Ekmek yemeyen ''glikoz'' bağımlısı oluyor

Ekmek yemeyen ''glikoz'' bağımlısı oluyor

 Özellikle son 3-4 yıldır diyet poliklinikliğine başvuran birçok hastadan duyduğum cümle: ‘’hocam ben ekmeği pilavı hayatımdan tamamen çıkardım ama yine de kilo veremiyorum’’ Üstelik bu cümleyi duyduğum hastaların hemen hepsi obez veya obeziteye bağlı tip2 diyabet başlangıcıyla geliyorlar. Bu hastaları dinlediğimde doğru düzgün yemek yemiyorlar… yani tipik öğün atlamalar ‘’salata/sebze, ayran diyeti’’ tarzı besleniyorlar. Yani ordan burdan duyduklarıyla diyet yapıyorlar.  Buraya kadar baktığınız da ‘’ama nasıl olur bu hastaların kilo vermeleri gerekiyor’’ diyebilirsiniz. Devam edeyim:

 Ekmek/pilav/makarna yemeyen hastaların çoğunluğu  ‘’şekerim düşüyor’’ bahanesiyle sürekli kola, bisküvi, tatlı, çikolatalı gofret vs yiyor. Yani ekmekten almadığı şekerin 2 katını diğer glisemik indeksi yüksek gıdalardan alıyor. Bazıları da sık sık meyve(yaş/kuru), diyet bisküvi, galeta vs atıştırıyor.

 Ekmek/pilav/makarna yemeyen bireylerin çoğunluğu hastalık derecesinde glikoz bağımlısı oluyorlar…

 Ekmek/pilav/makarna yemeyen hastalar kronik kabız oluyor ve sürekli dahiliyeye veya aile hekimine gidip ilaç yazdırıyorlar.

 Ekmek/pilav/makarna yemeyen bireylerde karaciğer yağlanması daha sık görülüyor.

 Ekmek/pilav/makarna yemiyorum diyip zayıflayan ve bunu koruyan hiç hasta görmedim. Bunların hepsi diyetisyen diyetisyen dolaşıyor… bir sürü hastalıkları var.

  Ekmek/pilav/makarnayı hayatından çıkarmış obezlerin hikayelerinin sonu hep şöyle bitiyor : ‘’…iyi de gidiyordum 10-15 kilo da verdim ama sonra dayanamadım eskisi gibi yemeye başladım daha fazla aldım’’

  Önceden ekmeği/pilavı/makarna yı keserek biraz kilo vermiş hastaların çoğunluğu 1-2 yıl içinde daha fazla kilo alma ve daha fazla yağlanma sonucunda ‘’DİYABET HASTASI’’ olarak gelebiliyorlar.

   Ekmek/pilav/makarna yemeyip zayıf olan kadınlar gördüm onlar da çoğunlukla yaşlı enerji ihtiyacı az olan aşırı titiz(bazen obsesif derecesinde) kadınlardı. Ekmek/pilav/makarna yemeyen ve zayıf olan gençler de yine obsesif ve sağlıksız görünümlü kadınlardı.

   Ekmek/pilav/makarna yemeyen kadınlardan sık duyduğum cümle(bir anda heyecanlanarak): Hocam ben tatlıyı çok seviyorum! Çikolataya bayılırım! Yemezsem şekerim düşüyor!

Yukarıdaki yazımdan ‘’ekmek/pilav/makarnayı bol bol yiyin’’ anlamı çıkaranlar yazıyı tekrar tekrar okusunlar.

   Ekmek/pilav/makarnayı keserseniz kısa sürede biraz kilo verirsiniz. Vermezsiniz demiyorum. Buradaki kilo verme nedeniniz enerjiyi %40-50 azaltmanızdan kaynaklanıyor(günlük enerjimizin %50-60 ını karbonhidratlardan sağlıyoruz). Diyorum ki şu an obez ve diyabet hastalarının çoğunluğunu zaten o ‘’hızlı kilo verenler’’ oluşturuyor. Yani verdikleri kiloyu kısa sürede geri alıyorlar. Günümüzdeki obezlerin yarısından fazlasını geçmişte ‘’hocam ben aslında çok hızlı kilo verebiliyorum, sonra geri alıyorum’’ diyenler oluşturuyor. Günlük aldığınız enerjiyi bir anda %50 azaltmak, metabolizmamıza uygun değil. Ayrıca sürdürülebilir değil. Bu tarz diyetleri sık sık yapanlar(kilo verip alanlar) bir süre sonra aynı diyeti tekrar denediklerinde kilo veremez oluyorlar. Sonra da obezite ve Tip2 diyabetle yıllarca boğuşup duruyorlar.

   Bunları milyon kez yazdık söyledik, ama gün geçmeden diyetisyenliğe soyunan yeni bir doktor veya başka bir şahıs(eğitmen, blogcu, yaşam koçu vs) çıkıp internette dolaşan bilgilerle, düz mantıkla millete akıl vermeye başlıyor.  Arkadaş, karbonhidratı sıfırlayıp sadece sebze-et tüketilirse yağlar erir gider sanıyor. Bu düz mantığın en temel sebebi eksik/yanlış biyokimya bilgisidir. ‘’Yarım doktor candan, yarım hoca dinden eder’’ diye boşuna dememişler.

    Bu yazıyı okuyup da ‘’ne yiyeceğimizi şaşırdık biri yiyin diyor öbürü yemeyin diyor!’’ şeklinde bir cümle kuruyorsanız bugüne kadar yanlış kişileri dinlemiş veya yanlış yazıları okumuşsunuzdur. Bu da bizim suçumuz değil, her insanı dinlemeniz yanlıştır.

Size ‘’ekmek/pilav/makarna yemeyin’’ diyen istisnasız herkes(doktor, prof.  da olabilir) sağlığınızla oynuyor.

Ekmek/pilav/makarna gibi tahıl grubu besinleri ihtiyacınız kadar yerseniz asla kilo almazsınız. 

Bu makale 17 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Tuncay Apaydın

Dyt. Tuncay APAYDIN, 2009 yılında Erciyes Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden mezun oldu. 2009-2010 yılında BSK Denizli Cerrahi Hastanesi’nde ve aynı zamanda Özel Elaziz Diyaliz merkezinde çalıştı.

2011-2012 yıllarında askerlik görevini yedek subay(Sağ. Atğm) olarak Harbiye Orduevi ve Hasdal Askeri Ceza ve Tutukevi’nde yaptı.

2013-2021 yılları arasında Gaziantep Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışmıştır. İzmir'de yaşamakta olup, şuan danışanlarına online olarak hizmet vermektedir. 

Etiketler
Ekmek
Dyt. Tuncay Apaydın
Dyt. Tuncay Apaydın
İzmir - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube