Gün içerisinde susuzluğumuzu gidermek için hepimiz yanımızda su vb. İçecek şişeleri taşıyoruz. Bu su şişeleri ve içecekriklerin ortak kullanımı birçok hastalığın bulaşmasına da sebep olabiliyor. Peki içeceğimizi başkaları ile paylaşmak sağlıklı mıdır, içeceğimizi paylaştığımızda herhangi bir hastalık ve olgu ile karşılaşır mıyız?
Bazı hastalık ve olgular için; EVET.
İçeceğimizi başka biri ile paylaştığımız zaman tükürükler birbirine karışır ve dolayısıyla tükürük içerisindeki bakteri ve virüslerde. Boğaz ağrısı, soğuk algınlığı ve kabakulak en yaygın görülen hastalık türleridir. Menenjit ve mononükleoz da nadir de olsa görülen diğer tehlikeli hastalık türlerdendir. Soğuk algınlığı, kabakulak, menenjit, uçuk ve mononükleoz ağızdan/ tükürükten bulaşan hastalıklar listesinin başında gelse de Hepatit B virüsünü de bir o kadar tehlikeli ve bulaşıcı hastalıklar listesinde sayabiliriz. Hepatit B hastalığı olan hatta portör (taşıyıcı) olan birisiyle çatal-kaşık paylaşmamamız, aynı evde yaşıyorsak havlu vb. kişisel bakım ürünlerini de kesinlikle ortak kullanmamız gerekir. Bu hastalıktan korunmak için aşı yaptırılabilirsiniz. Ancak hastalığa bir şekilde yakalandıysanız gecikmeden tedaviye başlanmalı, kontrollerinin düzenli yapılması ve hastalığın başkalarına bulaşmaması için gerekli önlemeler mutlaka alınmalıdır. En sık yapılan hatalardan bir diğeri de, annelerin bebeklerini çevredeki mikroplardan korumak için emzik vb. gereçleri önce kendisi ağzında temizleyerek ya da bazı besinleri önce kendisi çiğneyip sonra bebeğine vermesidir. Bunu kesinlikle yapmayın! Çocuğunuza kendi ağız floranızdaki dirençli bakterileri geçirerek daha büyük kötülük yapıyor olabilirsiniz, bebeğin ortamdaki basit mikropları alması daha tercih sebebidir ya da su veya hijyen sağlayıcı maddelerle yıkamak daha sağlıklıdır.