İdrar kaçırma nedir ve tedavisi

İdrar kaçırma nedir ve tedavisi

İdrar kaçırma kişinin kontrolü dışında oluşan, sosyal ve/veya hijyenik problem yaratan idrarı tutatmama durumudur. Ülkemizde idrar kaçırma ameliyatı sıklığını araştıran çalışmalar menopozdaki kadınların %40-69’nun, doğurganlık çağındaki kadınların 20-46’sının değişik derecelerde idrar kaçırdığını ortaya koymaktadır. Bu kadınların beşte dördü, kadınlarda idrar kaçırma yaşlanma ve doğumun doğal bir sonucu olarak görmektedir. Kaba bir hesapla ülkemizde 3.5-4 milyon kadın bu durumdan müzdarip olmasına karşın bunların beşte biri tedavi için hekime başvurmaktadır.

İdrar kaçırma % 10’u kaçırma nedeniyle ped kullanmakta, aktivasyonlarını sınırlamakta ve bu durumdan yaşam kaliteleri olumsuz etkilenmektedir. Sıklığını araştırdığımız bir çalışmamızda ciddi biçimde idrar kaçıran ve tedavi gerektiren kadınların dörtte üçüne gittikleri hekimler idrar kaçırmayla ilişkili soru sorulmamaktadır. (Demirci ve ark. İstanbul Jinekol Obstet Derg. 1999)

İdrar Kaçırma

Kadınları nasıl etkiliyor ? :  Kadın sürekli ped veya bez kullanmakta, kaçırma ve koku nedeniyle sosyal ilişkilerde bulunamamakta ve kendini evi ile sınırlamaktadır. Bu durum bazen ciddi psikolojik sorunlara yol açmaktadır.

İdrar kaçırma nedenleri nelerdir?
İdrar kaçırma ameliyatı, en önemli nedeni pelvis tabanının ve idrar torbasının destek dokusunun zayıflamasına bağlı olarak oluşan idrar kaçırmadır.

Stres tipi idrar kaçırma

Belirttiğimiz bu tip idrar kaçırmada, hasta öksürüp aksırdığı, zorlandığı zaman istem dışı idrar kaçırmaktadır.

Bu durum genellikle çok sayıda doğum yapma, iri bebek doğurma, evde kendi kendine doğum yapma, zor doğum yapma, müdahaleli doğum yapma ya da eğitimli olmayan kişiler tarafından doğurtulma ile ilişkilidir.

İdrar Kaçırma

Ayrıca ağır işlerde çalışma, ileri yaş, menopoz, uzun süren kabızlık, şişmanlık, astım, bronşit gibi akciğer hastalıklarına bağlı olarak da görülebilir. Ülkemizde doğum sayısının fazla olması nedeniyle istem dışı idrar kaçırmanın büyük bölümünü stres tipi idrar kaçırma oluşturmaktadır ve sıklıkla doğurganlık çağındaki genç kadınlarda rastlanmaktadır.

En sık görülen ikinci neden ise Sıkışma idrar kaçırma, diye adlandırdığımız idrar torbası idrarla dolarken nedeni bilinmeyen bir şekilde idrar torbası kasının kasılmasına bağlı olarak oluşan istem dışı idrar kaçırmadır. Buna aşırı aktif mesane sendromu da denmektedir.

Bu tip idrar kaçırma, sıklıkla suyla ilgili işlerde ani idrar yapma hissinin oluşması ve tuvalete yetişememe tarzındadır. Bazı hastalarda birinci ve ikinci neden birlikte görülür. Bu tip idrar kaçırmaya mikst (karma) denir.

Hasta ürojinekoloji yada kadın ürolojisi ile ilgili özel eğitim almış bir hekim tarafından değerlendirilmelidir. Muayene sırasında pelvis taban ve vajina desteği araştırılmaktadır.

Ayrıca poliklinikte yapılabilen basit klinik testlerden de yararlanır. Bunlar hastanın günlük idrar alışkanlıklarını yazdığı 3 günlük idrar günlüğü ve  ne kadar idrar kaçırdığının saptandığı ped testdir.

İdrar kaçırma ameliyatı eğer hastanın idrar kaçırması komplike, birlikte ciddi pelvik organ sarkması varsa ya da ameliyat geçirmişse bu hastalarda ürodinami dediğimiz idrar torbası fonksiyonlarının araştırıldığı testler yapılmalıdır.

İdrar Kaçırması Tedavisi nelerdir ve nasıl seçilmektedir?

İdrar Kaçırma Ameliyatı

olan hastanın tedavi seçimi şikayetlerinin ağırlığına ve muayene bulgularının değerlendirilmesine bağlı olarak yapılmaktadır.Hastanın şikayetleri hafifse ya da sıkışma tarzında ameliyat dışı yöntemler ile tedavi edilir ve hastalığın ilerlemesi durdurulabilir.

İdrar kaçırma ameliyatı, ameliyat dışı yöntemler ilaç, davranış tedavisi, fizik tedavi, peserler, Kegel egzersizleri, botoks ve manyetik sandelyedir.

Bu tedavilerden manyetik sandalye son yıllarda öne çıkmıştır. Avantajı hastanın giysileriyle manyetik alan oluşturan bir koltuğa oturmasıdır. Bu manyetik alan idrar torbası, kalın barsağın son kısmı, pelvis tabanını çalıştırarak etkili olmaktadır.

İdrar kaçırma Ameliyatı

Bu yöntem yalnız idrar kaçırmada değil genişlemiş vajina, gaz, gayta kaçırma, orgazm bozukluklarında da etkilidir. Ayrıca gece kaçırmaları ve prostat ameliyatı sonrası kaçırmalarda kullanılmaktadır.
Hastanın şikayetleri ciddi ve yaşam kalitesini olumsuz etkiliyorsa, stres tip kaçırması ya da karma idrar kaçırması varsa tedavi seçeneği ameliyattır. Ameliyat düşünülen hastanın çok iyi değerlendirilmesi gerekir. Unutmayalım idrar kaçırma ki en etkili ameliyat ilk ameliyattır ve ameliyat sayısı arttıkça başarı oranı düşmektedir.

Maalesef, hastalarımızın bir kısmını geçirilmiş başarısız ameliyat olan hastalar oluşturmaktadır. Son 20 yıldır idrar kaçırma ameliyatlarında adeta bir devrim olmuş ve uzun dönem başarı oranı % 90’ın üzerinde olan yeni ameliyat tipleri geliştirilmiştir.

İdrar Kaçırma Ameliyatı

Bu ameliyatlar lokal anestezi ile 1-2 santimetrelik çok küçük kesilerle 15-20 dakikada yapılmakta ve hasta hastanede kalmamaktadır.

İdrar kaçırma ameliyatı, bu ameliyatlarda idrar torbasından idrarın dışarı akmasını sağlayan üretra dediğimiz boru şeklindeki organın altına ameliyat ipliklerinden örülmüş 1 santimetre genişliğinde yapay bir bant yerleştirilir(Şekil 1). İstirahat halinde üretra gevşek bırakılan bant üzerine binmemektedir.

Bu nedenle üretra fonksiyonları etkilenmez. Ikınma ve öksürme gibi pozisyonlarda üretra bant üzerine binmekte ve üretra katlandığı için hasta (Şekil 2). Bu bant yerleştirilerek normalde olan ama gevşeyen uretropelvik bağ yapay olarak yeniden oluşturulur.

Geçmişte kullandığımız ameliyatlar genel anestezi gerektirmekte, karında ya da vajinada geniş kesiler yapılmakta ve hasta bir kaç gün hastanede kalmaktaydı. İdrar kaçırma, ayrıca ameliyat sonrası idrar yapamama sorunuyla sık karşılaşılmaktaydı. Başarı oranları ise düşüktü.

İdrar Kaçırmadan Korunmak için ne yapılabilir?

Korunmak için gebelikte çok iyi bir takip yapılmalı ve normal doğumu zorlaştıran bir neden varsa hasta sezaryenle doğurtulmalıdır. Kabızlık, astım, bronşit gibi pelvis tabanı olumsuz etkileyen hastalıklar varsa tedavi edilmeli, sigara ve fazla kilodan uzak durulmalıdır.

Kendi kendilerine pelvis taban kaslarını çalıştırdıkları Kegel egzersizlerini normal yaşantılarında ve gebelikte yaşamın bir parçası haline getirmelidirler.

Bu makale 13 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Fuat Demirci

Prof. Dr. Fuat Demirci lise öğreniminin ardından İstanbul Tıp Fakültesi’ni 1983 yılında başarı ile tamamlayarak tıp doktoru olmuştur. 1986-1990 yılları arasında Zeynep Kamil Kadın Hastalıkları ve Çocuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kadın hastalıkları ve doğum ihtisasını yapmıştır. 1990 yılında "Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı" olmuştur. Mart 1990-Aralık 1997 tarihlerinde Zeynep Kamil Kadın Hastalıkları ve Çocuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde dönüşümlü olarak doğumhane, yüksek riskli gebelikler tanı ve takip ünitesi ve jinekolojik cerrahi ve jinekolojik onkolojik cerrahi ünitelerinde başasistan (uzman) olarak çalışmıştır. Aralık 1997’de İzzet Baysal Üniversitesi Düzce Tıp Fakültesi'nde yardımcı doçent olarak öğretim üyeliğine başlamıştır. Kasım 2000’de doçent, Mart 2006’da profesör olmuştur. İstanbul Üniversitesi İstanbu ...

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
Prof. Dr. Fuat Demirci
Prof. Dr. Fuat Demirci
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube