Gebelikte fizyolojik değişiklikler

Gebelikte  fizyolojik  değişiklikler

Gebe olmayan hastalar ile doğum yapmış hastaların genital sistemleri arasında fark vardır. Gebeliğin ilk 6 haftasında rahmin (uterus) büyümesi hücrelerin çoğalması dediğimiz hiperplazi nedeni ile olur. Hücrelerin büyümesi yani hipertrofi ve kas liflerinin uzaması ilk trimester sonrası görülür.

GEBELİKTE FİZYOLOJİK DEĞİŞİKLİKLER GEBELİKTE KARNIM NASIL BÜYÜYECEK?

Gebeliğin sonlarına doğru 60 gramlık uterus yaklaşık 1000 gram olacaktır. Bu büyüme ile içindeki 10 mililitrelik hacim 4500 mililitreye ulaşır ki bu da bebeği ve eşini barındırır. Bu büyüme simetrik değildir ve armut şeklindeki başlangıç şeklini koruyarak büyüme gerçekleşir. Ancak 12. haftada yuvarlak şekil alır ve sağa dönük görünüm kazanır.  Bu döneme kadar kemik pelvis içinde korumalı iken 12. haftadan sonra dışardan hissedilmeye başlar ve yaklaşık normal bir portakal boyutuna ulaşır.  Dıştan travmalara açıktır. Bu dönemden sonra 20-22 haftaya kadar göbek hizasına kadar çıkar ve anne adayı bebek hareketlerini hissetmeye başlar. Yaklaşık 36. haftaya kadar tüm karnı dolduracak şekilde göğüs kafesine dayanır. Ancak daha sonra aşağıdaki yani doğum yolu için önde gelen kısım olarak adlandırılan bölüm kemik pelvis içine yerleşmeye başlayınca uterusun tepe noktası biraz aşağı iner ve karın biraz rahatlar. Bu dönemde artık doğum beklenilmeye başlanır.

VÜCUDUMDA GÖRÜNÜR NELER OLACAK?

Gebelerin büyük  çoğunluğunda deride renk değişikliği olur. Bu renk koyulaşması daha ziyade genital bölgelerde ve meme uçlarında olur. Bunun  nedeninin  derideki rengi veren hücrelerde, yani ‘melanositler’de, gebelik hormonlarının etkisi ile çoğalma ve üretim fazlalığı olduğu düşünülür. Bu pigmentasyon artışı göbekten yukarı ve aşağı doğru çizgilenme şeklinde de olur ve ‘linea nigra’ adını alır. Bu gebelik için oldukça tipiktir. Yaklaşık olarak gebelerin üçte ikisinde  gebelik maskesi de denilen alın, yanaklar ve burun kökünde de pigmentasyon artışına bağlı ‘kloazma’ ortaya çıkar. Bu renk değişiklikleri doğumdan sonra çoğunlukla gerilese de BAZEN ÇOK UZUN SÜRE DEVAM EDEBİLİR. Bu değişikliklerin güneşe maruz kalma ile daha da belirginleşme olasılığı yüzünden gebelerin güneşe çıkarken korumalı çıkmaları tavsiye olunur. Bunun yanında yine gebelikte artmış olan hormonların etkisi ile özellikle deride kan damarlarının genişlemesi ile oluşan kırmızı noktacıklar olabilir. Bunlar da güneşe maruz kalma ile büyüme gösterebilir. Buna benzer olarak avuç içlerinde de kızarıklıklar olabilir ve bunlar doğumdan sonra geriler. Cilt altında doku proteinlerinde artışa paralel olarak su tutulması olur ve bu derideki gerginliğin sebebidir.  Eğer su tutulması aşırı olursa ve protein su dengesi bozulursa bu şişkinlik ödeme dönüşür ve hem kozmetik olarak hem de konfor olarak rahatsız edici olur. Ama asıl önemlisi gebelik zehirlenmesinin ön belirtisi olabilir ve dikkat edilmelidir.  

BARSAK ALIŞKANLIĞIM DEĞİŞİYOR, NORMAL Mİ?

Gebelikte artan progesteron hormonu ince ve kalın bağırsaklarda hareket azalması ile sadece şişkinliğe neden olmayıp aynı zamanda bu hareketsizlik sonucu su geri emilimine neden olur ve bu da kabızlık ile sonuçlanabilir. Bu durum, mümkünse diyet regülasyonu ile giderilmelidir; çünkü gebeliğin ilerleyen dönemlerinde artan karın içi basınç ile veya direk bası ile basur ‘hemoroid’ oluşabilecek ve kabızlık ile birlikte oldukça konforsuz durumlar yaratabilecektir. Hemoroidlerin tıbbi tedavisi  de yapılabilir; bunun için geliştirilmiş, gebelikte güvenle kullanılabilecek fitiller mevcuttur. 
Erken gebelikte bulantı ve kusmanın yanında mide ekşimeleri olabilmektedir. Gebelikte mide asiditesi değişken olduğundan midenin epitelini örten salgı artmaktadır. Toplam etki iyileştirici olduğundan mide yanmalarının, bulantı ve kusmanın yarattığı kimyasal değişiklik ve mekanik etkilerin sonucu olduğu düşünülür. Bu durum sıklıkla (14. haftada) 2. trimester başında geçer. Ancak 3. dönemde mide içeriğinin geç boşalması ile birlikte göreceli büyümesi  karında sıkışma yaratarak midenin yer değiştirmesine neden olur ki bu da midenin yutak borusu girişi ile açılanmasında bozukluk yaratarak, zaten basıncı gebelik nedeni ile düşmüş alt yutak sfinkterinden geri kaçmalara, yani ‘reflü’ problemlerine neden olur. Bu da göğüs kafesi ark-sında yanma ‘pirosis’ ve mide yanması olarak karşımıza çıkar. Bu sıklıkla gebeliğin 3. tri-mesteri dediğimiz doğuma yakın son 12-14 haftasında olur.  

BACAKLARDA ŞİŞLİK

Büyüyen uterusun bacaklardan dönen venler üzerine yaptığı bası ve sistemik damar değişiklikleri bacaklarda ödem oluşturabilir. Bunun yanısıra sınırda venöz dolaşım bozukluğu olan hastalarda bu durumun belirginleşmesine bağlı olarak da bacaklar şişebilir. Bu durum sıklıkla akşam saatlerine doğru belirginleşir ama önemli olan bu ödemin ayakların uzatılıp yükseltilmesi ile geçiyor olmasıdır. Bazen sıkı çorap uygulanması gerekir. İdrar söktürücüler kesinlikle kullanılmamalıdır. Eğer bu ödem sabah yataktan kalkıldığında da var ise veya göz kapaklarında ve ellerde de oluyor ise gebelik zehirlenmesi de denilen ‘pre-eklampsi’ nin ön belirtisi olabilir.
Bunun dışında gebelikte hem genital bölgede hem de bacaklarda venöz göllenmeler yani varisler ortaya çıkabilir. Bunlar ağrı yapabilir,  daha büyük problemlere yol açabilir veya daha derindeki bir önemli problemin habercisi olabilirler. Bu nedenle derhal dikkate alınmalıdır. Bazen varis çorapları gerekir ancak cerrahi tedavi düşünülmemelidir. Genital bölgedekiler ise zor baskı altına alındığından hasta ile ortak bir program uygulanmalı ve çözüme gidilmelidir.

KRAMPLAR NEDEN OLUYOR?

Gebeliğin ikinci yarısından itibaren sıklaşan bacak krampları annede kalsiyum düşmesi ve bağlantılı olarak fosforun yükselmesi ile ilişkilidir. Bunun dışında hızlı nefes alıp verme, kanbondioksit düşmesi ve alkali kan pH ı da buna katkıda bulunur ve kramplar ortaya çıkar. Bunu annede kansızlık yani anemi tetiklemektedir. Bu durum özellikle yüksek eforlarda belirginleşir. Bunun dışında geceleri ve günün herhangi bir saatinde ortaya çıkan kramplar için fosfor ihtiva etmeyen kalsiyum tabletlerinin alınması ve eforlu aktivitelerden kaçınarak yorgunluğun azaltılması etkili olacaktır. Sıcak uygulamaları ve masaj yapılması krampların geçmesinde ek katkı sağlayabilir. Esas olarak aneminin düzeltilmesi büyük oranlarda sorunu azaltacaktır.

Bu makale 13 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Şerife Şeniz Yurtseven

Op. Dr. Şerife Şeniz Yurtseven, çalışmalarına Özel Termessos Hastanesi'nde devam etmektedir.

Yazarı sosyal medya'da takip edin
instagram
Op. Dr. Şerife Şeniz Yurtseven
Op. Dr. Şerife Şeniz Yurtseven
Antalya - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube