Horlama ve uyku apnesi kimlerde görülür?

Horlama ve uyku apnesi kimlerde görülür?

Obstrüktif uyku apnesi

Halk arasında aşırı horlama olarak bilinen obstrüktif uyku apnesi (OUA), uyku sırasında nefes alma işlevin bir süre için durması ve bu sırada vücudun solunum için normalden fazla çaba göstermesidir. Obstrüktif uyku apnesisorunu yaşayan kişilerde solunum yolunda hava akımının aksamasına hatta durmasına neden olan tıkanıklığın boğazda olduğu bilinmektedir.

Obstrüktif uyku apnesi kimlerde olabilir?

Hasta profili genellikle aşırı kilolu, orta yaşta ve horlayan erkeklerdir. Hastanın kendisi uyku sırasında oluşan duraksamaların pek farkında olmaz ve yanındaki yatan kişi fark eder.

Obstrüktif uyku apnesinin belirtileri nelerdir?

Sorunun belirtileri gündüz saatlerinde uyuklama, sabahları baş ağrısı, yüksek tansiyon sorunu, bazen kişilik değişiklikleri ve kimilerinde kalp ritminde değişiklik olarak sıralanabilir.

Obstrüktif uyku apnesi hastalık olarak sayılır mı?

Aslında ciddi bir hastalık durumudur. Trafik kazaların sebepleri arasında önemli bir oranında sürücülerde uyku apnesi bulunduğu tahmin edilmektedir. Bu profildeki hastalarda kalp yetmezliği, felç olasılığının da yüksek olduğu düşünülmektedir

Obstrüktif uyku apnesi nasıl teşhis edilir?

OUA teşhisi, bir uyku çalışması ile ortaya koyulur. Tedavi planı ise kişiye özel olarak, uyku çalışması sonuçları toplanarak ve muayene bulgularına göre düzenlenir.

Obstrüktif uyku apnesi nasıl tedavi edilir?

OUA teşhisi konulduktan sonra dört temel tedavi seçeneği vardır:

Uyku apnesini artıran faktörlerin (alkol, sakinleştirici ilaç kullanımı gibi) belirlenmesi ve önlenmesiyle birlikte kilo verme;

İlaç tedavisi;

CPAP ve BiPAP adı verilen, uyku sırasında ağız veya burun üzerine yerleştirilen cihazların kullanılması;

Cerrahi tedavi: Ağız içinde yumuşak damak ve küçük dilin fazla uzun ve sarkık olması boğaza doğru hava yolunu daraltır. Hava yoluna sarkması ile beraber her nefes alıp verişte için bir valv gibi horlamaya neden olur. Sorunu ortadan kaldırmak için ve etkisi uzun süreli olan, komplikasyon oranı düşük olan, modifiye uvulopalatofaringoplasti(MUPPP) ameliyatı yapılmaktadır. Bu yöntem bilinen klasik ameliyat ve uygulanan lazer cerrahisine göre çok daha efektif olup, damaktaki uzunluğun ve sarkıklığın giderilmesi için plastik cerrahi temel prensiplerinden yararlanılan bir ameliyattır.

Bu makale 15 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Prof. Dr. Murat Türegün

Prof. Dr. Murat TÜREGÜN, 1963 yılında Ankara'da doğmuştur. Lise öğrenimini TED Karabük Koleji'nde bitirdikten sonra, 1979 yılında İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde başladığı tıp eğitimini 1985 yılında GATA'da tamamlayarak tıp doktoru unvanı almıştır. İhtisasını ise 1988-1993 yılları arasında GATA Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı'nda yapmıştır. Cleveland Clinic Plastic Surgery Department'ta 1 yıl boyunca çalışmalar yapmış olan Prof. Dr. Murat TÜREGÜN, aynı süre zarfında Ankara Belis Estetik Cerrahi ve Lazer Merkezi'nde de görev yapmıştır. 1999 yılında Doçent, 2005 yılında ise Profesör unvanı almış olan Dr. TÜREGÜN, 2007 yılından beri yurtdışında da ameliyatlar yapmakla beraber, mesleki çalışmalarına İstanbul'da bulunan Marebelis Estetik'te devam etmektedir. Estetik Cerrahi, Mikrocerrahi, Maksillofasyal Cerrahi, Or ...

Etiketler
Obstrüktif uyku apnesi
Prof. Dr. Murat Türegün
Prof. Dr. Murat Türegün
İstanbul - Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube