Meme biyopsisi. gereksiz ve ideal olmayan biyopsilerden korunma yollari

Meme biyopsisi. gereksiz ve ideal olmayan biyopsilerden korunma yollari

Biyopsi, bir anormal oluşumdan (lezyon) örnek alınarak yapılan tanısal bir girişimdir, tedavi amaçlı değildir!

"Alalım da kurtul, icin rahatlasin" diyerek yapılan, yani tanının yanı sıra tedavi de vaadeden biyopsiler yarardan çok zarar getirmektedir. Her tibbi tetkik ve girisim, hem hastanin kendisine hem de ailesine degisik yonlerden kulfet getirir (fiziksel, ruhsal ve ekonomik). Bu nedenle yarari bariz sekilde olasi zararlarindan fazla olmayan hicbir sey yapilmamalidir.

Size de biyopsi önerildiyse, herşeyden önce bu önerinin isabetini sorgulamalısınız! Meme biyopsilerinin çoğu gereksiz yere yapılmaktadır! Meme radyolojisinde uzman olan radyologlardan mutlaka gorus alin. Biyopsinin sonuclarini gogusleyecek olan siz oldugunuza gore biyopsi kararı da sizin bilincli seciminiz olmalıdir, hekimlerinizin degil.

Biyopsi önerisini kabul ederseniz sirada dusunmeniz gereken iki konu var: once biyopsinin yöntemine, sonra da onu kimin yapacağına karar vermelisiniz.. Seçilecek biyopsi yönteminin kolay, konforlu, genel anestezi, dikiş, detaylı tetkik ve yatış gerektirmeyen, memenin disi kadar icinde de yara izi oluşturmayan, estetiği bozmayan bir yöntem olmasına; biyopsiyi yapacak kişinin ise sectiginiz biyopsi yöntemi üstüne tecrübe sahibi olmasına dikkat etmelisiniz.

Biyopside alınan örnek hücre ya da doku örneği olabilir ve mikroskopik değerlendirme için patoloğa gönderilir. Hücre örneği alınırsa sitoloji, doku örneği alınırsa histopatoloji tanısından söz edilir. Sitolojik tanı yonteminin (hücre örneği) yarari son derece sinirlidir, bazi ozel durumlar disinda tercih etmemenizi oneririm.

Doku ornegi alinan biyopsi yontemlerine gelince;

Gelişmiş ülkelerde neredeyse terkedilen, ülkemizde ne yazık ki hala en sık önerilen meme (doku) biyopsisi yöntemi cerrahi biyopsidir. Cerrahi biyopsiler cerrahlar tarafından amelyathanede genel anestezi altında yada poliklinikte lokal anesteziyle yapılan, memedeki kitlenin bütünüyle yada kısmen çıkartıldığı, en az birkaç cm boyunda kesi ve dikiş gerektiren, yan etkileri fazla biyopsilerdir. Cerrahi biyopsiden sonra memenin icinde gelisen iyilesme dokusunun (skar) gerilemesi yıllar alır ve meme ağrısının en önemli nedenlerinden biridir. Daha da kötüsü, bu skar dokusu kansere benzer radyolojik bulgulara neden olarak gereksiz başka tetkik ve biyopsilere zemin hazırlar. 

Cerrahi girişimleri biyopsi icin tercih etmeyin; agir yan etkileri nedeniyle bunlarin yeri tedaviyle sinirlidir; yani meme kanseri oldugunuzu kesinlestirirsek sizi tedavi icin cerraha yollariz.  

Doku biyopsisi icin cerrahi biyopsiden cok daha iyi bir seceneginiz var: Yan etkisi olmayan, daha güvenilir, daha güvenli ve çok daha ucuz bu yöntem radyolojik biyopsidir. Radyolojik biyopsi, bizzat radyoloji uzmani (radyolog) tarafından ve radyolojik yöntemlerden biri kullanılarak yapılan biyopsidir. Radyolog tarafından yapılan "tel yerleştirme" yada radyoloğun işlevinin ultrason probunu tutmaktan ibaret olduğu asistanlık işlemleri "radyolojik biyopsi" değildir.

Memedeki her lezyon radyolojik biyopsiye uygundur; yeter ki ehil bir sekilde yapilsin. 

Peki radyolojik biyopsiler nasil yapiliyor?

Lezyonu hem ultrasonda hem de mamografide iyi seçebiliyorsak biyopsiyi ultrasonla yapmayi oncelikle oneririz cunku hastamizin yatis pozisyonu digerine gore daha rahattir, islem daha kisa surer ve malzeme maliyeti daha azdir. Ancak eğer lezyonu sadece mamografi ile seçebiliyorsak biyopsiyi de mamografi ile yapmak zorundayiz. Mamografide kullanilan biyopsi duzenegine stereotaksik sistem  diyoruz. 

Radyolojik biyopside ultrasonografi (US) veya mamografiden hangisinin kılavuz yöntem olarak kullanilacağına radyoloğunuzla birlikte karar vermelisiniz. Bunun icin radyologunuz sizi iki yontem arasindaki farklar, sizin durumunuza uygun olasi avantaj ve dezavantajlari hakkinda detayli olarak bilgilendirmelidir. İyi hekimlikte prensip, hastamiz adina karar vermek yerine onun kendisi icin için en yararlı, en az yan etki içeren ve aynı zamanda en ekonomik yöntemi seçmesine yardimci olmaktir. 

Biyopsinin sizin icin en iyi secenek olup olmadigina ve eger sartsa sizin icin en faydali radyolojik biyopsi yonteminin hangisi olduguna radyologunuzla yuz yuze goruserek siz karar vermelisiniz. 

Radyoloğunuza başka hekimler tarafından ismarlanan radyolojik işlemler en isabetli seçim olamama riskini taşırlar!  Dusunun: Bir hasta için hangi radyolojik işlemin en yararlı olacağını bir radyoloji uzmanindan daha iyi kim bilebilir? Bir radyolojik işlemin arrtılarıni ve eksilerini size ondan daha iyi kim açıklayabilir? 

Memenizi korumak icin kontrolu ele alin!

 

Bu makale 12 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Ayşegül Özdemir

Prof. Dr. Ayşegül ÖZDEMİR, lisans öncesi öğreniminin ardından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyoloji Anabilim Dalı'nda almış ve Radyoloji Uzmanı olmuştur.  1991 yılından beri alt uzmanlık alanı olan Meme Radyolojisi ile ilgili çalışmalarına devam eden Prof. Dr. Ayşegül ÖZDEMİR, 2000 yılında Doçent, 2006 yılında ise Profesör unvanını almıştır. Türkiye’de meme kanseri tarama ve takip protokollerinin uygulanmasında, mamografik kalite ve radyasyon dozu çalışmalarında, meme görüntülemesinde başarı ve verimlilik kıstaslarının ölçümünde, iyi huylu meme lezyonlarında biyopsi yerine radyolojik takip, tarama amaçlı meme ultrasonografisi, stereotaksik ve sonografik biyopsi, cerrahi biyopsi öncesi telle işaretle ...

Etiketler
Meme biyopsisi nedir ve nasıl yapılır
Prof. Dr. Ayşegül Özdemir
Prof. Dr. Ayşegül Özdemir
Ankara - Radyoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube