Eveeeet 9 ay acısıyla tatlısıyla yaşadığınız sayılı günleriniz bitti ve büyük gün geldi çattı.. Bebeğinizi kucağınıza almaya saatler kaldı. Ancak öpmelere doyamayacağınız bu minik bebek dünyaya geldikten sonra planda olmayan bir takım duygular belirmeye başladı annede. Mutluluk bekliyordunuz, annelik duygusunun dünyadaki en kutsal hazine olduğunu düşünüyorsunuz ama içinizde sıkıntı, sürekli ağlama hissi, aşırı hassasiyet duygusu var. Durumun farkına vardığınızda şaşırıyorsunuz belki kendinizi suçluyorsunuz,bebeğinize yetemediğinizi düşünüuorsunuz..Neden çok mutlu olacağımı düşünürken bu hisler içindeyim diye düşünüyorsunuz. Sakın endişelenmeyin. Doğumdan hemen sonra 2- 4 gün içinde bu rahatsızlığı hissetmeye başlarsınız. “Neden benim başıma geldi ?” diye düşünmenize gerek yok. Çünkü bu durum doğum yapan kadınların % 50-80`inde görülmektedir. Bu duruma ‘Postpartum Depresyon’ denir. Doğum sonrası depresyon, doğumdan sonra ilk bir yıl içinde görülebilen kaygılı, takıntılı, endişeli, umutsuz, çaresiz ve yalnız hissetme gibi duygularla karakterize olan bir duygu durum bozukluğudur. Doğum sonrası depresyonda, kendine veya bebeğe zarar verme ile ilgili takıntılı düşünceler ve intihar düşünceleri görülebilir.
Genç yaştaki annelerde görülme sıklığı 2-3 kat fazladır.
Bu sorun doğumdan hemen sonra başlayabildiği gibi doğumdan sonraki 1 yıl içinde her hangi bir zaman diliminde de ortaya çıkabilir. Üzgün hissetme, mutsuzluk, çaresizlik, çok fazla veya hiç ağlayamamak, değersizlik hissi, duyguların gün içinde sık sık değişmesi, bebeğe karşı annelik duygularını hissetmediğinizi düşünmek, yataktan çıkmak istememek, suçlu hissetmek, rahatlayamama, eşinize karşı cinsel uzaklık, iştah sorunları, sosyal uzaklık gibi durumlar ‘postpartum depresyon’ un belli başlı semptomlarıdır. Bunlara ek olarak annenin dikkati dağnıktır, sinirlidir, bebeğe iyi bakım sağlayamıyorum benim yüzümden ona bir şey olacak korkusu vardır, kendini başkalarıyla kıyaslar .. Doğum bir insan için büyük bir değişimdir. Hayattaki en ciddi kararlardan biridir bu nedenle anneyi ruhsal olarak yıpratmasını normal karşılarız, fiziksel olarak da bir değişim süreci geçtiği için doğumdan çıkan kadın kendini çirkin hisseder. Sürece bağlı olarak hormonal bir takım değişiklikler meydana gelir ,ekonomik sorunlar, aile içi sorunlar ve tabii ki bir canlının sorumluluğunu üstlenmenin verdiği stres de anneyi ruhen çökerten etmenlerdendir.
Nasıl ‘Anne’ Gibi Hissederim?
Nasıl geçecek bu durum? Bu durumun geçici olduğuna inanın önce.. Yalnız değilsiniz ,unutmayın ki günümüzde sizin gibi binlerce kadın aynı sorunu yaşıyor. Öncelikle karar verin! Gücünüzü hissedin ve kendinizi antidepresanlara şartlamayın, unutmayın ki her şeye rağmen emzirme duygusu bir kadın için en değerli duygulardan bir tanesidir ve bu duyguyu tatmalısınız.
Kendinizden ödün vermeyin
Eşinizle görev paylaşımı yapabilirsiniz ya da anneniz,kayınvalideniz gibi size destek olabilecek biri ile vardiyalı bir şekilde bebeğe zaman ayırmalısınız.
Günlük Bakım Yapmaya Dair Kendinize Söz Verin
Bu yolda adım adım ilerlemelisniz . Bir günde depresyondan kurtulmak gibi bir şansımız yok. Kendinize zaman ayırmakla başlayın işe. Vardiyanın eşinizde ya da annenizde olduğu süreçte günlük bakımınızı ,duşunuzu yapın hatta kuaförünüze gidip bir manikür bile yaptırmak o gün kendinize olan güveninizi ve motivasyonunuzu arttıracaktır.
Egzersiz
Günde en az 20 dakikalık yürüyüşler yapmalısınız.. Böyle bir imkanım yok diyip yabana atmayın.. Yürüyüş olmazsa ev egzersizeri, pilates DVDleri Yoga videolarına teknoloji sayesinde bir dk da ulaşabilirsiniz. Bu hem doğumda aldığınız kiloları vermenize yardımcı olacaktır hem de size büyük oranda zindelik katacaktır. Bahanelerin altına sığınırsanız bu zaten sizi hedefe götüremez unutmayın !
Mükemmel Olmaya Çalışmayın
”Evim temiz olsun, bebek doğdu görmeye gelenler olacak, mutfağa girmem lazım, temizlik yapmam lazım ” gibi düşüncelerden uzak durun. Siz loğusasınız ve kimse sizden börekler çörekler beklemeyecektir ya da dağınık bir ev gördüklerinde sizi kınamayacaklardır. İlk etapta önemsemeniz gereken tek şey bebeğinizin ve kendinizin mutluluğu ve sağlığı olmalıdır.
Duygu-Düşünce-Davranış (A-B-C) Kontrolü
Olay –A Olayı algılayıp yorumlama biçiminiz-B Olay hakkındaki duygularınız-C
Genelde insanlar sadece olaya ve sonra hissettiği duygularına odaklanır.Ancak B kısmı olan olaya hangi açıdan baktığımız çok çok önemlidir. Biz bir davranışı değiştirmek istiyorsak önce ona karşı olan bakış açımızı değiştirmeliyiz. Örneğin bebek yemek yemiyor (A) ve sürekli ağlıyor, sizin düşünceniz(B) yeter artık dayanamıyorum şimdi bebeği bırakıp kaçacağım. Duygularınız da(C) böylece bebek her ağladığında sizin hissedeceğiniz duygu suçluluk ve depresyon….
Kendinize Ödev Verin
Gün içinde neler yapacağınızı bir gün öncesinden hatta bir hafta öncesinden planlayın ve planınıza sadık kalmaya, mutlaka uygulamaya çalışın. Yapmakta zorlandığınız aktiviteleri zamanla aşmaya çalışın. Küçük küçük adımlarla büyük değişiklikleri yakaladığınızı göreceksiniz.
Uzm.Klinik Psikolog Sinem ÖZER
Pisikonet Psikolojik Danışmanlık Merkezi