Göğüs küçültme (redüksiyon mammoplasti)

Göğüs küçültme (redüksiyon mammoplasti)

Memelerin, kişinin gelişimi sırasında veya sonradan büyümesi (şişmanlık veya hamilelik) sadece estetik değil birtakım fiziksel problemlere de yol açmaktadır. Meme ağırlığına bağlı olarak vücudun öne doğru eğilmesi, sırt ve omurga ağrıları, kemik deformasyonları, meme altında gelişen pişik, mantar  veya yaralar, boya ve kiloya uygun giysi bulamama gibi problemler hastaları meme küçültme operasyonuna götürmektedir. 

Operasyon öncesi; hastanın göğüslerinde büyümenin devam edip etmediği, fiziksel muayene sonucu göğüslerde ele gelen kitlenin olup olmadığı, şayet fizik muayenede şüpheli bir bulgu varsa mutlaka görüntüleme yöntemlerinin (Ultrason, Mammografi vb.) çekilmesi, ek hormon testleri gibi yöntemlerle ek bir sorun araştırılmalıdır. Meme küçültme operasyonunda, cerrahi yöntemin tipine karar verilirken, hastanın ileride planladığı gebelik mutlaka gözönünde bulundurulmalıdır.

Operasyonda memenin bez dokusu, yağ dokusu, derisi ve meme başı alanı (istenirse) küçültülmektedir. Böylece daha küçük, dik ve daha sıkı bir meme elde edilmektedir. Meme küçültmede operasyon öncesi resimler alınır, bir planlama yapılır ve buna göre cerrahi plan meme üzerine çizilir. Operasyon tamamen bu plana dayalı olarak yapılmaktadır. Bu planlama sayesinde o kişiye en uygun ölçüde meme oluşturulmaktadır. Her vücut yapısına göre bir meme ölçüsü vardır. İri bir gövdede küçük bir meme hoş görünmeyecektir.

Meme küçültmede meme hacmine ve hastanın yaşına göre; sadece meme başı çevresindeki limitli bir operasyon izi, meme başından dik aşağıya uzanan bir iz (vertikal teknik) veya ters T şeklindeki bir iz şeklinde olabilir. Bu izler önce kırmızı pembe renkte olur, zaman içinde normal deri rengine döner. İzler ne şeklide olursa olsun meme başı altında sütyen içinde kalmaktadır.   Hastalarda sıklıkla meme başı çevresinden, meme altı çizgisine dik uzanan ve orada da kısa bir yatay bacağı olan iz tekniği (vertikal-kısa T tekniği) kullanılmaktadır.

Bu operasyon genel anestezi altında (hasta uyutularak) yapılmaktadır. Operasyon meme hacmine göre değişmekle birlikte yaklaşık 3-5 saat sürmektedir. Hastalar hastanede 1-2 gün kalmaktadır. Daha sonra ayaktan izlenmeye ve pansumanlara alınmaktadır. Memede bulunan ince direnler (içerideki kan toplanmalarını boşaltan boru) operasyon sonrası 1. veya 2. gün alınmaktadır. Her şey normal seyrederse yaklaşık 5-6 pansuman yeterli olmaktadır.   Operasyon sonrası günlerde özel taşıyıcı sütyenlerle pansumanlar kolaylaştırılır, şişlikler azaltılır. Memedeki morluklar 7-10 günde, şişlikler yaklaşık 6-8 haftada tamamen geçer. Memeler 5-6 ay içinde tamamen doğal bir görüntü alır. Operasyon sonrası 5-7. günde banyo yapılabilir, 8-10. gün  denize ve havuza girilebilir.

Ameliyat sonrası karşılabilecek sorunlar erken ve geç dönem sorunları olarak ikiye ayrılabilir. Erken dönemde kanama, enfeksiyon, yara iyileşmesinde problemler gibi sorunlar son derece nadirdir. Geç dönem sorunları ize veya şekle bağlı sorunları olarak karşınıza çıkabilir. İzlerde belirginlik, kızarıklık, kaşıntı erken dönemde bazı koyu tenli kişilerde sıkça rastlanabilir ve ilaç tedavisini gerektirebilir. Şekille ilgili sorunlar daha çok büyüklük ile ilgili sorunlardır. Bu nedenle ameliyat öncesi arzu edilen meme boyutu vucüdün diğer özellikleri de göz önüne alınarak net bir şekilde konuşulmalıdır. Bu operasyonu düşünen genç bir hasta, daha sonraki zamanlarda süt vermeyi düşünüyorsa, bunu cerraha söylemelidir. Operasyonlarımız genellikle merkezi pedikül tekniği denen ve meme başı-meme bezi ilişkisini bozmayan teknikle yapılmaktadır. Bu teknik süt kanallarını bozmayan tekniktir ve diğer sebepler dışında hasta büyük olasılıkla süt verebilecektir.

Bu makale 19 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Alpaslan Topçu

Etiketler
Göğüs küçültme
Op. Dr. Alpaslan Topçu
Op. Dr. Alpaslan Topçu
İstanbul - Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi
Facebook Twitter Instagram Youtube