İlişkilerde kıskançlık

İlişkilerde kıskançlık

İLİŞKİLERDE KISKANÇLIK

            Kıskançlık, değerli bir ilişkiye veya onun yitirilmesine ya da bozulmasına yol açabilecek bir tehlikenin algılanması durumunda verilen karmaşık bir tepkidir. Kıskançlık hissetmek için ilişkiye yönelik algılanan bir tehdidin, üçüncü bir kişinin olması gerekir. Üçüncü kişi gerçek ya da hayal edilen bir rakip olabilir ve bireyin benlik saygısına ya da ilişkinin geleceğine yönelik tehdit olarak algılanmaktadır. Farkındalık kazanılarak kıskançlığın temeline inildiğinde özgüven eksikliği, çocukluk yaşantılarındaki korkular, gerçekleşmemiş beklentilerle karşılaşılır. 

            Romantik ilişkilerde yaşanılan kıskançlık; duygular, düşünceler ve davranışların karışımından oluşan bir bileşimdir. Başka bir ifade ile, kıskançlığın  içsel  ve dışsal öğeleri vardır. İçsel öğeler; duygular, düşünceler ve fiziksel belirtilerdir. Bu duygular; acı, kızgınlık, kaygı, öfke, korku, keder, aşağılanma ve tükenmişlik duygusudur. Kıskançlığa ilişkin düşünceler ise; kendini suçlama, rakibi suçlama, kendini kıyaslama olarak görülmektedir. Kıskançlığa ilişkin fiziksel belirtiler; uyku düzensizliği, yüz kızarması, mide krampları, ellerin terlemesi ve titremesidir. Dışsal öğeler; şiddet davranışı, bağırma, ağlama, konuyu önemsemezden gelme olarak belirtilebilir. Dışsal öğelerin kontrolü, içsel öğelere göre daha kolaydır.

            Kıskançlığın yaşanması ve ifade edilmesi kültür, kişilik ve ilişkisel özelliklere göre değişmektedir. Kıskançlığın anlamı da kişilere göre farklılık göstermektedir; kimi kıskançlığı terk edilme korkusu olarak yaşarken, kimi başkaları önünde değer kaybetmek olarak yaşayabilir. Bazıları rekabet olarak, bazıları da ihanete uğramak olarak anlamlandırabilmektedir.

            Kıskançlığın nedenleri konusunda farklı kuramlar, farklı açıklamalar getirmişlerdir. Evrimsel bakış açısına göre kıskançlığın, türlerin devamı açısından bir işlevi vardır. Sistemik yaklaşım kıskançlığa, ilişkinin dinamiklerinden kaynaklanan bir sonuç olarak bakmaktadır. Bilişsel Davranışçı yaklaşım kıskançlığı,  öğrenilmiş ve uygun olmayan bir tepki olarak görüp bunun değiştirilebileceğini öne sürmektedir. Sosyopsikolojik yaklaşım, kültürün kıskançlığın yaşanması üzerinde belirleyici rol oynadığını belirtmektedir. Psikodinamik görüşe göre ise kıskançlık, çocukların iki-üç yaşlarına denk gelen ödipal dönemden kaynaklanmaktadır. Bu yaklaşım, kıskançlığın nedeni olarak çocukluk yıllarının çözümlenememiş travmalarını aktarmaktadır.

            Kıskançlık, duygusal ve cinsel olarak ikiye ayrılır. Duygusal kıskançlık, partnerin bir başkası ile duygusal ilişki yaşadığını bilmesi veya şüphelenmesi sonucunda yaşanan kıskançlık; cinsel kıskançlık ise,  partnerin başka biri ile cinsel ilişkiye girdiğini bilmesi veya şüphelenmesi sonucunda yaşanan kıskançlıktır.

           Kıskançlık kadın ve erkekler tarafından farklı yaşanmaktadır. Evrimsel bakış açısına göre erkekler için en önemli kaygı, çocukların babasının kendileri olup olmama şüphesidir. Başka birinin çocuğuna bakmak olasılığına karşı kıskançlık nedeniyle erkekler,  çocuklarının kendilerinin olduğunu garantilemektedirler. Kadınlar için bir başkasının çocuğuna bakma şüphesi yaşanmazken, eşlerinin kaynaklarını paylaşmak ve çocuk yetiştirirken yitireceklerini düşündükleri yardım, kaygı nedeni olmaktadır. Yapılan çalışmalar, kadınların duygusal ihanetten, erkeklerin ise cinsel ihanetten dolayı rahatsızlık yaşadıklarını ortaya koymaktadır.

       Sistemik yaklaşımında belirtildiği gibi çiftlerden biri tarafından yaşanan kıskançlık, aslında çiftin ilişkisinin bir parçasıdır ve ilişkideki bir sorunu yansıtmaktadır. Odaklanılması gereken, kıskançlığın ilişkide hizmet ettiği anlamı bulmaktır. Kıskançlık yaşayan kişinin değişim yaşaması için,  ilişkisinin de değişmesi gerekmektedir. Eşlerden birinde oluşan değişim, diğer eşte de değişime neden olarak  tüm sistemde değişim yaşanması anlamına gelmektedir.

     *Çapkın, M. (2012). Romantik Kıskançlığın, Bağlanma Stilleri, Benlik Saygısı, Kişilik Özellikleri ve Evlilik Doyumu Açısından Yordanması. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Arel Üniversitesi.

 

 

 

Bu makale 19 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Uzm. Psk. Dan. Muharrem Çapkın

Etiketler
Kıskançlık
Uzm. Psk. Dan. Muharrem Çapkın
Uzm. Psk. Dan. Muharrem Çapkın
İstanbul - Psikoloji
Facebook Twitter Instagram Youtube