Gebelik ve reflü

Gebelik ve reflü

 HAMİLELİKTE REFLÜ

Bir kadın için en paylaşılamaz süreçtir hamilelik. Her ne kadar anne ve babanın bunu paylaştıklarını söylesek de aslında kadın her türlü sorumluluk ve yükün altında tek başınadır. Daha hamile kalmayı planladığı ilk süreçten itibaren fedakârlıklar başlar. Sevdiği yararlı ya da zararlı birçok alışkanlığına veda eder. Hamileliğin ilk günlerinden itibaren midede başlayan ekşime, bulantı, kusma isteği ya da bunun sadece istekte kalmaması ve şiddetli kusmalara dönmesi “benim hayalini kurduğum hamilelik böyle birşey değildi ki” isyanını başlatabilir. Ama biliriz ki eski Türk filmlerinden itibaren bir kadının gebeliğinin ilk ipucu onu lavaboya koşturan bulantılarıdır. Bulantılar ilk üç ayın sonunda çoklukla yok olsa da reflü dediğimiz, yiyeceklerin yemek borusuna geri dönüşü ve yanma duygusu ile kabızlık anne adayımızı hamileliğin sonuna kadar mutsuz edebilir.

Mümkün mertebe ilk üç ayda hiç ilaç alınmamalı ve diyet ve sosyal hayatı düzenleme kuralları ile idare edilmeli. Bu sürenin sonrasında mutlaka gerekli ise ya emilimi çok az olduğu için “sucralfate” (günde üç kez 1 gram ) ya da alüminyum içeren anti-asitler kullanılmalı (yemeklerden sonra ve gece yatarken). Magnezyum içeren anti-asitlerden ise kaçınılmalı. Bunlar yeterli olmuyorsa başka mekanizmalarla bir asit baskılayıcısı olan Ranitidin kullanılabilir (akşam yemeğinden sonra 150 miligram). Ranitidin’in bebeğe ilk üç ayda bile zararlı olmadığı gösterilmiş olmakla beraber bu ilaç önerilecekse gene de anneden yazılı izin almak gerekmektedir. Halen istenen etkinin yaratılamadığı ve reflü şikayetlerinin aşırı olduğu hamilelerde ise zamanımızın en etkili reflü ilaçları olan proton pompası baskılayıcılarına başvurmak için maalesef iki kere düşünmek gerekmektedir. Yani bu ilaçların hamilelikte kullanılması ile ilgili elimizde çok fazla data yoktur ve ancak ve ancak diğer tüm önlem ve ilaçların yetersiz kaldığı ve reflünün komplikasyonlarının söz konusu olduğu durumlarda (ki bunun endoskopik teyidi bile gerekebilir) çok nadiren kullanılabilirler. Bu mecburi durumda kullanılabilecek en güvenli ajan ise lansoprazol dür.

• Uyurken başınızın altına omuzlarınızı da alacak şekilde yastık koyun. Bu yöntem yer çekiminin de etkisiyle mide asidinin geri kaçmasını engelleyecektir. 
   • Gevşek ve rahat kıyafetler giyin. Belinizi sıkan giyeceklerden uzak durun. 
   • Yere eğilirken belinizi değil dizlerinizi bükerek eğilin. Bu sayede mide içindeki basıncın artışını önlemiş olursunuz. 
   • Daima dik durarak oturun, asla kambur durmayın. 
   • Gebelik sırasında doktorunuzun size önerdiğinden daha fazla kilo almamaya özen gösterin. Aşırı kilo alımı, obezite mide basıncını arttırarak yiyeceklerin özofagusa geri gitmesine neden olur. 
   • Sigara içmeyin. 
   • Göğüsteki bu yanma hissini azaltmaya yarayan bir takım ilaçlar piyasada mevcuttur. Ancak gebelik sırasında bunları kullanmadan önce mutlaka doktorunuza danışmalısınız

Bu makale 16 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Op. Dr. Tevfik Uğur Sipahi

Op. Dr. Tevfik Uğur Sipahi, 12.06.1957 tarihinde Hatay'ın Dörtyol ilçesinde dünyaya geldi. Tıp eğitimini 1974 ile 1981 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde tamamlayan Dr. Sipahi,  Kadın Hastalıkları ve Doğum alanındaki ihtisasını ise 1984 ile 1989 yılları arasında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD'da tamamladı ve uzman doktor unvanını aldı. Çalışma hayatına 1981 yılında Niğde Merkez Hüyük Sağlık Ocağı Hekimi olarak başlayan Dr. Sipahi, 1982 yılından 1984 yılına kadar ise Ankara Gülveren Sağlık Grubu Başkan Vekili, Sağlık Ocağı Başhekimi, Sağlık Bakanlığı Hacettepe Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Enstitüsü Eğitim Koordinatörü ve Sağlık Bakanlığı Zorunlu Hizmet Adaptasyon Kursu yöneticisi olarak görev aldı. İhtisası süresince (1984 –1989) Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi ...

Etiketler
Reflü tanısı
Op. Dr. Tevfik Uğur Sipahi
Op. Dr. Tevfik Uğur Sipahi
Ankara - Kadın Hastalıkları ve Doğum
Facebook Twitter Instagram Youtube