Kısırlıkta yardımcı üreme teknikleri nelerdir?

Kısırlıkta yardımcı üreme teknikleri nelerdir?

Mikroenjeksiyon (ICSI) nedir?

Yardımcı üreme tekniklerinde en yeni fakat son çare olarak başvurulması gereken mikroenjeksiyon yönteminin doksanlı yılların başında geliştirilmesiyle birlikte tüp bebek tedavisinde bir devrimin gerçekleşmiş olduğunu söyleyebiliriz. Bir yumurtanın normal olarak döllenebilmesi için tek bir sperm hücresi yeterli olabildiği için mikroenjeksiyon yöntemiyle çok düşük sperm sayısına sahip erkeklerin bile çocuk sahibi olmalarına olanak sağlanabilmektedir. 

Mikroenjeksiyon yöntemi nedir?

Bu yöntemle döllenme işlemi baba adayından elde edilen tek bir sperm hücresinin anne adayından alınan olgun bir yumurta içerisine enjekte edilmesiyle gerçekleşmektedir. Bu yöntem kullanılarak normal koşullarda işleme alınan yumurtaların % 50-90'nı başarılı bir şekilde döllenmektedir.

Mikroenjeksiyon kimlere uygulanır?

İnfertilite (kısırlık)  tanısı konulan çiftlerde inseminasyon ya da aşılama ve diğer klasik tedavi yöntemleri (tüplerin açılması ) yanıt vermediği zaman iki seçenek düşünülmektedir. Bu yöntemlerden birisi tüp bebek yöntemi, diğeri ise mikroenjeksiyon yöntemidir. Tüp bebek yönteminde sperm ve yumurta hücreleri vücut dışında ve laboratuvar koşullarında bir araya getirilir ve döllenme işlemi bu koşullar altında gerçekleşir. Sperm sayısı, sperm kalitesi ve yumurta sayısı belli kalite kriterlerinin üzerinde olan çiftlere merkezimizde tüp bebek yöntemi uygulanmaktadır.

Baba adayından elde edilen spermin sayı, hareketlilik ve yapısal özellikler yönünden merkezimizce belirlenmiş olan kriterlere sahip olmayan ya da daha önceki tüp bebek denemelerinde döllenme problemiyle karşılaşan çiftlere mikroenjeksiyon yöntemini uygulamaktayız .

Aşılama (İntrauterin İnseminasyon - IUI)

Aşılama, eşin rahmine girmeyen yeterli sayıdaki sağlıklı spermin doğrudan rahim içine yerleştirilmesidir. Bu işlemden önce sperm labaratuvarda en fazla döllenme yeteneğine sahip olması için hazırlanır. Aşılama çok düşük sayıda sperm üretildiğinde ya da sağlıklı sperm sayısı azalmış olduğundan uygulanır. Çok şiddetli erkek infertilitesinde aynı teknik donör (bir vericiden alınan sperm) sperm ile uygulanabilir.

Dünya genelinde donör spermi ile aşılama yapılmış yaklaşık 1 milyon çocuk bulunduğu tahmin edilmektedir. Bizim yasalarımız donasyona izin vermediği için bu şekilde uygulama ülkemizde yapılamamaktadır.

Testiküler Sperm Ekstraksiyonu (TESE)

Epididimde sperm bulunmadığı yada epididimin olmadığı durumlarda sperm testisten Micro Cerrahi yöntemi ile alınan bir parça (biyopsi) ile elde edilir.

TESE operasyonu testisin tek bir kesi ile tamamen açılması ve dokunun mikroskop ile 20 kat büyütülerek sperm yapımı olan bölgelerin tespiti ve o bölgelerden doku örneklerinin alınması şeklinde yapılmaktadır. Dolayısıyla eskiden uygulanan çoklu biyopsi yönteminden başarı şansı daha yüksektir ve daha fazla sayıda sperm elde etme mümkün olmaktadır.

Kişinin testisinden doku kaybı mikro cerrahi yöntemde çoklu biyopsi yöntemine göre 70 kat daha az olmaktadır. Bu da operasyondan testislerin en az zarar görmesini sağlayarak, testosteron hormonu salgılanmasını minimal etkilemektedir. 
Mikroskop altında yapılan mikro cerrahi yöntemin diğer bir avantajı testis dokusunu çevreleyen kapsüldeki damar yapısının görülerek, testisi besleyen damarlara zarar vermeden kesi yapılmasıdır. Bu operasyon sonrası olası komplikasyonları minimal düzeye indirgemektedir.

Operasyon ve sonrası:

Operasyon genel anestezi altında yapıldığından hastaların operasyon günü herhangi bir şey yiyip içmeden aç olarak gelmeleri önerilir. Lokal anestezi uygulaması ile mikro TESE operasyonunu hastanın hareketsiz bir şekilde uzun süre ameliyat masasında kalması, operasyon sırasında psikolojik etkilenmeler ve cerrahın dikkatinin dağılmaması nedeniyle gerekli durumlar hariç tercih etmemekteyiz.

Mikro TESE operasyonu sonrası hastalar narkozun etkisi geçinceye kadar müşahade altında tuttulduktan sonra evine veya kaldıkları yere gönderilirler. Hastanın operasyon sonrası evine giderken araç kullanmaması önerilir. Hastanın sürekli yatak istirahati gerekmez ancak ameliyat sonrası iki üç gün normal aktivasyonu azaltmaları önerilir. Ameliyatttan 48 saat sonra pansumanın yenilenmesi gerekir. Operasyon sonrası 3. gün duş alınabilir, dikişler kendiliğinden yaklaşık bir haftada eriyeceğinden dikiş almaya gerek yoktur. Operasyon sonrası hastaların 10-15 gün sıkı kilot (slip) veya suspansuar kullanmaları önerilir. Ağır bedensel aktivite ve cinsel ilişki 15 gün kadar yapılmaması önerilir.

Embriyo Dondurma

İnsan gametlerinin ve embriyolarının dondurulmasının, tüp bebek gibi yardımcı üreme tekniklerinin uygulanmasında çok önemli bir yeri var. Tüp bebek uygulamalarında çoğul gebelik riskini en aza indirmek için genel yaklaşım; döllenmiş embriyolardan en fazla 3 embriyoyu anne rahmine transfer etmektir. Bu durumda akla gelen ilk soru, elde edilen fazla embriyoların ne şekilde değerlendirileceğidir. İşte bu aşamada; elde edilen fazla embriyoların dondurulması, hastaya hem ekonomik hem de psikolojik bir avantaj sağlamaktadır. Ayrıca dondurulan embriyolar çözdürülüp transfer edileceği zaman hasta pahalı, yorucu bir tedaviye tekrar girmemiş olacaktır. Embriyo dondurma işlemi yardımcı üreme yöntemleri uygulamalarında başarı şansını arttıran bir işlem olarak da değerlendirilmektedir.

Embriyo dondurma ve çözme işlemi, embriyolar kimyasal maddelerle (kriyoprotektan) dengelendikten sonra soğutulması ve -196 santigrad derecede sıvı nitrojen içinde depolanması, çözüldükten sonra da kriyoprotektan ortamından uzaklaştırılarak ileri gelişimi sağlamak için özel kültür ortamlarının içine alınmasıdır. Her iki işlem de çok dikkatli yapılmalıdır. Hücre yapısının korunabilmesi için hücrelerin düşük hızda su kaybetmeleri buna bağlı olarak da yavaş soğutma yöntemi ile dondurulmaları sağlanmalıdır.Çiftlerden izin belgesi alınarak dondurulan embriyolar, Türkiye'de 1997 yılında yürürlüğe giren bir yasa ile 3 yıl boyunca sıvı nitrojen içerisinde saklanabilmektedir.

Embriyolar hangi durumda dondurulur?

Embriyoların dondurulma işlemi; transfer için gerekli olan sayıdan daha fazla ve iyi kalitede embriyo elde edilmesi sonucunda yapılmaktadır. Transfer edilen embriyolar ile benzer kalitede en az 3-4 adet embriyonun daha mevcut olması durumunda dondurma işlemi gerçekleştirilir. Embriyolar genellikle 3. gün dondurulmaktadır. Dondurulan embriyolar, Sağlık Bakanlığı'nca yayınlanan yönetmelik gereğince 3 yılı geçmemek şartıyla saklanmaktadır.

Embriyo dondurmanın avantajları nelerdir?

IVF (Tüp Bebek) uygulamalarında gebelik potansiyeli maksimuma çıkmakta ve normal kaliteli embriyoların boşa atılması engellenmektedir. Bu embriyo dondurulmasının en önemli avantajıdır. Kadınların yaklaşık % 50'sinde embriyolar dondurulabilecek kalitededir. Dondurulup-çözdürülmüş embriyo transferi ile elde edilen klinik gebelik ve canlı doğum oranları taze embriyo transferleri ile elde edilen oranlar kadar yüksektir.

IVF için yapılan "yumurtaların uyarılması" aşamasının sonucunda oluşan, aşırı uyarılma sendromu gelişme riski olan kadınlarda, tüm embriyoların dondurularak daha sonra transfer edilmesi önerilmektedir.

Endometrial polip, kötü endometrial gelişim, kırılma kanaması veya hastalık gibi embriyonun implantasyonunu (tutunmasını) bozabilecek problemlerle karşılaşıldığında embriyolar dondurularak daha sonra transfer edilebilir.

Servikal (rahim ağzında) darlık gibi taze embriyonun transferi sırasında bir zorlukla karşılaşıldığında dondurma işlemi yapılabilir.

Kanser kemoterapisi veya radyoterapisi öncesi embriyo dondurma işlemi uygulanabilir.

Embriyolar nasıl dondurulur ve çözdürülür?

Embriyolar iyi kalitede iseler her safhada (pronükleus, erken bölünme ve blastosist) dondurulabilir. Embriyolar ileri tarihlerde kadının rahmine transfer edilecek embriyo sayısına bağlı olarak bir veya daha fazla embriyo içeren gruplar halinde saklanır. Embriyo koruyucu bir sıvı içinde saklanır. Bu karışım plastik bir kap içine konur, özel olarak programlanabilen bir makine kullanılarak -196° C de düşük ısıda sıvı nitrojen içinde saklanır.
Embriyo çözdürme işlemi, oda sıcaklığında embriyoların sıvı nitrojen içinden çıkarılarak özel bir kültür ortamına aktarılması işlemidir. Karışım transfer zamanına kadar inkübatör (özel tanklar) içinde bekletilir.

Dondurulmuş embriyolar ne kadar süreyle saklanabilir?

Farklı ülkelerin, embriyoların dondurulma süresi için farklı düzenlemeleri vardır. Örneğin İngiltere için maksimum 10 yıldır, Türkiye'de ise sadece 3 yıldır.

Dondurma ve çözdürmenin canlılık oranı nedir?

İyi bir dondurma programından beklenen canlılık oranı % 75-80'dir. Embriyolardaki hasar saklanma sırasında değil de çözdürme işlemi sırasında oluşabilir. Dondurulmuş embriyolarla hem klinik hem de çiftler yakından ilgilenir.
Tüp Bebek Merkezleri, hastalarına her yıl hatırlatma mektubu gönderir. Bu mektupta seçenekler sunulur:

1.     Saklanmaya devam edilmesi.

2.     Embriyo transferinin yapılacağı tedavi siklusunun planlanması.

3.     Saklanma işine son verilerek embriyoların yok edilmesi.

4.     Embriyoları etik açıdan uygun çalışmalara aktarma.

Bu makale 16 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Gürkan Arıkan

Etiketler
Dondurulmuş embriyolar ne kadar süreyle saklanabilir?
Prof. Dr. Gürkan Arıkan
Prof. Dr. Gürkan Arıkan
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube