Halitosis (ağız kokusu) sebepleri ve tedavileri

Halitosis (ağız kokusu)  sebepleri ve tedavileri

Hem psikolojik problemleri beraberinde getiren hem de sosyal bir incinme sebebi olan ağızdaki kötü kokuya ağız kokusu veya halitosis denir. Ağız kokusu, başlı başına bir hastalık olmaktan ziyade çok önemli hastalıkların bir işaretçisi olabilir. Ağız kokusunu patolojik ve fizyolojik olmak üzere iki kısma ayırmak mümkündür. 

Fizyolojik ağız kokusu: 

Sabah uyanıldığında sindirim kanalında biriken gazlar veya dil sırtında üreyen bakteriler ağız kokusuna sebep olabilmektedir. Dil sırtını fırçalamak ve sürekli olmamak şartıyla çinko içeren ağız gargaraları kullanmak, tükürük salınımını uyarıcı etkiye sahip sakızlar çiğnemek bu probleme bir çözüm oluşturabilmektedir. 
Beslenme sonrasında görülen, nefesteki kötü koku da fizyolojiktir. Örneğin sarımsak veya soğan yiyen bir insanın kanına geçen uçucu aromatik bileşikler, dışarı atılır. Kan gazlarının akciğerden atılımının sebep olduğu bu koku bir hastalık değildir ve herhangi bir tedavi gerektirmez. 

Patolojik Ağız Koksu (Gerçek halitosis):  

Patolojik halitosisi olan hastalar diş hekimine ağız kokusu şikayetiyle müracaat etmeyebilirler. Ağızlarındaki çirkin kokunun ya farkında değildirler, ya tolere etmektedirler veya kabullenmişlerdir. 

Sebepleri: 

 Sinüs ve akciğer kaynaklı enfeksiyonlarda,  
 Şeker hastalığı (aseton kokusu gibidir),  
 Böbrek yetmezliği (balık kokusu gibidir),  
 Karaciğer yetmezliği,  
 Metabolizma bozuklukları  
 Açlık, diyet, ağız kuruması, oruçlu olmak  

NE YAPMALI ?

Ağız Kaynaklı Ağız Kokusunun Tedavisi için; 

1- Dişlerinizi ve dişetlerinizi koruyun 
Diş çürükleri, diş eti iltihapları ağız kokusunun önemli nedenlerindendir. Diş ve diş eti hastalıkları önemli ölçüde kötü koku yapar. Bu sebeple diş sağlığı ve bakımına önem verilmelidir.  
 
2- Ağızda var olanprotez ve köprüleri kontrol ettirin 
Ağız içindeki eskimiş köprü ve diş protezleri zamanla gıda birikmesine yol açacağından kötü kokulara sebep olabilir. Bu durumlarda yenilenmesi gerekenleri değiştirilmeli, eksik olan dişlerin yerleri için gerekli tedavileri yaptırılmalıdır.  

3- Sakız çiğneyin 
Tükürük ağız kokusu ile savaşmanın en güçlü yoludur. Bu nedenle şeker gibi bazı hastalıklarda, pek çok ilacın yan etkisi olarak ortaya çıkan kuru ağızlar daima kötü kokuludur. Şekersiz sakız çiğnemek tükürük salgınızı artırarak ağız temizliğinize yardımcı olur. 

4- Tarçın kullanın 
Tarçın ağız içi bakterilerle mücadelede önemli bir silahtır. Bu sebeple tarçının içeceklerde ve yiyeceklerde bu amaçla kullanılmasını tavsiye edebiliyoruz. 

5- Daha fazla su için 
Su ağız içindeki bakterilerin minimumda tutulması için direk yardımcıdır. Ayrıca tükürük salgısını artırarak da yardımcı olur. 
 
6- Burnunuz tıkalı uyumayın 
Sinüzit gibi hava yolu rahatsızlıkları ve burun tıkanmasına neden olan diğer durumlar geceleri ağızdan nefes almamıza neden olur. Bu durum ağzı ve boğazı kurutarak bakterilerin üremesi için ideal bir ortam oluşturur. Bu durumda bir kulak burun boğaz doktorundan yardım almak en ideal çözümdür. 

7- Basit şeker tüketiminizi azaltın 
Beyaz un, beyaz şeker, glukoz/fruktoz şurubu ile tatlandırılmış tüm hazır gıdalar ağız içindeki bakteriler için inanılmaz bir hazinedir. Bu tür şekerleri çok kolay kullanarak hızla çoğalırlar. Basit şekerler  diş çürüklerine neden olur ve ağız sağlığını büyük bir süratle bozarlar 

8- Lokmaları iyi çiğneyin 
Bu sayede yiyeceklerle tükürük salgısı iyice karışır ve ağızda yemek parçası kalma olasılığı düşer. Daha çok çiğneme hareketi daha çok bakterinin yerinden koparak mideye gitmesine yardımcı olur.  

9- Diş ipi kullanın 
Diş ipi sayesinde fırçanın çıkaramadığı yerlerdeki bakteri ve yemek artıklarını sökebilirsiniz. Böylelikle de kokuya sebep olan bir etkeni daha ortadan kaldırabilirsiniz. 

10- Sigara  
Sigara içmek ağız kuruluğuna neden olduğundan ağız kokusuna sebep olur. Ayrıca diğer bir ağız kokusu nedeni olan diş eti hastalıklarına da zemin hazırlar. 

Bunların dışında sistemik durumdan kaynaklı ağız kokusu tedavisi için ise ilgili alanda uzman bir tıp hekimi ( Dahiliye, Kulak Burun Boğaz) ile konsülte çalışılmalıdır.

 

Bu makale 6 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dt. Ahmet Ünal

Dt. Ahmet ÜNAL, 11 Nisan 1959 tarihinde Osmaniye'de doğmuştur. 1978-1983 yılları arasında Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nde lisans eğitimini tamamlayarak Diş Hekimi unvanı almıştır. 1983 yılında ise Osmaniye Dentestetik Özel Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği'ni kurmuştur. 2008 yılında ise İstanbul Dentestetik özel Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği'ni kurmuş olan Dt. ÜNAL, halen mesleki çalışmalarına bu poliklinikte devam etmektedir. Adana Diş Hekimleri Odası Osmaniye Temsilciliği görevinde de bulunmuş olan Dt. Ahmet ÜNAL, Zihinsel Özürlü Çocuklar Eğitim ve Koruma Derneği kurucu üyesi ve Yönetim Kurulu Başkanlığına halen devam etmektedir. Mesleki derneklerin yanı sıra Osmaniye Musiki Derneği ve ODAK (Osmaniye Dağ ve Doğa Sporları Klübü) kurucu üyesi ve yönetim kurulu başkan yardımcısıdır. Ayrıca kendisi iyi derecede İngilizce ...

Etiketler
Halitozis
Dt. Ahmet Ünal
Dt. Ahmet Ünal
İstanbul - Diş Hekimi
Facebook Twitter Instagram Youtube