Doğanın mucizeleri

Doğanın mucizeleri

Doğa, Etrafınızda görebildiğiniz tüm ekolojik sistemi ve yaşayan tüm canlı-cansız varlıkları kapsayan en güzel öğedir. Doğa denilince beyninizde canlanan ilk görüntüler genellikle sonsuz yeşil bir orman, bir dağ yamacı ya da uçsuz bucaksız kumsallar, masmavi denizlerdir. Fakat, size şimdi doğanın başka mucizelerinden bahsetmek istiyorum. Yüzyıllardır insanoğlunun inançları ve kültürlerine göre dualar ve bazı şifalı otlarla hastalıkların tedavileri yapılmış, şifa alınmıştır.

Doğanın mucizeleri işte tamda burada devreye girmektedir. Her şeyin başladığı yer doğadır yani “her şey doğadan gelir.”

Doğanın mucizelerinden en ayırt edici, en özel olanı biz, İnsanoğludur. Bir bebeğin anne rahmine düşüşünü ve İnsan olma mucizesini..."Her bir hücre, oluşur oluşmaz bilmedikleri bir yere doğru sadece kendilerine ilham edilen bilgiler doğrultusunda programlanmış gibi hareket ederler. Beynin ve sinir sisteminin oluşumu sırasında yaşanan hiçbir olayın tesadüflerle meydana gelmesi mümkün değildir. Çünkü tek bir aşamadaki farklılık zincirleme olarak tüm sistemi aksatır. Nöronların meydana gelmesi ve bir sinir ağına dönüşmeleri beynin ve ona bağlı çalışan sinir sisteminin oluşum aşamalarından yalnızca bir tanesidir.

Doğanın sunduğu bizi tamamlayan sebze ve meyvelerin aslında vücudumuzu oluşturan organlarımıza benzerliği ile bu mucizeyi kanıtlamaktadır.

* Havuç dilimi insan gözüne benzer. Bilimsel araştırmalar havucun gözlerin kan akışını ve işlevini iyileştirdiğini göstermiştir. Aynı zamanda Kivi de dilimlenmiş haliyle göz bebeği ile benzerlik gösterir. E ve C vitamini, carotenoidler yani beta caroten ve lutein içerir. Antioksidan yönünden de oldukça zengindir. Peki lutein nedir; yaşlılığa bağlı olarak ortaya çıkan görme bozukluklarının önlenmesinde önemli yer tutar. * Domates; kalpte olduğu gibi dört odacık vardır ve kırmızı renklidir. Bütün araştırmalar domatesin kalp ve kan için faydalı olduğunu göstermiştir.

* Üzüm salkımı kalp şeklindedir, her bir üzüm tanesi kan hücresi gibi görünmektedir ve araştırmalar üzümün ciddi kalp ve kan canlandırıcı bir gıda olduğunu göstermiştir.

* Ceviz küçük bir beyin görünümündedir. Ceviz yüksek oranda Omega3 yağları ile birçok vitamin ve mineral içerir. Beyin fonksiyonlarının yerine getirilmesi için faydalıdır.

* Fasulye böbrek görünümündedir ve böbrek fonksiyonlarını iyileştirir.

* Maydanoz şekil itibari ile böbrek kanallarına benzerlik gösterir. Böbrek yollarını enfeksiyonuna karşı aynı zamanda temizlenmesinde böbrek fonksiyonlarında büyük önem taşır.

* Sap kereviz, Çin lahanası ve Rhubarb vücut kemiklerimize benzer. Bu gıdalar kemikler için faydalıdır, sodyum oranları eşit ve %23 dür. Gıdanızda yeterli sodyum yok ise vücut kemiklerden çeker ve kemikler zayıflar. Bu gıdalar iskeletinize faydalıdır.

* Patlıcan, avokado ve armut Anne rahmine benzerler. Araştırmalar kadınların haftada bir avokado yemeleri halinde hormonları dengelediğini, istenmeyen doğum sonrası kilolarını azalttığını ve rahim kanserini önlediğini göstermiştir.

* İncir tohum doludur ve ağaçta ikili olarak asılarak büyür. İncir sperm sayısını ve hareketliliğini arttırır ayrıca erkek kısırlığını önler.

* Tatlı patatesin görünümü pankreasa benzer ve şeker hastalarının glisemik indeksini dengeler.

* Zeytin yumurtalıkların sağlığına ve fonksiyonuna yardımcı olur.

* Greyfurt, portakal ve diğer narenciye meyveleri kadın göğüsüne benzer ve bunların sağlığına ve lenfin hareketine yardımcı olur.

* Soğan vücut hücreleri görünümündedir. Bütün vücut hücrelerinden atık maddelerin temizlenmesine yardım eder. Hatta gözlerin epitelyal katlarının yıkayan gözyaşlarına bile sebep olur.

* Nar, kan hücreleriyle benzerlik gösterir. Kalp sağlığı için önemli bir Antioksidandır.

* Yaban mersini en güçlü Antioksidanlardandır. Gözlerdeki ve vücudumuzun başka kısımlarındaki hücreleri serbest radikallerden ve toksinlerden korumada da kullanılmaktadır. doğadan uzak kalmayın. 

Sağlık dolu günler diliyorum.

Diyetisyen Serpil Parlak

Bu makale 14 Mart 2019 tarihinde güncellendi. 0 kez okundu.

Yazar
Dyt. Serpil Parlak

Dyt. Serpil PARLAK, 1981 yılında Ankara'da doğmuştur. İlk üniversite eğitiminin ardından Doğu Akdeniz Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü'nde ikinci üniversite eğitimine başlamış ve "Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Doğu Akdeniz Üniversitesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümü Öğrencilerinin Çocuk Beslenmesi Konusunda Bilgi Düzeylerinin Saptanması" başlıklı tezi ile mezun olarak Diyetisyen unvanı almıştır. Beslenme ve Diyetetik alanındaki seminerini ise “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Doğu Akdeniz Üniversitesi Okul Öncesi 3-6 Yaş Dönem Çocuklarının Beslenme Davranış İlkeleri” konusunda vermiştir. Üniversite eğitimi esnasında "Otizmli Çocuklarda Çocukluk ve Adolesan Döneminde Kilo Kontrolü ve Yönetimi" konusunda da çalışma yapmış olan Dyt. Serpil PARLAK, 2014 yılı Kasım ayında  “Metabolik - Bariatrik Cerrahi: Multidisipliner yaklaşım” ve ...

Etiketler
Sağlıklı beslenme için tariflerimizi yenileyelim
Dyt. Serpil Parlak
Dyt. Serpil Parlak
Ankara - Diyetisyen
Facebook Twitter Instagram Youtube