Karboksiterapi değişik amaçlarla cilt altına medikal karbondioksit gazının enjekte edilmesi yöntemidir. Yaklaşık 8 yıldan beri kullanılır. Bölgeye gelen oksijen, hücrelerden yağ tabakalarının daha çözülmesini sağlıyor ve dolayısıyla bölgesel incelme ortaya çıkıyor. Aynı zamanda oksijenlenmenin artması o bölgede kan dolaşımını rahatlatır. Karboksiterapide medikal karbondioksit gazı çok özel ince iğneler yardımıyla ve belirli bölgelere enjekte ediliyor. Bu sırada bir cihaz kullanılmaktadır. Cihazın yardımıyla verilen karbondioksitin akış hızı ayarlanabilir. Böylece dokulara herhangi bir zarar gelmez. Seanslar genellikle haftada 2 veya 3 seans olabilir. En az 8-10 seans yapmak gerekir. Tedavilere hastanın durumuna göre yol çizilir.
Kullanım alanları
Özellikle bölgesel yağlanma ve selülit tedavisinde, sarkmış ve gevşemiş dokuların sıkılaştırılmasında, cilt tedavilerinde, doğum sonrası veya hızlı kilo alıp vermeyle oluşmuş çatlak durumlarında karboksiterapi tedavisi kullanılabilir.
Gebelere ve emzirenlere, şeker hastalığı olanlara, pıhtılaşma bozukluğu olanlara, akut tromboemboli ve akut tromboflebit geçirenlere, kanster hastalarına, kalp hastalığı olanlarayüksek tansiyon hastalarına ve ciddi böbrek yetmezliği olanlara bu uygulama önerilmez.
Tedavinin yapılacağı yer uzman hekim tarafından belirlenir ve her seans yaklaşık yarım saat sürmektedir. Karboksiterapi kesinlikle uzman hekim kontrolü altında yapılması gereken bir operasyondur.
Tedaviden sonra çok aşırı sıcak banyo ve ağır işlerden kaçınmakta fayda vardır. Hafif spor ve yürüyüşler ise tedavinin etkisini hızlandıracaktır. Ciltteki sıkılaşma genellikle 4. veya 5. seanstan itibaren farkedilebilir düzeye gelmektedir. Kişinin amacı bu operasyonla birlikte kilo vermek ise, bu uygulamanın diyetle desteklenmesi gerekir. Diyet, beslenme uzmanı tarafından vücut analizleriniz göz önüne alınarak size verilir.
Karboksiterapi bir cerrahi yöntem değildir. Dolayısıyla seanslar bittikten sonra hücreler kalmaktadır. Bu uygulamayla hücre içerisinde yer alan yağlar yok edilmektedir. Eğer diyeti bozarsanız ya da yeterince egzersiz yapmazsanız hücrelerin tekrardan yağ toplaması mümkündür. Bu yüzden operasyondan sonra diyet ve egzersizinizi kontrol altında tutmanız gerekmektedir.
Karboksiterapinin önemli bir yan etkisi bulunmamaktadır. Bazen enjeksiyon yerlerinde hafif morluklar oluşabilmekle birlikte bu etki de geçicidir. Bazı hastalar enjeksiyon bölgelerinde hafif bir sızı hissederelr. Bu genellikle bir kaç saniyeden fazla sürmez. Dolaşımın hızlanmasına bağlı olarak da 10-20 dakika süre ile hafif bir sıcaklık hissi oluşabilir. Nadiren bir kaç saat süren deri altında çıtırdama sesi çıkabilir. Bu da geçicidir. Karbondioksit vücudumuzda doğal yollardan üretilen bir gazdır. Bu nedenle vücutta herhangi bir reaksiyona neden olmaz. Solunum yoluyla kolaylıkla atılabilmektedir. Karboksiterapi’de ise bir doku kesimine konulan yoğun karbondioksit gazı sayesinde tedaviler başarıya ulaşabiliyor ve bu miktarda vücudun bir dakikada üretip dışarı attığı miktarın çok altında, dolayısıyla karboksiterapi uygulamasıyla cilt içerisine veya altına verilen karbondioksit gazının vücuda herhangi bir zararı söz konusu değil.Karboksiterapi uygulamaları, karbondioksit gazının kısa aralıklarla dokuların içerisine kontrollü olarak aktarılmasını sağlayan karboksiterapi cihazı ile yapılıyor. Bazı hastalarda sigara içme isteğinde azalma ve uygulama akşamı uyku kalitesinde artma saptanmıştır. Karboksiterapi fiyatı bölge genişliğine ve periyodik tekrarına göre değişmektedir.
