İçeceğimizi başkaları ile paylaşırsak hastalık kapar mıyız?

İçeceğimizi başkaları ile paylaşırsak hastalık kapar mıyız?

Gün içerisinde susuzluğumuzu gidermek için hepimiz yanımızda su vb. İçecek şişeleri taşıyoruz. Bu su şişeleri ve içecekriklerin ortak kullanımı birçok hastalığın bulaşmasına da sebep olabiliyor. Peki içeceğimizi başkaları ile paylaşmak sağlıklı mıdır, içeceğimizi paylaştığımızda herhangi bir hastalık ve olgu ile karşılaşır mıyız?

Bazı hastalık ve olgular için; EVET.

İçeceğimizi başka biri ile paylaştığımız zaman tükürükler birbirine karışır ve dolayısıyla tükürük içerisindeki bakteri ve virüslerde. Boğaz ağrısı, soğuk algınlığı ve kabakulak en yaygın görülen hastalık türleridir. Menenjit ve mononükleoz da nadir de olsa görülen diğer tehlikeli hastalık türlerdendir. Soğuk algınlığı, kabakulak, menenjit, uçuk ve mononükleoz ağızdan/ tükürükten bulaşan hastalıklar listesinin başında gelse de Hepatit B virüsünü de bir o kadar tehlikeli ve bulaşıcı hastalıklar listesinde sayabiliriz. Hepatit B hastalığı olan hatta portör (taşıyıcı) olan birisiyle çatal-kaşık paylaşmamamız, aynı evde yaşıyorsak havlu vb. kişisel bakım ürünlerini de  kesinlikle ortak kullanmamız gerekir. Bu hastalıktan korunmak için aşı yaptırılabilirsiniz. Ancak hastalığa bir şekilde yakalandıysanız gecikmeden tedaviye başlanmalı,  kontrollerinin düzenli yapılması ve hastalığın başkalarına bulaşmaması için gerekli önlemeler mutlaka alınmalıdır. En sık yapılan hatalardan bir diğeri de, annelerin bebeklerini çevredeki mikroplardan korumak için emzik vb. gereçleri önce kendisi ağzında temizleyerek ya da bazı besinleri önce kendisi çiğneyip sonra bebeğine vermesidir. Bunu kesinlikle yapmayın! Çocuğunuza kendi ağız floranızdaki dirençli bakterileri geçirerek daha büyük kötülük yapıyor olabilirsiniz, bebeğin ortamdaki basit mikropları alması daha tercih sebebidir ya da su veya hijyen sağlayıcı maddelerle yıkamak daha sağlıklıdır.

Bu makale 20 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dt. Onur Öztürk

2001 yılında İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olan Diş Hekimi Onur Öztürk, aynı üniversitede Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı’ndayüksek lisans programına başladı. 2004 yılında “Farklı İnley Materyallerinin Kenar Uyumu” başlıklı tezini vererek yüksek lisans eğitimini tamamlayan Öztürk, aynı yıl yine aynı fakültede “Kuron Köprü Protezleri Bilim Dalı”nda doktora programına başlamış ve uzun bir süre akademik çalışmalarına devam etmiştir. Bu süre boyunca CAD/CAM sistemleriyle ilgilenmiş, Cerec sistemlerini kullanarak dijital optik ölçü yöntemleriyle geleneksel yöntemlerin karşılaştırmaları ve iş akışları (Comparison of Accuracy of Digital Optical Impression Methods vs Conventional Procedures) üzerine çalışmalarına yoğunlaşmış ve eş zamanlı olarak Zürih Üniversitesi’nde kısa dönem eğitimlere devam etmiştir. Mezun o ...

Etiketler
Ağız hastalıkları
Dt. Onur Öztürk
Dt. Onur Öztürk
İstanbul - Diş Hekimi
Facebook Twitter Instagram Youtube