“kanser, ailenin hastalığıdır”

“kanser, ailenin hastalığıdır”

Çağımızın vebası kanser hastalığı;  “Kanser, maalesef ailenin hastalığıdır. En sevdiklerimizin duygularına, acılarına duyarsız kalmamız
mümkün değildir. Aile kavramının güçlü olduğu kültürümüzde, bu ülkemiz için daha da önemlidir” !!

“AİLE ÖYKÜSÜ MUTLAKA ÖNEMSENMELİ”

Kanser Taramaları & Taramaları kimlere ve ne kadar sıklıkla tavsiye ediyoruz ?

Kadınlar, 40’lı yaşlardan sonra her yıl mamografi çektirmeli. Rahim ağzı kanserleri için en fazla 3 yılda bir smear alınması önerilir. Erkekler için eğer yoğun sigara içicisiyse düşük radyasyonla özellikli bir takım tomografik taramalar yaptırabilir. Kolon kanseri için 50 yaşından sonra 10 yılda 1 kolonoskopi yapılabilir. Bir önemli nokta da aile öyküsüdür. Ailede birinci derecede yakında meme kanseri olması, kolon kanseri olması kanser riskini iki kat artırıyor. Kişilerin bu anlamda bilinçli olması erken teşhis açısından önemlidir.

Kişiler, “Ailemde kanser vakası yok” diyerek genlerine güvenebilir mi ?

Kanser hastalıklarının sadece yüzde 10 ila 20 kadarında genetik faktörler önemli. Kalan yüzde 80 ila 90lık grup içinse genetik, korunmada önemli görülmemektedir.

Kanser tedavisinde multidisipliner yaklaşım ne demektir ? Bu yaklaşım tedaviye ve hastaya ne gibi fark ve artılar getiriyor ?

Birçok branşın bir araya geldiği, birlikte hastayı değerlendirdiği, tedavi yöntemlerine beraber karar verdiği bir düşünme şekli multidisipliner yaklaşım. Onkolojide birçok branşın bir araya geldiği yaklaşımla daha yüksek tedavi başarısına ulaşabiliyoruz. İlgili branşlarla çok yakın
çalışıyoruz. Cerrahisiyle, ışın tedavisiyle, destek hizmetleriyle, tıbbi onkolojisiyle, teşhise yönelik branşlarıyla, radyolojisiyle, nükleer tıbbıyla, tüm onkoloji hizmeti bir bütündür. Her organ sisteminin kanseri olduğu için her bölümün cerrahisi, onkoloji konusunda deneyimi olması kaydıyla çalışan hekim arkadaşların onkoloji; radyoterapi, teşhise yönelik branşların ve patolojinin bir arada olduğu yoğun bir emeklerin bütünüdür.

“AKILLI TEDAVİLER DÜŞÜK YAN ETKİYİ BERABERİNDE GETİRİYOR”

Peki, güncel tedaviler artık hastaları kemoterapi tedavisi sırasında daha mı az yıpratmakta ?

Kemoterapinin yan etkilerini azaltacak destek tedavileri şuan da daha gelişmiş ve çeşitlenmiş durumdadır. Ek olarak, hedefe yönelik tedaviler (akıllı tedaviler) daha bireye özgün ve daha düşük yan etki profilini de beraberinde getirmektedirler. Uygun tedavinin uygun kanser hastasında kullanımı da bu nedenle çok önemlidir ve uzmanlık gerektirir. Kanser hastalığında “moral” ve “destek” her şeyden önemlidir.

Kanser hastalarının yakınlarına tavsiyeler !!!

İyi bir dinleyici olabilmek, hastanın konuşmasını kesmeden müsaade etmek, hastaların duygularına önem vermek ve ona istemediği tavsiye ve zorlamalarda bulunmamak, (Bunu yemelisin, ağlamamalısın gibi), onun yanında olduğunu hissettirmek önemlidir.

“KANSERİN COĞRAFİ OLARAK GÖRÜLME TÜRLERİ DE FARKLI”

Kanser hastalığının son 50 yılı dersek, bize kanser vakalarının arttığını söyleyebilir miyiz ?

Son 50 yılda kanser hastalıklarının sayısında belirgin bir artış yaşandı. Yaşam uzadıkça kronik hastalıklar artıyor.

Daha uzun yaşatıyoruz ama daha kaliteli yaşatıyor muyuz ?

Kaliteyi bozan faktörlerden biri kanser. Kanserin coğrafi olarak görülme türleri de farklı. Sindirim sistemi kanserleri arasında kolon kanserini Avrupa’da ve Amerika’da ilk sırada görüyoruz. Ama durum Türkiye’de farklı. Mide kanseri, yemek borusu kanserinin,
kolon kanserinin çok önüne geçtiğini görüyoruz.

Kanser hastalığının sosyal ve psikolojik boyutu nedir ?

Kanser, maalesef ailenin hastalığıdır. En sevdiklerimizin duygularına, acılarına duyarsız kalmamız mümkün değildir. O yüzden psikolojik, finansal, fiziksel sıkıntıları aile bir bütün olarak ve beraber algılar. Aile kavramının güçlü olduğu kültürümüzde, bu ülkemiz için daha
da önemlidir.

Psikolojik olaraksa; kanser hastaları ve yakınlarında anksiyete bozukluğu, depresyon gibi hastalık ve umutların kaybı sık gördüğümüz sorunlardandır.

Son 50 yılda kanser hastalığında artış yaşanıyor !!!

Bu makale 7 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Hakan Bozcuk

Prof. Dr. Hakan BOZCUK, 9 Eylül 1966 yılında doğmuştur. Lisans öncesi öğrenimlerinin ardından 1984 yılında Hacettepe üniversitesi (ingilizce) Tıp Fakültesi'inde başladığı tıp eğitimini 1991 yılında başarıyla tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise, 1991 - 1996 yılları arasında Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni tamamlayarak Dahiliye Uzmanı olmuştur. Uzmanlık eğitimi sonrasında 1997- 1999 yılları arasında ihtisasını yaptığı üniversitede Tıbbi Onkoloji dalında yan dal uzmanlık eğitimini tamamlamıştır. St. Bartholomew’s Hospital'de misafir araştırma uzmanı olarak, Addenbrooke’s Hospital'de misafir onkoloji uzmanı olarak, Norfolk Norwich Hospital'de klinik ve onkoloji uzmanı olarak, Akdeniz Üniversitesi'nde, Tıbbi Onkolog olarak, görev almış olan  Prof. Dr. Hakan BOZCUK, 2000 - 2002 yılları arasında Akdeniz Üniversitesi ...

Etiketler
Kanser tedavisi
Prof. Dr. Hakan Bozcuk
Prof. Dr. Hakan Bozcuk
Antalya - Tıbbi Onkoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube