayrıca birçok ulusal ve yerel kongre ve seminerlerde bulunmuş, İBB Kadın ve Aile Sağlığı Merkezleri Psikolojik Danışmanlık biriminde binlerce kişi ve çok çeşitli vaka gruplarıyla çalıştıktan sonra Çengelköy ve Kavacık’ta bulunan özel tıp merkezlerinde çocuk, ergen, yetişkin ve ailelerle psikoterapi görüşmelerini sürdürmüştür. Ayrıca üniversite eğitiminin y ...

Etiketler
Terapi
Uzm. Psk. Serra Ağırakça Dinç
Uzm. Psk. Serra Ağırakça Dinç
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube