Hafta hafta gebelik takibi

Hafta hafta gebelik takibi

Gebelik takibi  ;  gebelik sürecinde bir doktorun gözetimi ve denetimi altında olmak demektir. Her ne kadar birazdan anlatılacak bazı standart testler var olsa da bu süreç her anne ve bebeğe özeldir,  kesin kurallarla standardize edilemeyecektir. Gebeliğin belli dönemlerinde birtakım testler veya ultrasonografilerinizin yapılmış olması sizi takipli gebelik sınıfına sokmaya yetmeyecektir. Bebekten elde edilen bilgiler, sizin bazı  test sonuçlarınız ne kadar önemliyse; doktorunuzun size bakış açısında  yaşam tarzınız, beslenmeniz, ruhsal durumunuz gibi faktörler de  aynı derecede öneme sahiptir. Bu yüzden takiplerde doktorunuzla her şeyi paylaşmaya çalışmalısınız, kafanızı karıştıran konuları danışmalısınız ki hem doktorunuz sizin düşüncelerinizi bilsin hem de sizin soru işaretleriniz silinsin.

Bu sebeplerle gebelik takiplerinin tek elden yapılması, bir sorunla karşılaştığınızda sizi ve bebeğinizi iyi tanıyan bir danışmana sahip olduğunuz anlamına gelir ki bu sizin güvende hissetmenizi sağlar.

GEBELİK TAKİBİNDE NELER YAPILIR?

4-9 HAFTA ARASI

Bu dönemde ultrasonografi ile bebeğin değerlendirilmesi önemlidir. İlk önce gebelik kesesi görüntülenmeye çalışılır çünkü bebeğin yerleşeceği yer gebeliğin seyri açısından oldukça önemlidir. Sonraki safhada kesenin büyümesi takip edilir, içerden canlılık işaretleri alınmaya başlanır ve sonra kalp atışları ile birlikte bebek görülmeye başlanır. Bu süreçte doktorunuzun  sizi  bir ya da iki hafta aralıklarla görmesi gerekebilir. Kalp atışlarının görülmesine kadar geçen süre erken gebelik kaybı ihtimalinin en yüksek olduğu dönemdir. Çünkü bu süreç  DOĞAL SELEKSİYON sürecidir, genetik alt yapısı yaşamla bağdaşmayan embrioların canlanmasına vücut izin vermez.

Gebeliğin ilk haftaları anne vücudunun genel bir değerlendirilmesi anlamında  düşünüldüğü için gebelikteki  en yoğun test dönemidir . Aşağıdaki testler gebeliğin başlangıcında bütün annelerden istenecektir. Bu test paneli annenin sağlık profiline bağlı olarak genişletilebilir . Bu dönemde yapılan tetkiklerin bazıları gebelik boyunca geçerli olacak; bazıları ise  gebelik sürecinde doktorunuz gerek gördükçe tekrarlanacaktır.

Kangrubu ve Rh antijeni

Hematokrit ve hemoglobin değerleri

İdrar tetkiki

Vagen kültürü

Smear

Lipid profili, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri gibi biokimyasal testler

Kan şekeri ve diabet taraması

Tiroid fonksiyon testleri

Hepatit B,C,HIV taramaları

TORCH grubu enfeksiyon taramaları

İlk haftalarda bu testler neticesinde edinilen bilgiler gebeliğin seyri boyunca anne vücudu hakkında  fikir sahibi olunmasına yardımcı olur ve anne bu doğrultuda yönlendirilir. Kan değerlerindeki anormallikler düzeltilip kontrol altında tutulur. İdrar yolu enfeksiyonları düşük ve erken doğum riskine yol açabileceği için yakın takip edilir. Vaginal enfeksiyonlar da benzer riskler taşıdığı için fark edildiğinde tedavi edilip anneye bilgi verilir.

Gebeliğin bu haftalarında doktorunuz size gerekli ise  ilaç takviyelerini başlayacak, yaşam tarzınızı ve beslenmenizi  gebeliğe göre adapte etmenizi isteyecek ve bu doğrultuda danışmanlık verilecektir.

Bu haftalarda birçok anne  halsizlik, yorgunluk, ağrılar, kanamalar, iştah açılması ya da kapanması, bulantı-kusma ya da mide barsak problemleri yaşayabilir. Bunların hangi düzeye kadar normal kabul edilebileceğini, hangi aşamadan sonra tedavi gerektireceğini  “sizin yaşadıklarınız üzerinden”  doktorunuzla konuşup bilgi almalısınız.

11-14 HAFTA ARASI

Gebeliğin ilk aylarına ait problemlerin çoğu bitmiş olup gebeliğin en rahat günleri başlamıştır. Artık bebeğin tutunup tutunmayacağı gibi sorunlar da düşünülmeyecektir.  Artık doktorunuz iyi beslenme, bol su içme,  günlük yaşamın düzenlenmesi gibi konularda  size sunduğu önerileri yerine getirmenizi  bekliyordur.

Bu dönem bebeğimizin bir anomaliye sahip olup olmadığının araştırılmaya başlandığı dönemdir ve yaklaşık 21. haftaya  kadar bu bakış açısı sürecektir.

Birinci trimester anomali taraması,   11-14 hafta arası ultrasonografi ve buradan alınan sonuçlarla kan tetkikleri birleştirilerek yorumlanan ikili tarama testini içerir. İkili tarama testinde bebeğin Down Sendromu ve trisomi 18 açısından riskleri değerlendirilir. Bu tarama tek başına yapılabileceği gibi, ilerde diğer testlerle birleştirilerek entegre hale de getirilebilir. Buna durumunuza göre doktorunuz karar verecektir.

Ense kalınlığı ölçümü olarak adlandırılan ultrasonografi muayenesi bebeğin boynunun arka kısmındaki cilt kalınlığının ölçümü anlamına gelir. Bu bölgedeki artışlar Down sendromu, trisomi 18 veya diğer bazı problemlere işaret edebileceği gibi bazen tamamen normal bebeklerde de karşımıza çıkabilmektedir. Bu dönemdeki ultrasonografide bebeğin burun kemiği de değerlendirilir.  Anne kanından örnek alınarak PAPP-A ve HCG seviyeleri ölçülür. Bütün bu değerler bir araya getirilip istatistiki olarak bebeğin riski belirlenir.

Tarama sonuçlarınızda bebeğinizle ilgili bir risk artışı çıkarsa :

Bu sadece bir risk artışıdır. Bebeğinizin sorunlu olduğu anlamına gelmez. Yalnızca daha ileri araştırmalara ihtiyacınız olduğunu gösterir. Böyle bir durumda yapılabilecek ileri testler aşağıda belirtilmiştir, hangisinin uygulanacağı kararını  doktorunuzla birlikte vermelisiniz:

*Amniosentez: Bu test için bebeği çevreleyen amnion sıvısından bir miktar alınır ve genetik araştırma yapılır. Amniosentez için uygun zaman 16-18 haftalar arasıdır.

*CVS(Chorion Villus Sampling): Bu test için plasentadan küçük bir biopsi alınır ve genetik analiz yapılır. CVS için uygun zaman 12-14. Haftalar arasıdır.

* NIFTY, HARMONY, MATERNA gibi anne kanından fetal hücre analizi yapılan testler

*İkinci basamak USG: Bir perinatoloji uzmanınca yapılmalıdır.

Bu testlerden doğruluk oranı en yüksek olanlar amniosentez ve CVS tir.Her iki testte de küçük ihtimal de olsa fetal kayıp riski vardır. Bu konularda doktorunuz sizi daha detaylı olarak bilgilendirecektir.

16-18 HAFTA ARASI

Bebeğinizin vücudu artık iyice şekillendiği için bu dönemdeki ultrasonografi taramaları oldukça önemlidir. Bu haftalarda Down sendromu ,trisomi 18 ve nöral tüp defekti  taramaları açısından yapılabilecek kan testleri vardır:

1.AFP:Büyümekte olan fetus tarafından üretilen bu madde amniotik sıvıda, fetal kanda ve küçük  bir miktarda anne kanında bulunur.

2.Estriol: Plasenta ve bebeğin karaciğeri tarafından üretilen bir hormondur.

3.HCG:Plasentanın ürettiği bir hormondur.

4.İnhibin A: Plasentanın ürettiği bir hormondur.

Yukarıdaki ilk üç maddeyi kullanarak yapılan test üçlü test, dördünü de kullanarak yapılan ise dörtlü  tarama testi olarak adlandırılır. Üçlü ya da dörtlü  tarama testlerini yaptırıp yaptırmama kararını doktorunuz verecektir.

18-22 HAFTA  ARASI

Bu dönem  bebeğinizin dış görünüş ve iç organları itibariyle detaylı olarak değerlendirilip sağlıklı olduğuna karar verildiği dönemdir. Bu dönem yapılan ileri düzey ultrasonografi gebeliğin ilerleyen aşamaları açısından yol gösterici olacaktır. Gene bu haftalarda yapılacak olan renkli doppler ultrasonografi değerlendirmesi de ileride yaşanabilecek bazı gebelik komplikasyonlarını öngörebileceği için oldukça kıymetli bir tetkiktir. Eğer doppler USG de patolojik bulgular saptanırsa doktorunuz sizi olası yüksek tansiyon, gelişme geriliği ya da bebeğin sıvısının azalması gibi konularda uyaracaktır.

Gebeliğin bu haftalarında anne de artık günlük  bebek hareketlerini hissetmeye başlayacağı için kendisini daha güvende hissedeceği  bir döneme girilmiştir.  

22-26 HAFTA ARASI

Gebeliğin bu döneminde kan basıncı ve glukoz düzeyleri sıkı takip edilmelidir. Gebelik tansiyonu bu haftalarda kendini gösterebilir. Gebelik diabeti de bu haftalarda tarama testi ile ortaya çıkarılabilir. Eğer aileden gelen bir risk artışınız varsa doktorunuz şeker yükleme testini zaten önceki haftalarda planlamış olacaktır. Yoksa ideal olarak “50 gr glukoz yükleme testi” gebeliğin 24-28. haftaları arasında yapılır. Diabetle ilgili diğer testlerden farklı olarak bu test için aç kalmanıza gerek yoktur  , kahvaltıdan 2 saat sonra yapılabilir yalnız o gün tatlı yememiş olmalısınız. Size bir miktar şekerli su içirilip 1 saat beklendikten sonra kan şekeri ölçümünüz yapılacaktır. Eğer 140 ve üzeri bir değer çıkarsa doktorunuz sizinle  100 gr OGTT adındaki biraz daha zahmetli olan yükleme testini konuşacaktır. 50 gr yükleme bir tarama testidir, yüksek çıkması diabet tanısı koydurmaz, sadece dikkat gerektirir.  Ancak 100 gr yükleme de yüksek ise gestasyonel diabet programına alınırsınız.

26-30 HAFTA ARASI

24. haftadan itibaren bebeğiniz birdenbire hızlı büyümeye başlayacaktır. Bu hızlı büyüme neticesinde idrar yollarına bası ortaya çıkıp idrar akımı yavaşlar ve bazı annelerde böbrekte genişlemeler olur. Böbrekte göllenmeler, idrar yolu enfeksiyonları, kum dökülmeleri ve hatta taş düşürme ataklarının en sık yaşandığı dönemdir.  Bu dönemde böbrekler ultrasonografi ile değerlendirilir. İdrar tahlili sık yapılır. Bu dönemde geçirilen ciddi bir idrar yolu enfeksiyonu erken doğumu tetikleyebileceği için doktorunuz sizi bol su içmeniz konusunda uyaracaktır.

Gebeliğin bu döneminde özellikle 24-30 hafta arası metabolizmada ciddi değişiklikler ortaya çıkar, iştahınız açılır ve ani kilo alımı olabilir. Bu yüzden un, tuz ve şeker alımınız da kısıtlanacaktır.

30-34 HAFTA ARASI

30. hafta gebelikte önemli bir dönüm noktasıdır. Bu haftadan itibaren sizden beklentiler artacaktır. Çok daha iyi beslenmeniz, bol su içmeniz, her fırsatta dinlenmeniz, yatarken sola meyilli yatmanız gibi çok sayıda öneriler sıralanacaktır. Bütün bunlar sizin ve bebeğinizin ideal koşullarda gebeliği devam ettirebilmeniz için gerekli bilgilerdir.

Giderek güçlenen ve hareketleri artan bebeğinizin hareketleri 30-32.haftalarda zirveye ulaşır. Bu dönem bebeğin yavaş yavaş doğum pozisyonun aldığı dönemdir. Bebeklerin büyük kısmı bu dönemde başını pelvise yerleştirmeye çalışır. Bunun oluşturduğu rahatsızlıklar ve rahimdeki doğuma hazırlık anlamına gelen braxton-hicks  kasılmaları bir araya gelir ve anneyi rahatsız eder. Bebeğin de  bu dönemde çok hareketli  olması bu rahatsızlığa katkıda bulunur. Yaşadıklarınızda normalin dışında bir şey olup olmadığına doktorunuzla birlikte karar verebilirsiniz.

34-38. HAFTA ARASI

Artık doğumu konuşma zamanı gelmiştir. Doğumun başladığını nasıl anlayacaksınız, doğum başladığında neler yapılacak ya da yapılmayacak, hangi durumlarda doktorunuzu aramalısınız gibi konular sizinle paylaşılacaktır.

Bebek artık iyice büyümüş ve güçlenmiş olduğu için çok ciddi baskılar yapar. Annede her geçen  gün yeni  ağrılar ve rahatsızlıklar ortaya çıkar. Bu dönemde bebek ve anne sık takip edilir, bu rahatsızlıkların  normal olup olmadığı değerlendirilir, erken doğuma karşı tedbirler alınır.

Bu haftalarda NST ve biofizik profil  değerlendirmeleri ile bebeğin sağlık durumu izlenir. Anneye de bebeğin hareketleri konusunda takip önerileri anlatılır.

Doğum şekline bu dönemde karar  verilir. Eğer bebek tek ise,  baş geliş  pozisyonunda ise ve doğuma engel teşkil edecek herhangi bir problem yoksa 36. Haftanın sonundan itibaren annenin pelvis yapısı ile bebek arasındaki uyum değerlendirilir ve doğum şekline  karar verilir.

38 HAFTA VE SONRASI

37. hafta itibariyle erken doğum sınırı doldurulmuş olup artık bebek her an gelebilir. Bu bekleyiş bazen 41-42.haftalara kadar uzayabilir. Bu dönemde bebeğin iyilik hali haftada  bir NST ve USG ile takip edilir. Doktorunuz bebeğin içerde rahat olduğunu düşündüğü sürece beklemekte sakınca yoktur.

Annenin doğum beklenen bu günlerde  en önemli görevi bebek hareketlerini takip etmektir.

Doğumu kolaylaştırmak için yapılan yürüyüşler en çok bu dönemde önem kazanır.

Gebeliğin son haftaları en heyecanlı  ama anne için en zor haftalardır. Endişeler giderek artar, geceleri uyuyamamanın verdiği yorgunluklar, kilo artışı ve bebeğin büyümüş olmasının getirdiği bedensel rahatsızlıklar eklenir, her geçen gün yeni ağrılar ortaya çıkar. Şikayetleriniz ne kadar artmışsa doğum o kadar yaklaşıyor demektir aslında korkmamalısınız  ama gene de doktorunuzun size anlattıkları dışında beklenmedik gelişmeler olursa kendiniz karar vermeye çalışmamalısınız, doktorunuz olağan dışı durumlarda onu haberdar etmenizi isteyecektir

Bu makale 7 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Doç. Dr. Müberra Namlı Kalem

Doç. Dr. Müberra Namlı Kalem , İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden 1993 yılında mezun olmuştur. Kadın Hastalıkları ve Doğum ihtisasını Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinde 1995-2000 yılları arasında tamamlamıştır. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı olarak çalışmakta iken eğitim süreci devam etmiş olup 2006 yılında WALS (World Association of Laparoscopic Surgeons) laparoskopi ve histeroskopi eğitimini tamamlamıştır. 2009-2010 yıllarında da Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı İnfertilite Merkezinde Tüp Bebek uzmanlığı eğitimini almıştır. Meslek yaşamı boyunca çok sayıda ulusal ve uluslararası dergilerde yazıları yayınlanmış, çok sayıda da ulusal ve uluslararası kongre ve toplantı katılımları ile sunumları olmuştur. 2018 yılında İngiltere’de infertilite konusunda dünyanın en gelişmiş m ...

Etiketler
Gebelik testleri
Doç. Dr. Müberra Namlı Kalem
Doç. Dr. Müberra Namlı Kalem
İstanbul - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube