Kötü anılarınızdan emdr ile kurtulun!

Kötü anılarınızdan emdr ile kurtulun!

Kişiyi korkutan, çaresiz hissettiren olaylar kişide uzun süren travmalara yol açar. Travma deyince herkesin aklına gelen genellikle deprem, sel ,yangın, tecavüz vs. gibi büyük travmatik olaylar gelir.

Ancak bize gelen danışanlara baktığımız zaman, bu kişiler hangi sorunla (depresyon, panik atak, kaygı bozuklukları, fobiler, özgüven eksikliği, öfke kontrolü vs.) gelirse gelsin aslında altında yatan çözülmemiş birtakım anılar sonucunda bu sorunu yaşıyor ve çözülmemiş bir anı bizim için çoğu zaman kanayan bir yara gibi olabiliyor.

Travma iki şekilde oluşur;

Büyük ”T”ler: kaza, şiddet, tecavüz, deprem, sel gibi doğal afetler…

Küçük “t”ler: yetersizlik, başarısızlık, kıyaslanma, dışlanma, ihmal edilme, terk edilme, aşağılanma, cinsel taciz… vb.

Yaşadığımız travmaların hepsi bizde bir takım sorunları (depresyon, OKB, panik atak, fobiler, anksiyete bozuklukları vs.) ortaya çıkarıyor.

EMDR’de amaç, bizim için duygusal yoğunluğu fazla olan, travmatize olduğumuz anılarımızı yeniden işleyip duyarsızlaştırmaktır.

Bu durumu şöyle de açıklayabiliriz:

Elinizde cam kırıldığını düşünelim. Kırılmanın etkisi ile elinizde bir yara açılır ve o yarayı vücudumuz bir şekilde onarır. Ancak yaranın içine cam kırıkları girmişse bu yara bir türlü kapansa bile canınız yanmaya devam edecektir. Yaşadığımız her şey beynin kendini onarma işlevinin harekete geçmesi ile onarılır. Fakat travmatik bir olay olduğunda, aynı yaradaki cam kırıkları gibi beyin kendini onaramaz ve yaşadığımız travma ile ilgili anılar bölük pörçük, sanki yap-boz parçaları gibi, dağınık halde gelir. Beyin onarma işlevini yerine getiremediği için anıyı birleştirmekte, sıralamasını yapmakta güçlük çekeriz.

EMDR terapisi ile amaç, o yaranın içinde bulunan cam kırıklarını tek tek temizleyip yaranızdaki acıyı hafifletmek ve beynin kendini onarma işlevini harekete geçirmeyi sağlamaktır. Acıyı yok ederek ve beynin onarma işlevini aktive etmekle birlikte travmatik anı kişiyi eskisi kadar rahatsız etmemeye başlar ve anı normalleşir.

EMDR, kişinin kendine dair olumsuz inanç geliştirmesi ile oluşan, bilgi işleme modeline dayanan, sekiz aşamalı bir yaklaşımdır.

EMDR terapisi; daha önceki dönemlere ait anıların çözülmesini sağlamak, kişinin kendi iç görünü ortaya çıkarmak, bilişi yeniden düzenlemek, mevcut stres faktörünü tetikleyen uyaranın duyarsızlaştırılmasını sağlamak ve en önemlisi gelecekte daha iyi işlev gösterilebilmesi için uygun tutumların becerilerin ve arzu edilen davranışların yerleştirilmesi sürecidir.

EMDR terapisi, kişinin bilincinin tamamen açık olduğu ve terapi süresince olan biten her şeyi görüp, duyduğu, farkında olduğu bir terapi modelidir.

Travma geçiren kişiler normalde önemsenmeyecek uyaranlara karşı aşırı derecede duyarlıdır ve en ufak uyaranla irkilebilir. Aşırı telaşlı, kaygılı, huzursuzluk içinde olabilir. Kişi travmatik olayı hatırladıkça tedirgin olabilir. Fizyolojik olarak ellerde titreme, ağlama ve diğer psikosomatik belirtiler görülebilir. travmatik olayı bu kadar net hatırlarken diğer olaylara karşı dikkatsiz ve ilgisiz olabilir. Bu sürede aşırı unutkanlık görülebilir. Travmanın en tipik belirtisi olayın sık hatırlanması vehatırlandıkça yeni baştan yaşanıyor gibi hissedilmesidir.

Yaşanan travmatik anının son bulması kısa süreli psikoterapi yöntemlerinden biri olan EMDR (eyes movement desensitization and reprocessing) yani Göz Hareketleri ile Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme terapisi ile mümkündür. EMDR, beynimizdeki anı ağlarına erişerek travmatik olan anıları belirleyip o anılarla çalışarak anıya olan bakış açımızı normalleştiren bir seviyeye çekmemizi sağlar. Bu durumu şöyle bir örnekle anlatacak olursak:

ilkokulda olduğunuzu ve öğretmeninizin bir soruyu yapmak üzere sizi tahtaya kaldırdığını düşünelim. Kalkarsınız, soruya bakarsınız ve yapamazsınız. Öğretmen bir süre bekledikten sonra size uzun bir bakış atar ve oturabilirsin der. O uzun bakıştan ne anlam çıkardığınıza göre iş değişir. Eğer o bakıştan sonunda oturabilirim inancını oluşturursanız sorun yok demektir ama eğer o bakıştan “yetersizim/başarısızım/…” gibi bir olumsuz inanç geliştirdiyseniz travmaya maruz kalmışsınız ve bundan sonraki tüm yaşamınızda bu travmanın yarattığı o olumsuz inançları taşıyacaksınız demektir.

Peki EMDR terapisi nasıl oluyor?

Terapist danışanın gözlerini sağa ve sola hareket ettirerek, sağ ve sol beyni hafifçe uyarır ve bu şekilde danışanın kendini rahatsız eden bellek ve duygulara yoğunlaşmasını sağlar. Acı veren anılar, onlardan kaçınıldığı sürece rahatsızlık verme güçlerini korurlar. Terapi sırasında acı veren anılarla, oldukça güvenli bir ortamda karşılaşılır, kişi anının vereceği duygusal yoğunluğa hazırdır ve bu şekilde onun üstüne gider üstesinden gelmek için harekete geçebilme şansını bulur.

EMDR terapisinde beyniniz sizin için travmatik olan o olumsuz anıyı çalışılmaya başlandığı ilk seanstan bir sonraki seansa kadar işlemlemeye devam eder. Eğer travmanızın altında başka travmalar yatmıyorsa, bir sonraki görüşmede travmatik anı ile bağlantılı kendiniz ile ilgili olumsuz inancınız azalmış oluyor, kaldığımız yerden devam ediyoruz ve kişi sonunda o anıya karşı duyarsızlaşıyor, anının aklınızdaki görüntüsü flulaşıyor ve artık, o anı aklınıza geldiğinde öncesinde hissettiğiniz o çarpıntılar, ağlamalar, bedensel belirtiler, duygular vs. gelmiyor oluyor.

EMDR geçmişinizi silemez ya da unutmanızı sağlayamaz ama, o geçmişte yaşadığınız ve sizin için travmatik olan anının/anıların olumsuz etkilerini azaltabilir, ortadan kaldırabilir. EMDR, anı ağlarınızdaki travmatik ve kangren anıları düzenleyip yeniden kan akışı sağlar ve böylece beyinde kangren olmuş travmatik olayların işlenmesini sağlar.

Bu makale 14 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Kl. Psk. Dilek Çelebi Çelik

Uzm. Psk. Dilek ÇELEBİ ÇELİK, Beykent Üniversitesi Psikoloji bölümünde lisans eğitimini tamamlamıştır. Lisans eğitimini takiben master eğitimini Klinik Psikoloji alanında tamamlayarak Uzm. Psk. unvanı almıştır. Üniversite eğitimi döneminde Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde ve Prof. Dr. Kültegin Ögel'in kuruculuğunu yapmış olduğu Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği gibi Türkiye'nin saygın hastane ve derneklerinde uzun dönemli staj yapma imkanına sahip olmuştur. Lisans ve master eğitimi boyunca aktif bir şekilde psikoloji ile ilgilenmiş, ulusal öğrenci kongrelerinde araştırmalarını yayımlamış, Tarlabaşı Toplum Merkezi’ne gönüllü olarak destek vermiş, Beykent Üniversitesi’nin Psikoloji Kulübü’nün kurulumunda etkin rol almış ve iki yıl kulüpte ...

Etiketler
Kaygı bozukluğu
Uzm. Kl. Psk. Dilek Çelebi Çelik
Uzm. Kl. Psk. Dilek Çelebi Çelik
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube