Sağlıklı bir çiftin bir ay için gebelik oranı yaklaşık %20-25; bu oran bir yıl için %80 e ulaşır. Yani korunmayı bırakır bırakmaz gebeliğin elde edilememesi endişe verici bir durum değildir ve hemen araştırılmasına gerek yok. Burada anahtar kelime ‘’Sağlıklı’’dır ve dikkat edilecek birkaç nokta var. Çiftin veya kadının yaşı ileri ise, adet düzensizliği yaşanıyorsa, kadında ağrılı adet, ağrılı cinsel ilişki veya sürekli kasık ağrıları, akıntı gibi üreme organlarının hastalıklarına işaret edebilecek şikayetleri varsa doktora beklemeden başvurulmalıdır. Korunmayı bırakmadan önce yapılan muayene ve ultrason ile kadının genel sağlığı değerlendirilir, prekonsepsiyonel dediğimiz gebelik öncesi danışma verilir ve gebelik öncesi önerilen tetkikler yapılır. Sağlıklı olduğu düşünülen çifte 1 yıl kendiliğinden gebe kalması beklemesi önerilebilir. 1 yılda, korunmadan ve düzenli ilişkiye rağmen gebe kalamayanlara ise infertilite tanısı konularak araştırma önerilir. Kadın ve erkek de muayene edilip değerlendirilmelidir. Kadında yumurtalığın gebelik için potansiyelini (yumurtalık rezervini)değerlendirilmesi için adetin ilk günlerinde FSH, LH, Estradiol hormonlarına bakılr, ultrason ile yumurtalık değerlendirilerek antral folikül denen olgunlaşmamış ve daha sonra yumurta oluşturabilecek hücre sayısı değerlendirilir. Genel olarak yumurtalığın gebelik potansiyelini gösteren antimülleriyen hormon düzeyi de bakılabilir. Gebeliğin meydana gelmesini engelleyebilen veya sağlıklı gebeliğin devamı için tehtid oluşturan hastalıkları gösteren tiroid hormonları ve prolaktin hormonu düzeylerine de bakılr. Rahim yapısının düzenli ve tüplerin de sağlıklı ve açık olması da önemlidir ve bunlar histerosalpingografi denilen özel rahim filmi ile değerlendirilir. Rahim ve tüplerde yapı bozukluğu düşünülürse histeroskopi ve laparoskopi denilen hem tanı hem tedavi olanağı sağlayan cerrahi işlemler önerilebilir.
Erkekte ise üroloji uzmanı tarafından yapılan muayene dışında sperm sayısı, hareketliliği ve yapısını değerlendiren spermiyogram testi yapılır. Tüm bu araştırmalardan sonra infertil çiftlerin bir kısmında bilinen herhangi bir bozukluk saptanamaz ve buna açıklanamayan infertilite denir. Tüm infertil çiftlere uygun yardımcı üreme yöntemleri önerilir.