İnatçı adale ağrıları, yorgunluk ve vücutta bazı hassas ağrılı noktalarla karakterize bir hastalıktır.
Ağrılar günden güne saatten saate değişebilir ve çok farklı şiddetlerde seyredebilir. FM eklemlerde hareket kısıtlılığına yol açan bir hastalık değildir. Fakat hastanın yaşam kalitesini ciddi derecede bozan kronik bir hastalıktır.
Fibromiyalji günümüzde çok sık rastlanan bir hastalıktır. Hastalıkla ilgili yeni bir gelişmenin olması, tedaviye yeni seçeneklerin eklenmesi, bu sorunu yaşayan insanların ve onları tedavi etmeye çalışan hekimlerin önemli bir beklentisi durumundadır. Bu konuda dünyada çok sayıda çalışma yapılıyor. Fibromiyalji hastalığında bizim de çalışmalarımız var. Hastalığın tanı ve tedavi yöntemlerinde hem onlara benzer hem de farklı uygulamalarımız söz konusu olmaktadır...
Kimlerde Görülür ?
ABD’ de ayaktan başvuran dahiliye hastalarının % 5.7’ de romatizma polikliniklerinde ise % 10’ dan fazla kişide bu hastalığa rastlanmaktadır. FM, Amerika’ da romatizmal hastalıklar içerisinde osteoartroz ve romatoid artritden sonra en sık görülen 3 hastalıktır.
Fibromiyalji, en çok doğurganlık çağındaki veya çalışma hayatındaki kadınlarda görülmesine rağmen çocuktan yaşlıya hatta erkeklerde bile bu hastalık görülebilir. 10 kadına karşılık 1 erkek yakalanır. Etnik yatkınlığı yoktur. Amerika’ daki bu orandan esinlenerek genel nüfusun % 2’ sinde bir başka deyişle Türkiye’ de 1.3 milyon insanda bu hastalık olduğunu söyleyebiliriz.
Fibromiyalji hassas, mükemmeliyetçi kişilerin hastalığıdır. Bu nedenle biz FM'si olan kadınlar için "SÜPER KADIN" benzetmesi yapsak yanlış olmaz. Bu hastaların çevresindeki insanlardan birçok beklentisi vardır. Herşey zamanında ve doğru düzgün yapılmalıdır. Bu kişiler bir o kadar da vericidir. Yakın çevresi de onlardan daimi olarak bazı beklentiler içersindedir.
Fakat bu beklentileri karşılayacak güçleri ve sabırları ise son zamanlarda artık yoktur. Herkesten fazla yorulur, üzülür. Terlenmeyecek bir yerde aşırı terler, üşür, konsantrasyonu kaybolur hatta ağlar. İş verimleri kısa zamanda çok düşer. Hergün kendisini kemiren evhamlar, doktorların tanımlayamadığı inatçı ağrılar ve müthiş yorgunluğuna rağmen kendisini anlamayan yakın çevresi onu deli eder.
Bu yüzden çok sık iş değiştirirler, boşanmalara sık rastlanır. Komşularla bile arası bozulur. O bu hastalığın pençesinde yanıp yıkılırken etrafında takıp takmış biraz da neşesi, kahkahası bol olan birine tahammülü doğrusu hiç kalmamıştır.