Meşrubatlar ve ambalajlamanın önemi

Meşrubatlar ve ambalajlamanın önemi

MEŞRUBATLAR VE AMBALAJLAMANIN ÖNEMİ

Şekerli suların karbondioksit gazı ile doyurulması esasına dayanan gazlı içecekler, sodyum dışında başka besin öğesi içermez. Sıvı ve sodyum gereksinimini karşılaması nedeniyle akut ishallerde kullanımı uygundur. Öte yandan asit yoğunluğu yüksek olduğu için mide salgısını artırıcı etki gösterir, ülsere meyilli kimselerde olumsuz etkiler yaratırlar. Bununla birlikte pH dereceleri 2,4 ile 4,0 arasında değişen gazlı içeceklerin diş çürüklerine de yol açtığı artık herkes tarafından bilinmekte. Diğer yandan hepsi birbirinden güzel tatlara sahip.

Gazlı içecek içme alışkanlığı süt ve süt ürünlerinin tüketimini azaltmakta, kalsiyum ihtiyacının karşılanmasını engellemektedir. Aynı zamanda içerdiği yüksek miktardaki fosfor kan paratiroit hormon düzeyini artırır ve kemiklerden kalsiyum çekilmesine yol açar. Ayrıca gazlı içecekler böbreklerden kalsiyum atımını artırır. Bu nedenle uzun dönemde osteoporoza zemin hazırlar.

Şimdiye kadar gazlı içeceklerin sağlık için yararlı olduğuna dair bir araştırma yayınlanmadı. Hiç kuşkusuz gazlı içecekler sigara gibi insan sağlığını doğrudan ve tehlikeli bir şekilde etkilemez ama bu durum onların masum olduğu anlamına da gelmez. Bir su bardağı gazlı içecekte yaklaşık 20 gram şeker vardır ve 80 kkal. enerji sağlar. Günlük yaşamda elbette gazlı içecekler içilebilir. Ancak tüketim sıklığı ve miktarına dikkat etmek gerekir.Enerji alımını azaltmak adına aspartam ve sakarin gibi yapay tatlandırıcı içeren light alternatiflerinin tercih edilmesi nispeten daha sağlıklı olacaktır.

Genel sağlık ilkesi olarak süt, ayran, kefir, maden suyu ve şekersiz olarak hazırlanan meyve suları, gazoz, ice tea, limonata gibi içecekler şeker içeren meşrubatlardan daha faydalıdır. Öte yandan içerdiği meyve oranı %100 olan ve şeker dahil hiçbir gıda katkı maddesi içermeyen meyve sularının; meyve nektarı, meyveli içecekler, meyve aromalı içecekler ve toz içecekler yerine tercih edilmelidir.

Bakterilerin sağlık açısından büyük bir risk teşkil etmesini 3 nedene bağlamak mümkün: Her yerde bulunurlar, çok çabuk çoğalırlar ve gözle görülemezler. Besin zehirlenmelerinin sorumlusu olarak bilinen birçok mikroorganizma özellikle kirli ellerle besine bulaşmakta ve genelde açıkta satılan besinlerde bulunmaktadır. O nedenle her zaman için ambalajlı ürünler tercih edilmelidir. Ürün ambalajının yırtık, patlak, bombeleşmiş, kirlenmiş, etiket bilgileri silinmiş ve eskimiş olmamasına dikkat edilmelidir.  

Diğer yandan cam şişeler her zaman için daha sağlıklı olarak bilinir. Doğru, pet şişelere göre çok daha sağlıklıdır. Ancak süt ve süt ürünlerinde bulunan B2vitamini ile meyve sularında bulunan C vitamini ışıktan olumsuz yönde etkilenmektedir. Bu nedenle cam şişelerden ziyade, uygun karton kutularda satılan alternatiflerinin tercih edilmesi oluşabilecek besin kayıplarını önlemek adına daha yararlı olacaktır. Yaklaşık olarak 6 özel katmandan oluşan ve Tetra Pak olarak bilinen karton kutular sloganlarında da belirtildiği üzere oksijen ve ışık geçirmemeleri sayesinde iyi olanı korur.

Birçok kişi bu kutularda satılan ve UHT (Ultra High Temperature) teknolojisi ile üretilen uzun ömürlü sütlerin ve meyve sularının içerisinde mutlaka birtakım katkı maddelerinin bulunduğunu, aksi takdirde 4 - 6 ay kadar uzun bir süre bozulmadan duramayacağını düşünmekte. Halbuki uzun ömürlü sütler 135 - 150˚C'de 2 - 4 saniye ısıtılarak bütün zararlı mikropları öldürülür. Bu nedenle açılmadığı takdirde oda sıcaklığında bile son kullanma tarihine kadar bozulmadan kalabilir. Ancak açıldıktan sonra buzdolabında 2 gün kadar saklanabilir. Diğer yandan meyve suları için açıldıktan sonra 5 gün içerisinde tüketilmesi önerilse de, oksijenle temasa geçtiği için C vitamininde kayıplar başlayacağından en kısa zaman diliminde tüketilmesi daha faydalı olacaktır. Meşrubatlar, maden suları, ice tea, limonata vb. için böyle bir sıkıntı yoktur ve son kullanım tarihine kadar rahatlıkla dayanırlar. Ancak büyük bir bölümünün damak tadına hitap etmesi adına soğuk olarak tercih edilmeleri tavsiye edilmektedir.

 

Bu makale 18 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Dyt. Turgay Köse

Uzm. Dyt. M. Turgay KÖSE, 1977 yılında İstanbul'da doğmuştur. Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nde başladığı lisans eğitimini başarıyla tamamlayarak Diyetisyen unvanı almıştır. 2004 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nde yüksek lisans programını tamamlayarak Toplu Beslenme Sistemleri Bilim Uzmanlığı almıştır.

Uzm. Dyt. M. Turgay KÖSE, Muğla Bodrum'da bulunan Sianji Well - Being Resort'ta hizmet vermektedir.

Etiketler
Kalsiyum
Uzm. Dyt. Turgay Köse
Uzm. Dyt. Turgay Köse
Muğla - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube