Kardiyolojide sık kullanılan tanı yöntemleri (2)

Kardiyolojide sık kullanılan tanı yöntemleri (2)

Sürekli Kan Basıncı Ölçüm Sistemi (ABPM)

Bazı durumlarda tansiyonun gün içinde nasıl seyrettiğini bilmek, ilaç tedavisi ile tam olarak kontrol altında olup olmadığını tayin etmek, gece olması beklenen düşmenin olup olmadığına bakmak ve beyaz gömlek hipertansiyonunu araştırmak gerekli olabilir. Bu durumlarda "sürekli kan basıncı ölçüm sistemi" kullanılır (ABPM=Ambulatory Blood Pressure Monitor).

Bunun için küçük bir cihaz hastaya takılarak manşonu kola sarılır ve kişi normal günlük yaşantısına döner. Cihaz, hastanın normal yaşantısı sırasında 24 saat süreyle ve planlanan belli aralıklarla, tansiyonu ölçerek kaydeder.

Burada 24 saat süreyle alınan kan basıncı kayıtlarının bilgisayar çıktısını görüyoruz. Yatay olarak görülen siyah kesik çizgiler gündüz saatleri boyunca kan basıncının olması gereken üst sınırlarını (140/90 mmHg), kırmızı kesik çizgiler ise gece saatlerinde sistolik (büyük tansiyon) ve diyastolik (küçük) kan basıncının olması gereken üst sınırlarını (120/80 mmHg) gösteriyor. Yeşil ve sarı çizgiler ise hastanın ölçülen sistolik ve diyastolik kan basınçları. Görüldüğü gibi gündüz saatleri boyunca hastanın sistolik ve diyastolik kan basınçları normal değerin üstünde seyretmiş, yani hastada hipertansiyon mevcut.

Normalde gece saatlerinde kan basıncında %10-20 oranında düşme olması gerekir. Burada da görüldüğü gibi gece saatlerinde hastanın kan basıncı normal seyretmiş. Hipertansiyonu olan hastalarda gece normalde olan bu düşmenin olmaması kalp damar hastalığı riskini daha da artırıyor.

Süre sonunda hastadan cihaz çıkarılır ve kaydedilen bilgiler bilgisayarda değerlendirilir, böylece bütün bir gün boyunca kişinin tansiyon profili ortaya çıkarılır.

Elektrokardiyogram (EKG)

Prensip

Kalbin çalışması sinüs düğümünden çıkan elektrik uyarıları ile olur. Normalde dakikada 60-80 defa çıkan bu uyarılarla önce atriumlar (sol ve sağ kulakçık) kasılır ve içindeki kanı karıncıklara boşaltırlar, daha sonra ise (belli bir gecikmeden sonra) karıncıklar kasılır ve kulakçıklardan kendilerine gelen kanı aorta ve akciğer atardamarına (pulmoner arter) atarlar. Kalpte oluşan bu elektrik akımlarının kağıda yazdırılma işlemine elektrokardiyografi (EKG, elektro, elektrokardiyogram)) denir. Bu akımlar milivoltlar düzeyinde yani oldukça düşük amplitüdlü oldukları için bunların amplifiye edilerek yazdırılmaları gerekir ki bu işi EKG cihazları yaparlar. Pratikte EKG denince bu elektrik akımlarının yazdırıldığı kağıt anlaşılmaktadır.

EKG, kalbin özellikle ritmi, damar hastalıkları, kalp krizi ve kalbin kasının kalınlaşmaları hakkında değerli bilgiler verir. EKG; basit olması, hasta açısından zahmetsiz olması, her yerde uygulanabilir ve ucuz olması nedeniyle yaygın olarak kullanılmaktadır.

Yararlı olduğu durumlar

EKG'nin özellikle yararlı olduğu durumlar:

Koroner arter hastalığı: kalp damarlarının ateroskleroz sonucunda daralması ve kalbin beslenmesinde problem yaratması,

Kalp krizi: yeni veya eski,

Aritmiler: ritim ve iletim bozuklukları (kalbin hızlı çalışması -takikardi- veya yavaş çalışması -bradikardi- ile seyreden hastalıkları, atrial fibrilasyon),

Kalp kası kalınlaşmaları (hipertrofiler),

Kardiyomiyopatiler (kalp kasının çeşitli nedenlere bağlı hastalıkları),

Perikarditler (kalp zarının çeşitli nedenlere bağlı iltihapları),

Miyokarditler (kalp kasının çeşitli nedenlere bağlı iltihapları),

Bazı doğumsal kalp hastalıkları.

Bu arada hemen belirtmek gerekir ki EKG, tek başına tanıda yararlı değildir. Özellikle kalp damar hastalıklarında mutlaka hastanın şikayeti, fizik muayene bulguları ve gerekirse diğer laboratuar yöntemleri ile birlikte değerlendirmek gerekir.

Teknik

EKG çekilmesi için hastanın özel olarak hazırlanmasına gerek yoktur. Ağrılı veya hasta açısından sıkıntılı bir işlem değildir. Her hangi bir yerde, hasta yatar durumdayken çekilebilir. EKG cihazına bağlı olan bir kablo aracılığı ile 2 kola, 2 bacağa ve 6 tane de göğüs bölgesine elektrod denilen metal plakalar tutturulur. Böylece bu elektrodlar aracığı ile kalpte oluşan elektrik potansiyelleri kağıda yazdırılır. Toplam işlem süresi 1-2 dakikadır. Özellikle ritim probleminin olduğu durumlarda dakikalarca ritim kayıtları alınabilir.

Event Recorder (olay kaydedici)

Holter cihazı sürekli kayıt aldığı için çoğunlukla 2-3 gün takılı tutulabilmektedir. Oysa sıklığı daha az olan şikayetlerde (5-6 günde bir olan çarpıntı vs.) Holter cihazının takılı olduğu süre boyunca hastanın şikayeti olmayabilir. Bu gibi durumlarda "event recorder" (olay kaydedici) cihazı kullanılabilir. Bu cihaz görünüş ve takılış tekniği bakımından Holter cihazı gibidir 

Ancak sürekli kayıt yapmaz, hasta şikayeti olduğu zaman kaydedici düğmesine basarak (resim 2) önceden belirlenmiş zaman süresince kayıt aldırır.

Böylece şikayeti olduğunda kalpte ritm ile ilgili bir problem olup olmadığı kesin olarak anlaşılır. Cihaz bir kaç haftaya kadar takılı tutulabilir.

Talyum Sintigrafisi

Prensip

Miyokard perfüzyon (kanlanma) sintigrafisinde (MPS) prensip; talyum 201 (Tl-201) ve teknesyum 99m (Tc-99m) gibi radyoaktif maddeleri, kalp kasının tutup tutmaması esasına dayanır.

Test için Talyum daha çok kullanılmaktadır. Test ile alınan radyasyon dozu, normal bir akciğer grafisi çektirmekten daha fazla değildir. Talyumun allerjik reaksiyonlar dahil insan sağlığına zararlı bir yönü bulunmamaktadır.

Talyum Sintigrafisi hangi durumlarda yapılır?

Kalp damar hastalıkları tanısında,

Kalp kasının miyokard infarktüsü sonrasında canlılığın tespitinde,

Koroner balon anjiyoplasti öncesi ve sonrasında uygulamanın fayda ve gerekliğinin tespitinde,

Göğüs ağrılarının kalp hastalığı ile ilgisinin tespitinde,

Kalp damar hastalığı yönünden risk faktörleri bulunan hastalarda hastalık tarama testi olarak,

Kalp damar hastalığı olan kişilerde damar hastalığının öneminin saptanmasında,

Koroner bypass cerrahisi veya ilaç tedavisi sonrasında tedavi etkinliğinin saptanmasında,

Hastaların infarktüs geçirip geçirmediklerinin saptanmasında, geçirilen infarktüsün genişliğinin ve ciddiyetinin belirlenmesinde.

Yöntem

Kalp damar hastalıklarının tanısında TI-201 MPS üç durumda uygulanır:

1. İstirahat: T1-201 istirahat görüntüleri, miyokard infarktüsü geçiren hastalarda veya kronik koroner hastalarında kalp kasının canlı bölgelerinin varlığını araştırmak için kullanılmaktadır.

2. Efor ile: Koroner arter hastalıkları (KAH) tanısında en sık kullanılan perfüzyon sintigrafisi yöntemidir. Hastanın koluna damar yolu için bir plastik iğne yerleştirilir. Sonrasında egzersiz testi uygulanır (çoğunlukla yürüyen bant üstünde), yeterli efor yapıldıktan sonra koldaki iğneden talyum enjekte edilerek radyoaktif madde toplar damar yoluyla vücuda verilir. Madde kalbe kadar gider eder ve kalbi besleyen damarlardan geçerek kalp kasına ulaşır. Bu esnada damar tıkanıklığı olan kan kası bölümünde bu maddeler az tutulur, tıkanıklık olmayan bölümde çok tutulur. Hasta daha sonra gamma kamera adı verilen cihazın altına yatırılır. Gamma kamera adlı cihaz kalbin etrafinda belli aralıklarla dönerek kalptan gelen radyoaktif sinyalleri bir bilgisayara nakleder. Bilgisayar elde ettiği sinyalleri renkli görüntüye çevirerek kalbin tüm bölgelerinin kan ile beslenme analizini yapar. Elde edilen görüntü analizleri, bilgisayarda sağlıklı kalp görüntüleri ile karşılaştırılarak kalpteki beslenmesi bozulmuş bölgeler saptanır.

Radyonüklid ventrikülografi diğer adı ile Multiple Gated (MUGA) ise sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonunun ölçülmesinde rutin olarak kullanılan bir yöntemdir ancak miyokard perfüzyonunu gösterememektedir. Miyokard perfüzyon sintigrafisinin elektrokardiyografi ile senkronize olan şekline "Gated Single Photon Emission Computerized Tomography" (Gated SPECT) denmektedir. Gated SPECT ile tek seferde miyokard perfüzyonu, ventrikül hacimleri, sol ventrikül kasılma gücü, duvar hareketleri, duvar kalınlaşması ve miyokard canlılığı tespit edilebilmektedir.

3. Farmakolojik (ilaç ile) stres testi: Talyum Sintigrafisi, egzersiz yapamayan veya yapılamayan tüm hastalara egzersiz testi yerine geçebilen ilaçlar kullanılarak da yapılabilir.

Egzersiz Talyum Sintigrafisinin bilimsel çalışmalarda Koroner Damar Hastalıklarını saptamadaki duyarlılığı % 92 civarındadır. Koroner anjiyografi öncesinde kullanılabilir. Egzersiz Talyum Sintigrafisi normal bulunan hastalarda anlamlı Koroner Kalp Hastalığı bulunma oranı bilimsel açıdan çok düşük bir yüzde oluşturmaktadır.

Teste nasıl hazırlanmalı?

Testten 12 saat önce kafein içeren bir şey yiyip içilmez (çay, kahve, kola, çikolata... vb.),

Testten en az 4 saat önceye kadar hiçbir şey yemeyiniz. Fakat şeker hastalığınız var ise ve bunun için ilaç kullanıyorsanız normal olarak yemeğe devam edebilirsiniz,

Testten 3 saat önceye kadar sigara içmeyiniz (tabii ki hiç sigara içmeyiniz!),

İstediğiniz zaman su içebilirsiniz,

Koşu bandında yürüyeceğinizden rahat ayakkabılar ve kıyafetler giyiniz.

 

 

Bu makale 14 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Ramazan Atak

Doç. Dr. Ramazan ATAK, 1970 yılında doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından Anakara Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise Ankara Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yapmış ve 1998 yılında Kardiyoloji Uzmanı olmuştur.

Uzmanlık eğitimi sonrasında Özel Kavaklıdere Umut Hastanesi, Medicana International Ankara Hastanesi, Çankaya Hastanesi gibi birçok saygın kurumda görev yapmış olan Doç. Dr. Ramazan ATAK, mesleki çalışmalarına şu anda Özel Muayenehane'de devam etmektedir.

Yazarı sosyal medya'da takip edin
Etiketler
Ekg
Prof. Dr. Ramazan Atak
Prof. Dr. Ramazan Atak
Ankara - Kardiyoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube