İkinci jenerasyon trombosit konsantrasyonları/ trombositten zengin fibrinler/regeneratif kök hücre tedavileri

İkinci jenerasyon trombosit konsantrasyonları/ trombositten zengin fibrinler/regeneratif kök hücre tedavileri

İkinci Jenerasyon Trombosit Konsantrasyonları/ Trombositten Zengin Fibrinler/Regeneratif kök Hücre Tedavileri 
 
       Günümüz diş hekimliği cerrahisinde çeşitli greft materyallerinin yanı sıra veya greft materyalleriyle
Kombine olarak bazı büyüme faktörleri de  cerrahinin içerisinde kullanılmaktadır. Büyüme faktörü proliferasyon, kemotaksis, farklılaşma ve ekstrasellüler matris proteinlerinin üretimi gibi birçok hücresel aktiviteyi stimüle eden hormonlara verilen genel bir isimdir
      Bu aktiviteler rejenerasyonun temel basamaklarıdır. Örnek verecek olursak, Kemik Morfogenetik Protein (BMP) mezen şimal hücreleri stimüle edip osteoindüktif rol oynamaktadır
 TransformeEdici Büyüme Faktörü b-1 (TGF b-1), Osteoblastların kemotaksisini stimule eder, endotelyal hücre ve fibroblast apoptozisini fibroblastların miyoblastlara dönüşümünü uyarır. Damarsal Endotelyal Büyüme Faktörü (VEGF) anjiogenezisi arttırır .
Trombosit kaynaklı büyüme faktörü (PDGF), mezen şimal progenitör hücrelerin proliferasyonunu stimule eder, nötrofil ve monositlerin kemotaksisini arttırır.
 Epidermal Büyüme Faktörü (EGF), epitelyal hücrelerin proliferasyonundan sorumludur, İnsülin Benzeri Büyüme Faktörü1 (IGF-1), osteoblast ve kemik matriksi sentezini stimule eder. Hyeon ve ark.  2007 yılında yaptıkları bir hayvan çalışmasında, sinüs lifting operasyonlarında otojen greft ile otojen greft+TZF uygulamasını karşılaştırmışlardır. Hayvanlar sakrifiye edildikten sonra yapılan histolojik incelemede test grubunda (otojen greft+TZF) kemik miktarı kontrol grubuna göre fazla bulunmuştur
    Sebebi, TZF’nin otojen greftte bulunan protein yapıyı aktive etmesi ve ortama çağırdığı osteoblastların yapışma eğilimi olarak gösterilmiştir Choukroun ve ark.  yaptıkları benzeri bir insan çalışmasında TZF ile karıştırılan greftin tek başına greft uygulamasına göre daha çabuk yeni kemik oluşturduğunu belirtmişlerdir. TZF’nin yumuşak doku iyileşmesindeki rolünün. TZP ile benzer olduğu düşünülmektedir. Yapılan bir çalışmada standart KKF ve KKF/TZF’nin karşılaştırmasında fark görülmemiştir Throat ve ark.  2011 yılında yayınlanan bir çalışmalarında periodontal kemik içi defektlerin tedavisinde konvansiyonel flap ve flap/TZF’yi karşılaştırmışlardır Birinci yıl sonunda alınan klinik ve radyografik sonuçlar karşılaştırıldığında TZF kullanımının iyileşmeyi hızlandırdığı saptanmıştır
 
TZF’nin elde edilişi
 
    TZF, hastadan alınan venöz kanın 3.000 devir/dakikada, 15  dakika santrifüj edilmesiyle elde edilir .Oldukça basit olan bu sistemin başarısı hastadan kan elde edildikten sonra hızlı bir şekilde santrifuj edilmesinden geçer.  Vakumlu tüplere alınan venöz kan ilk birkaç dakika içerisinde santrifüj edilmeye başlanmalıdır. Santrifüjün ilk dakikalarında trombositler mekanik olarak  kapalı sistem içerisinde duvarlara caprtırılarak Sitoplazmaları parçalanarak içerisindeki faktörler ve içerikleri serbest kalır. Elde edilen kana antikoagülan eklenmediği için doğal olarak polimerize olma eğilimindedir. TZF herhangi bir antikoagülan ya da sentetik madde eklenmeden elde edilerek TZP’nin aldığı eleştirileri   ekarte etmektedir Satrifüj edilen tüplerden steril presel yardımıyla çıkartılan TZF’nin kırmızı kan hücresine yakın tabakası el aleti yardımıyla sıyrılır. Elde edilen TZF’nin serumu gaz tampona emdirilerek direnci yüksek membran formu elde edilir Membran, kullanılacağı alana göre makasla kesilerek istenildiği gibi şekillendirilebilir Gerek duyulursa, birden fazla membran üst üste konarak uygulanabilir ya da küçük parçalar halinde kesilerek greft formunda kullanılır. Hızlandırma ve rejenerasyon sağlama amaçlı kullanılmaktadır .
   Trombosit konsantrasyonları içerikleri ve elde ediliş yöntemlerine göre
1-Trombositten Zengin Plazma(TZP)
2-Trombositten Zengin Fibrin (TZF) olarak iki sınıfa ayrılır.
 TZP:TROMBOSİTTEN ZENGİN PLAZMA
 Kandan elde edilen ilk ürün olan TZP,(PRP) yüksek konsantrasyonlarda trombositler ve büyüme faktörleri içeren otojen kan pıhtısıdır
Trombin ve CaCl2 eklendiğinde jel formunda kullanılabilir.
Tıpta, diş hekimliğinde ve veterinerlikte yaygın kullanım alanlarına sahiptir Del Fabbro ve ark 2011 yılında yayınladıkları sistematik  çalışmasında TZP’nin periodontal kemik içi defektlerin, furkasyon defektlerinin ve dişeti çekilmelerinin tedavisine olası etkisini değerlendirmişlerdir .
Sonuç:
  TZP’nin, kemik içi ve furkasyon defektlerinde greft materyaliyle kombine kullanımında iyileşmeye katkıda bulunabileceğini, fakat yönlendirilmiş doku rejenerasyonu işlemlerinde ve dişeti çekilmelerinin tedavisinde iyileşmeye ilave katkılarının olmadığını saptanmıştır
 
TZF:TROMBOSİTTEN ZENGİN FİBRİN
   Trombosit konsantrasyonlarının ikincisi olan trombositlerin ve sitokinlerin fibrin ağı içerisinde  yoğunlaştırılmasıyla elde edilir
   TZP’den farklı olarak, herhangi bir antikoagülan ya da sentetik madde eklenmeden elde edilişi, üretim süresinin kısa, maliyetinin düşük olması tercih. TZF’nin edilme sebebi olmuştur . Trombosit sitokinleri aktivitesi TZF elde etmede anahtar rol oynadığı için oluşum basamaklarını iyi tanımlamak gerekir. Kan, plazma ve hücrelerden oluşmaktadır. Plazma; protein, şeker, yağ, vitamin, hormon ihtiva eder. Kan hücreleri ise eritrosit, lökosit ve trombositlerdir Trombositler kemik iliğindeki megakaryositlerden
oluşur. Bir trombositin kan dolaşımındaki ömrü 8-10 gündür. Renksiz, çekirdeksiz disk şeklindedirler ve sitoplazmalarında fibrinojen, büyüme faktörleri gibi birçok granül ihtiva ederler. Sağlıklı bir bireyde kanda 150.000-450.000/mm3 bulunurlar Biyolojik yara iyileşmesi basamaklarında damarlardaki kanama sonucu trombositlerden tromboplastin maddesi açığa çıkar. Tromboplastin aktif hale geçerek karaciğerde üretilen ve ön maddesi K vitamini olan protrombini kalsiyum iyonlarının da yardımıyla trombine çevirir. Trombin kan sitoplazmasında bulunan fibrinojeni fibrin ağına dönüştürür ve bölgede ilk basamak tıkaç oluşur.
  Fibrin ağı dolaşımdan gelen kök hücreleri yakalar ve yara bölgesinde vaskülarizasyonu aktive eder .Fibrin matriksin anjiogenezisi doğrudan aktive ettiği saptanmıştır. Trombositler pıhtıyı şekillendirmenin yanı sıra yara iyileşmesini başlatan büyüme faktörlerini ve sitokinleri de ihtiva eder
 Trombositlerin a-granüllerinde TGFb-1, PDGF, EGF, IGF-1, VEGF BMP gibi büyüme faktörleri vardır .ve iyileşme basamaklarında önemli rol oynamaktadırlar. TZF de tüm bu büyüme faktörleri konsantrasyonları arttırılmış olarak yara bölgesine yerleştirilir
  Sonuç:, trombosit konsantrasyonunun ve fibrin ağı sayısını arttırmayı hedeflediğini söylenebilir 
 
TZF’nin diş hekimliğinde kullanım alanları:
 
1. Periodontal defektlerin tedavisi
2. Sinus lifting operasyonları
3. Soket augmentasyonu
4. Kret augmentasyonu
5. Dişeti çekilmesi tedavisi
6. Açık yara yüzeylerinin örtülmesi
7. Furkasyon defekti tedavisi
    Sonuç olarak, TZF’nin rejenerasyonu hızlandıran mevcut içeriği, otojen ve kolay temin edilebilirliği ucuz ve güvenilir olması tercih edilme sebebidir Rejeneratif   kök hücre  tedavilerinde alınan sonuçlar yapılacak daha kapsamlı çalışmalarla desteklendiği takdirde kullanım alanlarının daha da artacağı düşünülmektedir.
   Saygılarımla;

  Dr  .Suhan SUNGUR
 
 
                                                                           
 
  

Bu makale 7 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dr. Dt. Suhan Sungur

Dr. Dt. Suhan Sungur
Dr. Dt. Suhan Sungur
İstanbul - Diş Hekimi
Facebook Twitter Instagram Youtube