Kadında cinsel sorunlar ve terapisi

Kadında cinsel sorunlar ve terapisi

CİNSEL TERAPİ: Çiftlerin ve bireylerin cinsel sorunlarına yanlış ve eksik bilgi;çocukluktan itibaren yaşanan olumsuz cinsel deneyimler; cinselliğin ayıp, günah olarak görüldüğü bir ortamda yetişmek neden olabilir.

Cinsel terapide çiftlerin ve bireylerin sorunları dinlenerek danışmanlık yapılır. Çiftlerin cinsel yaşamlarında birbiriyle kurdukları fiziksel ve duygusal ilişki incelenir. Çiftlerin birbirlerinden beklentilerini dile getirmelerine yardımcı olunur.

Öncelikle cinsel problemin adı konulur. Sebepler ortaya çıkartılır ve çözüm üretilir.

Cinsel işlev bozukluklarının sınıflandırılması: 
- Cinsel istek bozuklukları :
Cinsel istek azalması ve cinsel tiksinti bozukluğu

Uyarılma bozukluğu
Orgazm bozukluğu

- Cinsel ağrı bozuklukları:Cinsel ilişkide ağrı ve vaginismus

CİNSEL İSTEKSİZLİK: Cinsel isteğin bir içgüdü olduğu bilinmektedir. Bu içgüdümüzün ortaya çıkmasını kolaylaştıran yada bastıran sebepler olabilir. Bu nedenlerin bir kısmı sinir sistemi, biyolojik yapımız ve hormonlarımız ile ilgiliyken birçoğu piskolojik ve ilişkisel sebeplere bağlıdır.

Kadının ve erkeğin biyolojik yapısı farklıdır. Erkek görsel uyarılara çok açıktır. Kadını ise duygusal ortam, duygu yüklü sözler ve fiziksel temas daha çok etkiler. En önemlisi de kadın kendini güvende hissetmelidir.

DSM 4 de, azalmış cinsel istek bozukluğu, sürekli olarak yineleyici biçimde cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması yada hiç olmaması olarak tanımlanır.

Primer cinsel istek bozukluğu kişinin ilk başlangıçtan beri cinsel istek duymamasıdır. Bu durum genellikle kültürel dini sebeplere bağlıdır. Kişi cinselliğe çok kapalı yetişmiştir. Cinsellik ayıp, günah olarak algılanır.

Sekonder cinsel isteksizlikte başlangıçta cinsel istek duyulurken sonradan cinsel istek azalmıştır. Bu durumda başladığı zaman bunu tetikleyen nedenler  araştırılmalıdır. Biyolojik, sosyal, psikolojik bir neden olabilir.

Durumsal cinsel isteksizlik ise belirli partnere karşı veya belirli durumlarda ortaya çıkar.

Kadınlar doğum sonrası loğusalık ve emzirme döneminde cinsel isteksizlik hissederler. Annenin bu dönemdeki uykusuzluğu, yorgunluğu, annelik içgüdüleri ve süt hormonunun yüksek olması buna neden olabilir.

Kadınlar östrojen hormonunun en yüksek olduğu adet ortası dönemde daha kolay cinsel istek duyarken, adete yakın dönemde daha az istek duyarlar.

Çiftlerin ilişkileri sorgulanmalıdır. Evlilik ilişkilerindeki sorunlar kadınlarda cinsel isteksizlik yaratır. Evlilikteki çatışmalar, partnerin cinsel yaklaşımları sorgulanmalıdır. Kadının eşinin kendisine olan sevgisi konusunda kuşkuları olup olmadığı incelenmelidir. Kadın ilk sorgulandığında her zaman eşinin  sevgisinden kuşku duymadığını söyleyebilir. Kabullenmek istemediğimiz duyguları ifade etmekte zorlanırız. İncitmeden sorgulamayı derinleştirirsek ifade edilemeyen doğru ve yanlış kuşkular ortaya çıkabilir.

Kadın masturbasyon yapmayı, cinsel davranışı başlatmayı ayıp günah olarak düşündüğünde cinsel isteklerini hep bastırma eğilimine girer. Kadın bu duygularını bastırdıkça bir süre sonra hiç cinsel istek duymamaya başlar.

Cinsel isteksizlik bazen de kadının kendisini korumak adına geliştirdiği bilinçdışı savunma mekanizmasıdır. Zarar görmeye karşı derin korkular, suçluluk duygusu, ilişki sırasında yok olma duygusu, yakınlık korkusu, dağılma korkusu , kontrolünü kaybetme duygusu gelişebilir. Kişi bu duygulardan zarar görmemek için cinsel isteğini baskılar. Bu durumlarda daha uzun süreli dinamik terapiler gerekebilir.

Cinsel isteksizliğe neden olan hastalıklar ve fiziksel faktörler; alkolizm, troid hastalıkları, şeker hastalığı, tansiyon, hormonal problemler sayılabilir.Depresyon cinsel isteksizliğe en çok neden olan hastalıklardan biridir. Depresyonda kullanılan ilaçlarda ayrıca cinsel isteksizlik yapar.

CİNSEL TİKSİNTİ BOZUKLUĞU: Cinsel davranışlardan tiksinti duyma yada kaçınmadır.Cinsel tiksinti duyma yada kaçınma belirli bir cinsel davranışa yönelikte olabilir. Vücudun belirli bölgelerine dokunmaya, mastürbasyona, belirli pozisyonda ilişkiye karşıda olabilir. Cinsel tiksinti partnere karşı olabilir. Zorla cinsel aktiviteye zorlanmak yada birkaç kez cinsel aktivite talebinde ortaya çıkabilir.

Cinsel kaçınma yada  tiksinti direkt olarak biyolojik bir nedene veya ilaca bağlı değildir. Ancak ağrılı ilişkiye zorlanmak sebep olabilir. Ayrıca panik ataklı ve anksiete bozukluğu olan kişilerde cinsel ilişki panik atak ve anksieteyi tetiklerse bir kaçınma davranışı gelişebilir. Cinsel ilişki sırasında ayıp, günah, suçluluk, aşağılanma gibi düşünce ve duygular cinsel davranışlardan kaçınma ve tiksintiye neden olur.

Cinsel taciz, tecavüz ve ensest ilişkiye maruz kalanların her ilişkiye girme isteği ve eyleminde o duyguları tekrar yaşamalarına neden olur. Çocukluk çağında bu olayların çoğu bilinç altına bastırılır. Kişi çoğu zaman bu olayları hatırlayamaz. Cinsel ilişki sırasında olay hatırlanmasa da o andaki duygular açığa çıkar.

Cinsel kaçınma ve tiksinti durumlarında öncelikle iyi bir sorgulama ile sebep ortaya çıkarılmalıdır. Sebebe yönelik davranışsal, bilişsel yada dinamik psikoterapi ile bireysel yada çift terapisi uygulanmalıdır.

CİNSEL UYARILMA BOZUKLUĞU: Cinsel uyarılma bozukluğu cinsel uyarılmanın yeterince ıslanma ve kabarma  tepkisini sağlayamaması olarak tanımlanır. Cinsel uyarılma sorunlarının nedenleri diğer cinsel sorunlarda olduğu gibi cinselliğin ayıp günah olarak görülmesi, cinsel taciz ve travmaya maruz kalma, yetersiz cinsel eğitim sayılabilir.

Kadınların cinsel aktiviteye yeterince hazırlanmaması, yeterli ve uygun ön sevişme ve klitoral uyarının olmaması önemli nedenler arasındadır.
Menepoz, atrofik vaginit, diyabet gibi bazı organik hastalıklarda uyarılma bozukluğuna neden olabilir.

Evlilik problemleri varsa öncelikle bunlar halledilmelidir. Erkek partnerin yaklaşımı da çok önemlidir. Partner düşünceli anlayışlı olmalı, eşinin duygularını ortaya çıkaracak sevgi dolu bir ortam yaratmalıdır.

Kadının cinsellikten haz almayı istemesi uyarılma için gereklidir. Cinsel aktivite sırasında beyine birtakım uyarılar gider. Bu uyarılara beyin suçluluk, ahlaksızlık, kirlenmişlik gibi duygu ve düşüncelerle karşılık verirse beyin uyarılmanın devam etmesine engel olur. Bu kişinin elinde değildir. Bilinçdışı düzeyde geçmişten gelen değer yargılarımız, olumsuz cinsel yaşantılarımızın etkisi ile olan tepkilerdir. Cinsellik konusunda eğitim ve geçmiş yaşantıların ortaya çıkarılıp duygularının boşaltılması bu ketlemeleri ortadan kaldırır.Cinselliğin doğal bir eylem olduğuna beyin inandırılmalıdır. Cinsel fantezi kurmak, cinsel içerikli dergi CD ve film gibi materyaller de cinsel uyarılmanın başlatılmasını kolaylaştırır.

Her insanın içinde doğal olarak uyarılma ve orgazm yetisi vardır. Kişinin cinsel haz almayı istemesi ve bunu engelleyen etkenlerin ortadan kaldırılması gerekir.

CİNSEL AĞRI BOZUKLUKLARI: DSM 4 de ki tanı ölçütlerinde erkekte yada kadında cinsel ilişkiye etki eden tekrarlayıcı yada sürekli genital bölgedeki ağrı olarak tanımlanmaktadır. Ağrı ilişki öncesinde ilişki sırasında yada sonrasında görülebilir.

Cinsel ilişkideki ağrının ilk baştan beri olan (primer) ağrı yada sonradan gelişen sekonder ağrı mı olduğu ve vajina girişinde hissedilen yüzeysel bir ağrı yada kasık bölgesinde hissedilen derin bir ağrı mı olduğu tanı açısından önemlidir.

Yüzeysel ağrı sebepleri: 
Vajina ve vulvanın enfeksiyonları
Doğuştan vajina girişinin çok dar olması
Normal doğum sonrası dikiş bölgesinde ağrı hissedilmesi
Geçirilen vajina ameliyatları sonrası ağrı olması
Menopoz döneminde ve yeterli ıslaklık olmadan girilen ilişkilerde kuruluğa bağlı ağrı olması
Derinde (kasıkta veya karın içinde hissedilen ağrı) sebepleri
Endometriozis hastalığına bağlı karın içinde yapışıklıklar
Geçirilen ameliyatlara bağlı karın içi yapışıklıklar
Myom ve yumurtalık kistleri
Kabızlık, hemoroid, fissür gibi bağırsaklarla ilgili problemlerde komşululukları nedeniyle ağrı nedeni olabilir.
Psikolojik kökenli ağrılar
İlk ilişki deneyiminin travmatik olması
Cinsel taciz ve tecavüze maruz kalmak
Depresyon, postpartum depresyon
Cinselliğe kapalı bakış tarzı
Cinsel kimlik dönemindeki patolojilerden kaynaklanan dinamik sebepler sayılabilir. Psikolojik nedenli ağrılarda kişi rahatlayamadığı için kendini kasar, yüzeysel ve derin ağrı sebebi olabilir.
Tedavide öncelikle ayrıntılı jinekolojik muayene ile ağrının nedeni organik mi psikolojik mi tespit edilmelidir.Fiziksel bir neden bulunamazsa cinsel terapi uygulanmalıdır.

KADINDA  ORGAZM BOZUKLUKLARI: 
Orgazm nedirOrgazm çeşitli cinsel uyaranlar ile başlayan, uyarılma ile bedende ve ruhsal yapıda değişikliklere neden olan bir durumdur
Orgazm haline hangi durumlarda ulaşılabilir? Çoğunlukla cinsel ilişki sırasında olabildiği gibi, kişinin hayal kurması, görsel ve işitsel olarak uyarılması, uykuda rüya görülmesi sırasında da olabilir.

Kadınlarda orgazm evreleri : Kadınlarda orgazma giden süreç dört evreden geçer. 
Uyarılma evresinde tüm bedende cinselliğe hazırlık için değişimler olur. Vaginal salgılar artar, genital bölgede büyüme ve şişme, göğüslerde dikleşme ve meme uçlarında büyüme görülür.

Plato evresinde cinsel gerginlik artar ve cinsel ilişkinin en aktif dönemidir. Kadın için cinsel doyumun alındığı evredir. Orgazm yaklaştığına dair birtakım hisler oluşur. Kadın kendi vücudunu ve hislerini yönetmeyi bilirse plato evresini uzatabilir yada orgazma geçebilir. Genellikle plato evresini yönetebilen kişiler partneri ile orgazma geçer daha yoğun bir haz duygusuna ulaşabilir. 

Orgazm evresinde, uyarılma ve plato evresindeki tüm gerginlik boşaltılır. Orgazm esnasında uterusta, vagen ve perine kaslarında istem dışı 3-5 sn süren kasılmalar olur. Kalp hızı ve solunum sayısı artmıştır.

Çözülme evresi: Bu evrede vücuttaki tüm gerginlik kaybolur. Orgazm sırasında salgılanan hormonların etkisi ile gevşeme ve rahatlama olur. Kadın orgazm sonrası kısa bir süre dokunulmak istemez. Genital bölge de uyarılmaya karşı hassasiyet oluşabilir ama bu kısa sürer. Kadın tekrar uyarılma evresine geçip orgazm olabilir. Erkeklerde bu süre çok daha uzundur.

Orgazm Olamama ( Anorgazmi ): En önemli cinsel organımız beyindir. Erkekler çoğu ilişkide orgazma ulaşır. İlişki sırasında sadece ilişkiye odaklanır, kafasındaki diğer sorunları bir süre unutabilir. Kadınların ilişkiye odaklanması biraz daha zordur. Kafasındaki günlük sorunları , sıkıntıları atamaz , tam olarak ilişkiye odaklanamaz.

ORGAZMA ULAŞMA YOLLARI: Orgazm clitoral ve vaginal orgazm olarak ayrılabilir. Clitoral uyarıyla kolay orgazm olan bir kişi, vaginal yoldan cinsel ilişki sırasında orgazm olmayabilir. Vaginal ilişki sırasında kendini kasma ve acı uyarılmayı ve orgazmı bozabilir. Kadının psikolojik olarak kendini rahat hissedememesi, partnerin davranışları tam bir rahatlama ve gevşemeye engel olur.

KADINDA ORGAZMA ENGEL OLAN PSİKOLOJİK NEDENLER

Cinsel kimlik dönemindeki sorunlar: Çocukluk döneminde 2-6 yaşlar çocuğun cinsel kimliğinin geliştiği dönemdir. Bu dönemde yaşanan bir takım sorunlar kadınlardaki cinsel problemlerin büyük bir kısmını oluşturur.

Cinsel kimlik oluşum evresinde kızlar öncelikle babaya veya onunla yakından ilgilenen amca, dayı ,erkek kardeş gibi kişilere aşık olabilirler. Çocukların bu durumları babaların ve ailedeki diğer kişilerin hoşuna gider. Çocukların bu masum duygularını davranışları ile arttırabilirler. Baba kızına aşkım diyebilir, onunla sarılıp yatabilir. Kız çocuklar babayla annenin yakınlaşmasına engel olmak isterler, aralarına girer babanın ilgisinin anneye değil kendisinde olmasını ister. Baba kızının bu duygularını bastıracak olumlu davranışlar sergilemelidir. Kızının yanında anneye sevgi gösterisinde bulunmalı, aynı yatakta yatmamalı, babaya aşık olma duygusunu arttırıcı davranışlarda bulunmamalıdır.Baba kızına sevgi göstermeli, onunla oyunlar oynamalıdır. Böyle olumlu davranışlar sergileyen bir babanın varlığında çocuğun aşk objesi kendi yaşıtlarına kayar.

Bu dönem sağlıklı atlatılamazsa bu çocuklar babaya veya diğer erkek aile bireylerine bastırılmış aşık olma duygusu taşırlar. Bu kızlarımız eş seçerken bir yönüyle sevdikleri bu aile bireylerine benzeyen kişileri eş olarak seçerler. Cinsellik dışında çok mutludurlar ama cinsellik söz konusu olduğunda bilinç altındaki bastırılmış bu duygular ortaya çıkar. Babayla ilişkiye  giriliyormuş gibi suçluluk duygusu  oluşur. Bu kişilere bireysel terapi yapılarak bastırılmış bu duygular temizlenir.

Cinselliği ayıp günah olarak algılamak 
Cinsel sorunların önemli bir nedeni de kız çocuklarının yetiştirilirken cinselliğin ayıp günah olarak gösterilmesidir. Bu kızlarımız evlendikten sonrada bu mitlerden kurtulamazlar. Cinsellikten haz alırsa günah işleyeceği ve kötü kadın olacağı gibi bilinçaltı duygular taşırlar.
Kontrolü kaybetme duygusu
Kadınların bazıları hayatı boyunca her şeyin kontrolü altında olmasını isterler. Genellikle başarılı, titiz ev ve iş kadınlarıdırlar. Cinsel hayatlarında da bu kadınlar kontrolü kaybetme duygusu ile gevşeme, rahatlama ve orgazmda zorluk yaşarlar. 
Bağlanma, yutulma, yok olma duygusu
Kimlik gelişme evresini sağlıklı geçiremeyen kişilerde cinsellik sırasında oluşan bağlanma, yok olma, yutulma gibi korkular uyanarak rahatlama ve gevşemeye engel olur.
Olumsuz cinsel yaşantılar
Daha önce yaşanan olumsuz cinsel deneyimler de orgazm oluşumuna engel olabilir.

Organik sebepler: Orgazm bozukluklarının çok az bir kısmı organik sebeplere bağlıdır. Vaginal enfeksiyonlar, kuruluk, ağrı ve antidepresan ilaç kullanımı gibi durumlarda orgazma engel olabilir.

Orgazm konusunda bilinmesi gerekenler: Her ilişkide orgazm olması gerekli değildir. Orgazm olmamak güzel bir ilişki yaşanmadığını göstermez. 
Erkeğin yada kadının partnerine orgazmı yaşatması zorunlu değildir.
Kadınlarda bazı ilişkilerde çok fazla ıslanma ve boşalma olabilir bu idrar kaçırma olarak algılanmamalıdır.
Kadınlarda orgazm olmak yaş ilerledikçe kolaylaşır.  

Bu makale 10 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Belgin Harzadın

Etiketler
Cinsel tiksinti bozukluğu
Op. Dr. Belgin Harzadın
Op. Dr. Belgin Harzadın
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube